BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/199 Esas 2021/195 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2019/199
Karar No: 2021/195
Karar Tarihi: 08.03.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/199 Esas 2021/195 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/199
KARAR NO:2021/195
DAVA:ALACAK
DAVA TARİHİ:09/04/2019
KARAR TARİHİ:08/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı ... vekili verdiği dava dilekçesinde araç alım satım işi ile uğraştığını, davalı ...Ş.'den 09.10.2018 tarihinde ... plakalı aracı satın aldığını, bu şirketinde aynı aracı kendisinden önce 05.10.2018 tarihinde dava dışı ... isimli kişiden satın aldığını, kendisinin de 26.02.2019 tarihinde dava dışı ...'a 42.750,00 TL'ye sattığını, ancak aracın satışından bir süre sonra aracın arıza vermeye başladığını, aracın kilometresi ile oynanmış olduğunu öğrendiğini, bunun üzerine aracı 48.000,00 TL bedelle bu kişiden geri satın almak zorunda kaldığını, .... Noterliğinin 06.03.2019 tarihli ihtarnamesi ile davalı şirketten satış bedelinden indirime gidilmesinin talep edildiğini, aracın önceki sahibi dava dışı ... ve eşi ...ile iletişime geçildiğinde aracın havuza düştüğünü, bu nedenle de aracın gösterge panelinin arızalandığını ve değiştirildiğini öğrendiklerini, aracın yasal hasar kaydının bulunmadığını, aracın gizli ayıplı olarak kendilerine satıldığını, davalının ayıba karşı sorumluluğunun bulunduğunu, aracı tamir ettirdiklerini, araç bedelinde 500,00 TL indirime gidilmesine, araç tamiri nedeniyle 500,00 TL tazminata, aracın tamirinde geçen süre için aracın işletilememesi nedeniyle uğradıkları zarar için 500,00 TL tazminatın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı ...Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, davacının aracı muayene ederek aldığını, bu nedenle de araçta ayıp varsa bu durumu bilerek aracı satın aldığını, ayıba karşı sorumluluk koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 227'ye göre satılanın ayıplı olması nedeniyle satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim istemi, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılması istemi ve bu maddenin yollamasıyla 6098 sayılı TBK m. 49'a göre haksız fiil nedeniyle tazminat davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, aracın alım satım sözleşmelerini, tramer kaydını, tamir faturalarını, ekspertiz raporlarını, Tüvtürk kayıtlarını, tanık beyanlarını, yemin delilini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, ihtarnameleri, araç satış sözleşmeleri, tanık beyanlarını, yemin delilini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun "Dava Şartı Olarak Arabuluculuk" başlıklı 5/A maddesine göre; "Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." Mahkememizde açılmış olan dava bu yasa kapsamında arabuluculuk dava şartına bağlı olup arabuluculuk son tutanağının dosyaya sunulduğu anlaşılmakla davanın esasının incelenmesine geçilmiştir.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 227'ye göre satılanın ayıplı olması nedeniyle satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim istemi, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılması istemi ve bu maddenin yollamasıyla 6098 sayılı TBK m. 49'a göre haksız fiil nedeniyle tazminat davasıdır.
6098 sayılı TBK m. 227/I ve II'ye göre; "Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır." Davacı taraf dava dilekçesinde araç bedelinden 500,00 TL indirime gidilmesini, aracın tamiri nedeniyle uğramış oldukları zarar için 500,00 TL tazminata hükmedilmesini ve aracın tamirinde geçen süre için aracın işletilememesi nedeniyle uğradıkları zarar için 500,00 TL tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davacının talepleri yönünden dava 6098 sayılı TBK m. 227 kapsamında ayıba karşı satıcının sorumluluğu davasıdır.
Dava konusu araçla ilgili davacı taraf iddialarının tespiti için dava konusu araçta makine mühendisi bilirkişi ile keşif ve 6100 sayılı HMK m. 266'ya göre bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Hazırlanan 03.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda aracın değer kaybının 14.350,00 TL olduğu, tamir masrafının 15.395,40 TL olduğu, ikame araç masrafının ise günlüğü 120,00 TL'den 19 gün için 2.280,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Raporda değer kaybının nispi yöntemle hesaplanmamış olması ve aracın tamir masrafının hesabının dosya içindeki faturalar dikkate alınarak denetime elverişli şekilde yapılmamış olması nedeniyle bu rapor hükme esas alınmamıştır.
Başka bilirkişiden alınan 12.11.2020 tarihli ikinci bilirkişi raporunda aracın 42.500,00 TL'ye satın alındıktan sonra gizli ayıp nedeniyle fiyatının 36.192,00 TL'ye düştüğü ve değer kaybının 4.580,00 TL olduğu, araç tamir masrafının 12.365,40 TL olduğu, araç mahrumiyet bedelinin günlüğü 120,00 TL'den 19 gün için 2.280,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
6098 sayılı TBK m. 227 satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcıya seçimlik haklar tanımış olup davacı da bu seçimlik haklardan satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme ve aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme seçimlik haklarını talep etmiştir. Ancak davacının 6098 sayılı TBK m. 227'ye göre bu seçimlik haklardan sadece birini talepte bulunmaya hakkı olduğundan davacı vekiline dava dilekçesinde talepte bulunduğu araç bedelinden 500,00 TL indirime gidilmesi ve aracın tamiri nedeniyle uğramış oldukları zarar için 500,00 TL tazminata hükmedilmesi taleplerinden biri hakkında seçimlik haklarını kullanması için iki hafta kesin süre verilmiştir. Davacı vekili mahkememize verdiği 11.12.2020 tarihli dilekçesinde 6098 sayılı TBK m. 227/I-2'deki bedel indirimi seçimlik hakkını seçtiklerini, ancak aynı maddenin 227/II hükmüne göre de genel hükümlere göre tazminat isteme haklarına ilişkin doğrudan zararlarını da talep ettiklerini, aracın tamir masrafının istenmesinin aracın ücretsiz onarımının istenmesi anlamına gelmediğini bu kapsamda menfi zararlarını da isteyebileceklerini, açtıkları davanın belirsiz alacak davası olmadığını, bu nedenle de 6100 sayılı HMK m. 107/II'nin uygulanmasının mümkün olmadığını belirtmiştir.
Davacı vekili mahkememize verdiği 12.02.2021 tarihli dilekçesiyle dava dilekçesini tamamen ıslah ederek değer kaybı tazminatı olarak 4.580,00 TL, müspet zarar tazminatı olarak da 1.000,00 TL'yi ihtarname tarihi olan 06.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari gecikme faizi ile birlikte talep ettiğini açıklamıştır.
Davacı vekilinin gerek mahkememize verdiği 11.12.2020 tarihli dilekçesinde 6098 sayılı TBK m. 227/I-2'deki bedel indirimi seçimlik hakkını seçtiklerini açıkça belirtmiş olması nedeniyle gerekse 12.02.2021 tarihli ıslah dilekçesinde hazırlanan 12.11.2020 tarihli ikinci bilirkişi raporunda tespit edilen 4.580,00 TL değer kaybını bedel indirimi olarak talep etmekte hukuki yararı bulunmakta olduğundan 4.580,00 TL değer kaybı tazminatının ihtarnamede davalıya verilen yedi günlük sürenin bitim tarihi olan 13.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davacının araç tamiri nedeniyle talep ettiği tazminat ise 6098 sayılı TBK m. 227/I-3 kapsamındaki aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme hakkı kapsamındadır. Çünkü bu hakkını kullanan alıcının talebinin satıcı tarafından yerine getirilememesi durumunda alıcı masrafları kendisi karşılayarak satıcıya 6098 sayılı TBK m. 73'e göre rücu etme hakkına sahiptir. Dolayısıyla aynı maddenin birinci fıkrasındaki "Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:" düzenlemesi nedeniyle davacının hem 227/I-2'ye göre indirim talep etmesi hem de 227/I-3'e göre ücretsiz onarım ya da onarımı kendi yaparak onarım masraflarını talep etmesi hukuken mümkün değildir. Ancak davacı taraf 12.02.2021 tarihli ıslah dilekçesinde bu talebini yinelememiştir. Dolayısıyla davacı seçimlik hakkını 227/I-2'de ki indirim isteme hakkından yana kullanmış ve 500,00 TL tutarlı tamir masrafı tazminatı talebinden ıslah dilekçesinde talepte bulunmayarak vazgeçmiştir. Bu nedenle tamir masrafına ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiş, bu talep yönünden seçimlik hakkını kullanmamış olması nedeniyle yargılama giderleri ve vekâlet ücreti davacı üzerinde bırakılmıştır.
Davacının üçüncü talebi aracın tamirde geçen sürede işletilememesi nedeniyle uğradığı zararın tazminidir. Davacının bu tazminat talebi menfi zarar olup 6098 sayılı TBK m. 227/I'de düzenlenen seçimlik haklar içinde yer almamaktadır. 6098 sayılı TBK m. 227/II'de göre "Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır." düzenlemesi getirilerek menfi zararlar için genel hükümlere yani 6098 sayılı TBK m. 49'da yer alan "Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür." düzenlemesine yollama yapılmıştır. Dava konusu aracın ayıplı olduğu dolayısıyla davalının kusurlu hareket ettiği davalı tarafından da kabul edilmektedir. Haksız fiilin unsurlarından zarar koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti için alınan 12.11.2020 tarihli ikinci bilirkişi raporunda araç mahrumiyet bedelinin günlüğü 120,00 TL'den 19 gün için 2.280,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Dolayısıyla zarar koşulu da gerçekleşmiş olup davacının menfi zarar olarak araç mahrumiyet bedeli talep etmekte hukuki yararı bulunmaktadır. Davacı vekili mahkememize verdiği 12.02.2021 tarihli ıslah dilekçesinde aracın işletilememesi nedeniyle talep ettiği tazminat talebeni 1.000,00 TL olarak ıslah etmiştir. Bu gerekçelerle aracın işletilememesi nedeniyle 1.000,00 TL tazminatın 6100 sayılı HMK m. 26 taleple bağlılık ilkesine göre ihtarnamede davalıya verilen yedi günlük sürenin bitim tarihi olan 13.03.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Taraflar arasında ticari ilişki bulunmaması nedeniyle davacının ticari faiz talebinin reddine karar verilmiş. Faiz talebi yasal faiz olarak kabul edilmiştir.
6098 sayılı TBK m. 117'ye göre; "Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer." Yani borcun muaccel olması borçlunun temerrüde düştüğü anlamına gelmemektedir. Davacı taraf davalı tarafa .... Noterliğinin 06.03.2019 tarihli ihtarnamesini göndererek davalıyı temerrüte düşürmüştür. Bu nedenle temerrüt tarihi bu ihtarnamede davalıya tanınan yedi günlük sürenin bitim tarihi olan 13.03.2019 tarihi esas alınmıştır.
Hazırlanan 12.11.2020 tarihli ikinci bilirkişi raporunda davacının zararının daha yüksek çıkması nedeniyle ve dava dilekçesinde de fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş olmaları nedeniyle davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-4.580,00-TL değer kaybı tazminatının 13/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-6100 sayılı HMK madde 26 talepte bağlılık ilkesine göre 1.000,00-TL aracın işletilememesi nedeniyle tazminatın 13/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının 500,00-TL tutarlı tamir masrafı tazminatı talebi yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
5-Davacının 500,00-TL tutarlı tamir tazminatı talebi yönünden yargılama giderleri ve maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacının ticari gecikme faizi talebinin REDDİNE,
7-Davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 381,17-TL nispi karar harcının peşin ve ıslah harcından alınan 139,69-TL harçtan mahsubu ile eksik 241,48-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
9-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 1.564,00-TL ( 1.400,00-TL BK ücreti, 164,00-TL tebliğler ve posta, 314,00-TL Keşif Harç ücreti ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 1.723,56-TL'nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
10-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 190,49-TL ( 44,40-TL BH, 44,40-TL PH, 6,40-TL VH, 95,29-TL Islah Harcı ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
11-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
12-Davalı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 55,40-TL tebliğler ve posta yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren 4,56-TL'nin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
13-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
14-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan Nuray Aslan Yılmaz'a 1.320,00-TL ödeme yapılmasına karar verildiği, ödemenin suçüstü ödeneğinden ödendiği anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücreti'nin 6325 sayılı hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-13'a göre davadaki red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.320,00-TL'nin davalıdan, 108,55-TL'nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
15-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.08/03/2021
Katip ...
e-imzalıdır
Hakim ...
e-imzalıdır
