23. Hukuk Dairesi 2016/7611 E. , 2017/1698 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin EPDK"nın vermiş olduğu üretim lisansları kapsamında iki santralı ile doğalgazdan elektrik üreten bir kuruluş olduğunu, üretilen elektriğin yine müvekkili tarafından inşa edilen ENH ve dağıtım tesisleri vasıtası ile fakat davalının kontrol ve denetiminde 14.02.2005 tarihinden itibaren davalıya ait enerji nakil hatlarına verilmeye başlanıldığını, davacının elektrik kesinti ve benzeri sorunların yaşanmaması amacıyla yapılan direk ve bağlantı hatlarından elektrik verilebilmesi hususunda davalıya ve üst kuruluşu olan ..."a 16.06.2004 tarihinde başvuruda bulunduklarını, taleplerinin reddedilmesi nedeniyle EPDK"ya başvurduklarını, bu arada gereken iznin verilmemesi nedeni ile mecburen kendileri tarafından üretilen elektriğin yine bedelleri kendileri tarafından ödenmek sureti ile inşa ettirilen dağıtım hat tesisleri üzerinden sistem kullanım ücreti ödemeleri şartı ile davalı şirket hatları vasıtası ile müşterilerine elektrik verildiğini, hatların kullanımı için talep edilen toplam 1.905.715,00 TL"nin davalı şirkete ödendiğini, EPDK tarafından davalı ve ..."a bedelleri ödenmek suretiyle davacının hat ve tesislerinin devralınması gerektiğinin bildirdiğini, ancak davalının tesisleri devir alamayacağını ve davacının üretim ve tüketim dağıtım sistemi kullanım bedeli ödemesi gerektiğini bildirdiğini ileri sürerek, müvekkilinden tahsil edilen 1.905.715,00 TL"nin şimdilik 100.000,00 TL"sinin reeskont faizi ile tahsiline, davacının kendi imkanları ile yapmış olduğu elektrik iletim hat ve tesisleri toplam bedeli olarak 5.776.994,00 TL"nin Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 38. maddesine göre 04.11.2004’ten dava tarihine kadar oluşmuş (1.905.715,00 TL düşüldükten sonra kalacak miktarın ) ve bundan böyle oluşacak sistem kullanım bedellerine mahsubu sureti ile tasfiyesine karar verilmesini dava ve talep etmiş; ıslah dilekçesi ile de talep edilen 1.905.715,00 TL"nin şimdilik 100.000,00 TL"sinin reeskont faizi ile tahsiline talebini atiye terk ettiklerini, müvekkilinin yaptığı elektrik iletim hat ve tesislerinin bilirkişi raporunda belirtilen toplam asıl alacak bedeli olan 1.366.848,90 TL ve bu bedele 01.03.2005 - 13.05.2009 tarihleri arasında işlemiş faiz tutarı olan 1.817.909,04 TL olmak üzere toplam 3.184.757,94 TL"nin dava tarihinden itibaren 6183 sayılı Kanun gereği yürütülecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, EPDK işleminin iptali için açılan davanın kesinleşmesinin beklenilmesi gerektiğini, davalı firma ila yapılan bağlantı antlaşmasının yapılacak DM ve sisteme bağlantı ENH"larının kullanım hakkı/mülkiyetinin davalıya devredilmesi şartıyla düzenlendiğini, davacının tek yanlı tasarrufu olarak tesis etmiş olduğu davalı tarafın kullanımında olmayacak ve sadece müşteri branşman hattı olarak davacıya ait müşteriyi besleyecek olan söz konusu bağlantı hatlarının davalının genişleme yatırımı olarak adlandırılması ve bu tanımdan hareketle Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği"nin 38. maddesine göre işlem görmesinin mümkün olmadığını, davaya konu ENH"rının ve DM"nin maliyet bedellerinin iadesi talebinin davacı ile ... arasında imzalanmış olan tesis sözleşmelerine göre uygun olmadığını, davacının iddialarının tamamen asılsız ve dayanağı olmayan iddialar olduğunu belirterek öncelikle Danıştay 13. Dairesi"nin 2007/10173 esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, EPDK"nın kararına karşı ...’ın Danıştay 13. Dairesi’ne dava açtığı, söz konusu dairenin 2007/10187 Esas, 2009/10287 Karar sayılı kararı ile EPDK"nın davalı kuruma yazmış olduğu yazının doğru olduğu, davalı uygulamasının yönetmeliğin 38. maddesine aykırı olduğu, elektrik üretim santrali ile dağıtım santrali arasında tesis edilecek enerji nakil hatlarının mülkiyeti ve kamulaştırma işlemleri ile ilgili uygulamaların dağıtım faaliyeti kapsamında olduğu ve bu piyasa faaliyetinin de üretim lisansı sahibi tarafından değil, dağıtım lisansı sahibi tarafından yürütüleceği sonucuna ulaşılmış olmakla davacının aksi yöndeki uygulamalarının Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği"nin 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesi ile davanın reddedildiği, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme ile yasal mevzuat ve yargı kararı karşısında tesislerin bedelsiz olarak mı yoksa bedeli davacıya ödenmek şartıyla mı davalıya devredileceğine ilişkin olduğu, sözleşmeye yasalara aykırı hüküm konulamayacağı, Yönetmeliğin 38. maddesinin somut olayda gözetilmesi gerektiği, sözleşmede kararlaştırılanın aksine davalı kurumun uymakla yükümlü olduğu mevzuatın bedel karşılığı devri öngördüğü, işlemiş faizle birlikte toplam devir bedelinin 3.184.757,94 TL olduğu, her ne kadar sözleşmede 6183 sayılı Kanun"daki faiz oranı davalı şirket yönünden düzenlenmiş ise de, eşitlik ilkesi gereği her iki taraf için geçerli olması gerektiği belirtilerek, davanın kabulü ile 1.366.848,90 TL asıl alacak ve 1.817.909,04 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.184.757,94 TL"nin ( asıl alacağa 13.05.2009 dava tarihinden itibaren amme alacaklarına uygulanan faiz ile birlikte olmak üzere ) davalıdan tahsiline dair verilen karar Dairemizin 15.10.2014 tarihli ilamı ile bozulduğu, bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, bozma ilamında belirtilen faiz türü dikkate alınarak yapılan hesaplamada davacının davalı kurumdan 1.366.848,90 TL asıl alacak, 1.637.257,17 TL işlemiş faiz olmak üzere 3.004.106,07 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 1.366.848,90 TL asıl alacak ve 1.637.257,17 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.004.106,07 TL"ye (asıl alacağa dava tarihi olan 13.05 2009 tarihinden itibaren avans oranında temerrüd faizi uygulanarak) davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.