Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5535
Karar No: 2014/3485

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/5535 Esas 2014/3485 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2013/5535 E.  ,  2014/3485 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kuşadası 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 25/12/2012
    NUMARASI : 2010/155-2012/490

    Hüküm süresi içinde davalılar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, 22.08.2003- 13.04.2010 tarihleri arasında davalılara ait işyerinde aşçı olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, fazla çalışma, hafta ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalılar, davacının 10.04.2004- 13.04.2010 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin olumsuz davranışları sebebi ile haklı olarak feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının 22.08.2003-13.04.2010 tarihleri arasında davalılara ait işyerinde çalıştığı ve davalıların iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalılar temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1.Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2. Davacının hizmet süresi hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Somut olayda, davacı işçi davalı işveren işyerinde 22.08.2003-13.04.2010 tarihleri arasında çalıştığını iddia ederken, davalılar davacının 10.04.2004-13.04.2010 tarihleri
    arasında çalıştığını savunmuşlardır. Davacının sigortalı hizmet cetvelinin incelenmesinden iddia edilen dönemde 2004 yılı Nisan ayında otuz gün ve 2010 yılı Mart ayından otuz gün olmak üzere ara dönemin de kesintisiz olarak kuruma bildirildiği anlaşılmaktadır. Davacı şahitlerinden Ö.. A.. kendisinin 2003 yılı Ağustos ayında işe girdiğini, davacının da kendisinden bir hafta önce işe başladığını beyan etmiş, davacının kardeşi olan bir diğer davacı şahiti ise kendisinin 1997 yılında, davacının ise 2003 "te işe başladığını belirtmiştir. Davalı şahitlerinin ise 2003 yılında davalı işveren işyerinde çalışmaları bulunmamaktadır. Mahkemece davacının 22.08.2003-13.04.2010 tarihleri arasında davalı işveren işyerinde çalıştığı kabul edilmişse de, hizmet süresinin başlangıç tarihini yeterince aydınlatılmamıştır.
    Yapılacak iş, öncelikle uyuşmazlık konusu dönemi kapsayacak şekilde dönem bordrolarını getirtmek ve şahitlerin bordro şahiti olup olmadığını belirlemek, bordro şahiti değillerse bordro şahitlerini re"sen tespit edip dinlemek, şahitlerin da hizmet döküm cetvellerini getirtmek, hizmet döküm cetvellerinde görünen işyerlerinin hangi işverenlere ait olduğunu belirlemek, gerek görüldüğü takdirde Kurumdan sorulmak suretiyle veya ayrıntılı zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarına başvurmak, komşu işyeri tanıklarının çalışma süresini tereddütsüz belirlemek amacıyla gerek görüldüğü takdirde hizmet döküm cetvellerini getirtmek, davacının davalı işveren işyerinde çalıştığı birimlerdeki belgelerde adının bulunup bulunmadığını gerekirse işyerinde keşif de yapmak suretiyle denetlemek, davacıya yapılan ücret ödemeleriyle ilgili belgelerini istemek, hizmet süresinin nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek, tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3. Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
    İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçiler o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler gözönünde tutularak belirlenir.
    İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda şahit beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı, ayrıca davacının çalıştığı işyerinin faaliyet gösterdiği alanda uzman bir bilirkişiden de görüş alınarak davacının fesih tarihindeki gerçek ücreti saptanmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
    Somut olayda, feshin kesinleştiği tarih itibariyle davacının ücreti özellikle emsal işyerleri ve meslek kuruluşlarından yapılacak emsal ücret araştırması ile belirlendikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup
    bozmayı gerektirmiştir.
    4. Hafta tatili çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Dairemizce son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak, hafta tatili çalışmasının taktiri delil niteliğindeki şahit anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda böyle bir indirime gidilmemektedir.
    Somut olayda, davacının hafta tatili ücreti şahit anlatımları esas alınarak hesaplandığına göre, hesaplanan miktardan uygun bir takdiri indirim yapılması gerekirken, takdiri indirim yapılmadan sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 24.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi