Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/2912
Karar No: 2014/3576

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/2912 Esas 2014/3576 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2014/2912 E.  ,  2014/3576 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Malatya 1. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 25/12/2013
    NUMARASI : 2012/680-2013/855

    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işverence haklı sebebe dayanılmaksızın feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın süresinde açılmadığını, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenlerle feshedildiğini, işyeri sicil dosyasındaki belgelerden ve ifadelerden de anlaşılacağı üzere davacının işyerinde çalışan dava dışı işçiyi bayılacak şekilde darp ettiğini, davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II-d. bendi uyarınca haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin, davalı işveren tarafından haklı sebeple feshedildiği ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    İşçinin, işverenin başka bir işçisine sataşması sebebi ile iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilip edilmediği ve işverenin eşit davranma borcuna aykırı davranıp davranmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık sözkonusudur.
    4857 sayılı Kanun’un 25. II-b. maddesine göre, işçinin işverene veya ailesine karşı şeref ve namusuna dokunacak sözler söylemesi veya davranışlarda bulunması ya da işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması veya işçinin işverene veya aile üyelerinden birine sataşması haklı fesih sebebi olarak sayılmıştır. İşçinin, işverenin başka bir işçisine sataşması da aynı madde (d) alt bendi hükmü uyarınca haklı fesih sebebi sayılmıştır. Sataşma niteliğinde olmadığı sürece, diğer işçilerle devamlı ve gereksiz tartışmaya girişmek, iş arkadaşları ile ciddi geçimsizlik göstermek geçerli fesih sebebidir.
    Ayrıca, 4857 sayılı Kanun"un sistematiğinde, eşit davranma borcu, işverenin genel anlamda borçları arasında yerini almıştır. Eşit davranma ilkesi tüm hukuk alanında geçerli olup, iş hukuku bakımından işverene işyerinde çalışan işçiler arasında haklı ve objektif bir
    neden olmadıkça farklı davranmama borcu yüklemektedir. Bu bakımdan işverenin yönetim hakkı sınırlandırılmış durumdadır. Başka bir ifadeyle işverenin ayrım yapma yasağı işyerinde çalışan işçiler arasında keyfi biçimde ayrım yapılmasını yasaklamaktadır. Bununla birlikte eşit davranma borcu tüm işçilerin hiçbir farklılık gözetilmeksizin aynı duruma getirilmesini gerektirmeyip, eşit durumdaki işçilerin farklı işleme tabi tutulmasını önlemeyi amaç edinmiştir.
    Somut olayda, davalı işveren, davacının bir başka işçi ile kavga etmesi sebebi ile iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini ileri sürmüş ve mahkeme davalının feshe konu eylemi ispat edemediği gerekçesi ile işçinin işe iade davasını kabul etmiştir.
    Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, feshe konu olay tarihinde işyerinde vardiya listesinin belirlenmesi sırasında, dava dışı işçinin davacıya hakaret ettiği, davacının bu hakarete aynı şekilde karşılık verdiği, dava dışı işçi ile davacı arasında tartışma yaşandığı anlaşılmaktadır.
    Bu olay nedeniyle davacı işçinin iş sözleşmesi işveren tarafından feshedilmiştir. Ancak davacı ile tartışan diğer işçinin iş sözleşmesi feshedilmemiştir.
    Mahkeme "Dosya kapsamı ve deliller kül halinde değerlendirildiğinde; davalı tarafın davacı işçinin çalışma saatleri içerisinde işyerindeki başka bir işçi ile vahim nitelikte kavga ettiği, hatta davacının sözkonusu işçiyi bayıltacak şekilde darp ettiğine yönelik ifadeleri beyanla yani iddia edilmekle kalmış, davacı ve davalı tanıklarının olayın oluşu hakkında bilgi sahibi olmamaları nedeniyle açıkça ortaya konulamamış, somut olgular ile net olarak ispat külfeti kendisinde olan davalı iş verence ispatlanamamış..." gerekçesiyle davanın kabulüne karar vermiştir.
    Öncelikle dava dışı işçinin hakareti, davacıya hakaret etme hak ve yetkisi vermez. Ancak yukarıda yazılı ilke kararımızda da açıkça belirtildiği üzere eşit davranma ilkesi tüm hukuk alanında geçerli olup, iş hukuku bakımından işverene işyerinde çalışan işçiler arasında haklı ve objektif bir neden olmadıkça farklı davranmama borcu yüklemektedir. Bu bakımdan işverenin yönetim hakkı sınırlandırılmış durumdadır. Başka bir ifadeyle işverenin ayrım yapma yasağı işyerinde çalışan işçiler arasında keyfi biçimde ayrım yapılmasını yasaklamaktadır. Bu bağlamda, tartışmanın tarafı olan davacı işçinin bu eylemi işverene iş akdini haklı olarak feshetme hak ve yetkisi verse de işveren bu hakkını eşit davranma borcuna aykırı şekilde kullanamayacaktır. Bir başka anlatımla, işveren tarafından sadece davacı işçinin iş sözleşmesinin feshedilmesi, diğer işçinin iş sözleşmesinin feshedilmemesi işverenin eşit davranma borcuna aykırı olup işveren tarafından gerçekleştirilen feshi geçerli hale getirecektir. Bu nedenle, işveren tarafından iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayandığının kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
    Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı İş Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
    1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davanın REDDİNE,
    3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 25,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 0,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
    4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 40,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 24.02.2014 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

    MUHALEFET ŞERHİ

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, kararın onanması gerekir görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılamıyorum. 24.02.2014

    KARŞI OY

    Dosya içeriğine göre davacının işyerinde çalışan diğer bir işçiyi darp ettiği, işçinin darp sonucu bayıldığı ve arkadaşları tarafından su ile ayıltıldığı anlaşılmaktadır. Kavga mesaiye kalma konusunda çıkan tartışma sonucunda meydana gelmiş olup, diğer çalışanın bu sırada davacıya “şerefsiz” dediği, davacının da kendisine aynı sözle karşılık verdiği tanık anlatımlarından anlaşılmaktadır. Davacı aynı sözle karşılık vermekle yetinmemiş, diğer işçiyi bayılıncaya kadar darp etmiştir. Davacının bu eylemi 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II-d. maddesi uyarınca haklı fesih nedenidir. Davalı işverence diğer işçinin çıkarılmamış olması, eylemin niteliği dikkate alındığında eşit davranma borcuna aykırılık teşkil etmez. Ayrıca davacının kendisine küfür edilmiş olması nedeniyle haksız tahrik altında sözü edilen davranışta bulunması da feshi haksız hale getiremez. Davacının işe iade davasının feshin haklı nedene dayandığı gerekçesi ile reddi gerektiği görüşünde olduğumdan bozma kararına gerekçesi itibariyle katılamıyorum. 24.02.2014

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi