Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4322 Esas 2019/2105 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4322
Karar No: 2019/2105
Karar Tarihi: 27.03.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4322 Esas 2019/2105 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkemenin kararı, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca silahlı terör örgütüne üye olan sanığın mahkumiyeti ile sonuçlanmıştır. Ancak, Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK'nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, sanığın il imamı olduğu kabul edilerek temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan makul suretle ayrılmak yerine teşhidin derecesinde yanılgıya düşülerek hüküm kurulmuştur. Bu nedenle, karar bozulmuştur. Kanun maddeleri detaylı bir şekilde:
- TCK'nın 314/2 maddesi: Silahlı terör örgütüne üyelik suçu
- 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi: Terör eylemi suçu
- TCK'nın 53. maddesi: Ceza hukukundaki azami ve asgari ceza sınırları
- TCK'nın 58/9 maddesi: Terör örgütü işlediği suçlardan dolayı ayrı ayrı cezalandırılır
- TCK'nın 63. maddesi: Terör örgütüne üyelik suçu konusunda ceza indirimi yapmayı yasaklar.
16. Ceza Dairesi         2018/4322 E.  ,  2019/2105 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanık müdafiinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Anayasanın 138/1. maddesi hükmü, TCK"nın 61. maddesinde düzenlenen cezanın belirlenmesi ve bireyselleştirilmesine ilişkin ölçütlerle 3/1. maddesinde düzenlenen orantılılık ilkesi çerçevesinde, suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen tehlike ile sanığın kasta dayalı kusurunun ağırlığı, güttüğü amaç ve saik de göz önünde bulundurularak makul bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, dosya kapsamı ile uyumlu olmayacak şekilde sanığın il imamı olduğu kabul edilerek temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan makul suretle ayrılmak yerine teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden BOZULMASINA, mevcut delil durumu, verilen ceza miktarı ve tutuklulukta geçirilen süre dikkate alınarak tahliye taleplerinin reddine, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Şırnak 3. Ağır Ceza Mahkemesi, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.