Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/28536
Karar No: 2018/1665
Karar Tarihi: 20.02.2018

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/28536 Esas 2018/1665 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Bir borçlu, kendisine yapılan ödeme emrininin usulsüz bir şekilde oğluna tebliğ edildiğini ve itirazının süresi geçtikten sonra reddedildiğini iddia ederek ret işleminin iptalini talep etti. Mahkeme, tebliğin aynı konutta yaşayan oğula yapıldığı ve Tebligat Kanunu'nun ilgili maddelerine uygun olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verdi. Ancak Yargıtay, öncelikle borçlunun adresinde bulunmadığı tespit edilerek tebliğ mazbatasına yazılması gerektiği ve daha sonra aynı konutta oturan kişilere tebliğ yapılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, tebliğ işlemi usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olduğu ve usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine şikayette bulunmanın zorunlu olduğu vurgulandı. Borçlu, takipten haberdar olduğunu belirterek süresinde şikayette bulunduğunu beyan etti. Yargıtay, borçlunun temyiz itirazlarını haklı görerek mahkeme kararını bozdu.
Kanun Maddeleri:
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi
- Teblig
12. Hukuk Dairesi         2016/28536 E.  ,  2018/1665 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; hakkında yapılan takibe ilişkin ödeme emrinin, Tebligat Kanunu"nun 16. maddesine göre aynı konutta yaşayan oğluna usulsüz şekilde tebliğ edildiğini ve bu tebligattan 13.06.2016 tarihinde haberdar olduğunu, icra müdürlüğüne yaptığı itirazın süreden reddolunduğunu ileri sürerek ret işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece; tebliğatın aynı konutta yaşayan oğluna yapıldığı ve nüfus kayıtlarından oğlunun 18 yaşını tebligat tarihinde doldurduğu ve dolayısıyla tebligatın usulüne uygun olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verildiği görülmektedir.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun “Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat” başlıklı 16. maddesinde; “Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” hükmü, Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 25. maddesinde ise; “Kendisine tebligat yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ, kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır” düzenlemesi yer almaktadır.
    Mevcut bu mevzuat karşısında, öncelikle kendisine tebliğ yapılacak şahsın adreste bulunmadığı tespit edilerek mazbataya yazılmalı, daha sonra aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine tebligat yapılmalıdır. Öte yandan Tebligat Kanunu"nun 22. maddesi gereğince muhatap yerine tebligat yapılan kişinin de tebellüğe ehil olduğunun mazbataya yazılması gerekmektedir.
    Somut olayda, borçluya yapılan ödeme emri tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasının incelenmesinde; ödeme emrinin, 12.04.2010 tarihinde; “Aynı konutta oturan kişilerden olduğunu beyan eden oğlu H. İbrahim Kaynak"a tebliğ edildi.” açıklaması ile Tebligat Kanunu"nun 16. maddesine göre tebliğ edilmek istendiği anlaşılmaktadır. Tebliğ memurunca, anılan mevzuat gereği, ödeme emrinin muhatap borçlunun adreste bulunup bulunmadığı ve muhatap yerine tebliğ yapılan şahsın tebellüğe ehil olduğu tespit ve tevsik edilmeksizin doğrudan aynı konutta kalan oğluna tebliğ edilmesi usulsüzdür.
    Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK"nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Bu durumda, aksine bir belge bulunmadığı sürece, muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilir.
    Şikayetçi, dilekçesinde, 13.06.2016 tarihinde takipten haberdar olduğunu belirtmiş olup, buna göre 14.06.2016 tarihinde icra mahkemesine yaptığı şikayet İİK"nun 16/1. maddesi gereğince süresindedir.
    O halde mahkemece, borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu gözetilerek, borçlunun usule aykırı tebliği öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 13.06.2016 tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine ve buna göre süresinde yapılan itiraz nedeniyle icra müdürlüğünün 14.06.2016 tarihli kararının iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
    SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi