Esas No: 2022/1022
Karar No: 2022/2850
Karar Tarihi: 07.03.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/1022 Esas 2022/2850 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2022/1022 E. , 2022/2850 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 24. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Anadolu 24. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait iş yerinde 01.02.2006–12.08.2016 tarihleri arasında çocuk bezi bölümünde operatör olarak çalıştığını, işyerinde uyuşturucu içtiği gerekçe gösterilerek iş sözleşmesinin feshedildiğini, işverenin iş sözleşmesini feshetme gerekçesinin tamamen gerçek dışı olduğunu ileri sürerek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının iş yerinde mesai saatleri içerisinde alkol ve uyuşturucu madde kullandığını ve iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının iş sözleşmesinin uyuşturucu madde kullanması gerekçesi ile feshedildiği, aynı gün savcılığın talimatı üzerine davacının kan örneklerinin alındığı, yapılan soruşturma sonucunda davacının kanında uyuşturucuya rastlanmamış olmaması sebebi ile takipsizlik kararı verildiği, davacının iş arkadaşı ....'nün davacı ile birlikte uyuşturucu aldıklarını beyan ettiği, davacının duruşmadaki beyanında ....’nün beyanını kabul etmediği ve ....’nün kendi kurtarmak için kendisini öne sürdüğünü savunduğu, savcılık tarafından yapılan soruşturmada ....’nün kanında uyuşturucu maddeye rastlandığı, davacının iş arkadaşı ....’nün davacı ile birlikte uyuşturucu madde kullandıkları yönünde beyanda bulunmasına rağmen davacıdan alınan kan örneğinde uyuşturucu maddeye rastlanmadığı ve davacının iş sözleşmesinin uyuşturucu madde kullanmasından dolayı feshedilmesinin haksız olduğu gerekçesiyle feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine, işe iadenin mali sonuçlarından davalının sorumluluğuna karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; olay günü davacının saat 02.30’da mesaide olduğu halde makina başında olmadığının görüldüğü, vardiya amiri tarafından dinlenme alanında uyuduğunun tespit edildiği, tutanak içeriği ve tanık anlatımlarına göre davacının, “bonzai içtiği, kafasının yerinde olmadığı, sigaranın ucuna uyuşturucu maddeyi takıp içtiği, iki tane uyuşturuculu sigarası olduğu” şeklinde sözler sarf ettiği, iş arkadaşları tarafından hastaneye götürüldüğü, ancak araçtan inmediği ve hastaneye girmek istememesi nedeniyle muayenesinin yaptırılamadığı, dava dışı ....’nün kanında halk arasında bonzai olarak bilinen sentetik uyuşturucu sınıfından olan ADB–FUBINACA maddesinin tespit edildiği, olaya ilişkin tutanakta imzası bulunan çalışma arkadaşlarının tutanak içeriğini doğruladığı, tanık anlatımları ve olayların oluş şekline göre fesih sebebinin sabit olduğu ve iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (3) üncü alt bendi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden hüküm kurularak davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Yargıtay Kararı
Dairemizin 11.12.2018 tarihli, 2018/10096 Esas ve 2018/22939 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesi karar tarihinin 25.05.2017 olduğu, buna göre karar tarihinde yürürlükte olan 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 8 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca temyiz süresinin gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren sekiz gün olduğu, gerekçeli kararın davacı vekiline 08.10.2018 tarihinde tebliğ edildiği, ancak sekiz günlük temyiz süresi geçtikten sonra 19.10.2018 tarihinde karara karşı davacı vekilince temyiz yoluna başvurulduğu, buna göre temyizin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle davacının temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiştir.
C. Yargılamanın Yenilenmesi Talebi
1. Talep
Davacı vekili, Bölge Adliye Mahkemesi kararında temyiz süresinin iki hafta olarak gösterilmesinin ve adli tıp raporları ile hastane kayıtları incelenmeden karar verilmesinin yargılamanın yenilenmesi sebebi olduğunu ileri sürerek yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuştur.
2. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin 27.05.2019 tarihli ek kararı ile davacının yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiştir.
3. Yargıtay Kararı
Bölge Adliye Mahkemesi ek kararına karşı davacı vekilince süresi içinde temyiz yoluna başvurulmuş ve Dairenin 10.09.2019 tarihli, 2019/5437 Esas ve 2019/15543 Karar sayılı kararı ile ek kararın onanmasına karar verilmiştir.
D. Bireysel Başvuru:
Kesinleşen karara karşı davacı taraf Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur.
E. Anayasa Mahkemesi Kararının Özeti:
1. Anayasa Mahkemesinin 2019/3145 başvuru numaralı ve 24.11.2021 tarihli kararı ile; mahkeme kararlarının hüküm kısmında kanun yolu ve süresinin belirtilmesi zorunluluğunun, tarafların karara karşı öngörülen kanun yolunu etkili ve işlevsel bir şekilde kullanmaları açısından önem arz ettiği, Bölge Adliye Mahkemesi kararının başvurucuya tebliğ edildiği, karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan yasal düzenleme gereği temyiz yoluna başvurma süresi kararın tebliğinden itibaren sekiz gün olmasına rağmen, Bölge Adliye Mahkemesi gerekçeli kararında temyiz yoluna başvuru süresini kararın tebliğinden itibaren iki hafta olarak gösterildiği, başvurucunun, istinaf kararlarında kendisine tanınan ve kararın tebliğinden itibaren başladığı belirtilen iki haftalık süreye güvenerek hareket ettiği, kanun yoluna başvuru süresinin Bölge Adliye Mahkemesi tarafından hatalı gösterilmesinin sonuçlarına katlanmak zorunda bırakılan başvurucunun üzerinde, Daire yorumunun ağır bir yüke sebep olduğu, başvurucunun katlanmak zorunda kaldığı külfetin hedeflenen meşru amaçla orantısız olduğu, dolayısıyla müdahalenin ölçülü olmadığı sonucuna ulaşıldığı belirtilmiştir.
3. Anayasa Mahkemesince, Anayasa’nın 36 ncı maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim haklarının ihlal edildiğine karar verilerek ihlalin Mahkeme kararından kaynaklandığı belirlenmiş ve bu yöndeki iddianın kabul edilebilir olduğuna, kararın bir örneğinin ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak amacıyla Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
F. Gerekçe
1.Anayasa Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı doğrultusunda Dairemizin 11.12.2018 tarihli, 2018/10096 Esas ve 2018/22939 Karar sayılı ret kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
2. Dosya kapsamının yeniden değerlendirilmesi neticesinde, Bölge Adliye Mahkemesinin 20.09.2018 tarihli kararında belirtilen gerekçenin dosya kapsamına uygun olduğu değerlendirilmiştir. Ancak gerekçede davacının hastaneye götürüldüğü halde araçtan inmediği ve kan örneğinin alınamadığı belirtilmiş ise de dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının da kan örneğinin alındığı; fakat kanında uyuşturucu maddeye rastlanmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar kanında uyuşturucu madde çıkmamış ise de dosya kapsamındaki diğer delillerden işyerinde uyuşturucu madde kullandığı veya kullanmış halde işyerine geldiğini anlaşılan davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığı ve işe iade davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Dairemizin 11.12.2018 tarihli, 2018/10096 Esas ve 2018/22939 Karar sayılı ret kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca bu ilave gerekçe ile ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
07.03.2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.