Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/525
Karar No: 2019/8187
Karar Tarihi: 04.12.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/525 Esas 2019/8187 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2019/525 E.  ,  2019/8187 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 15/01/2013 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22/05/2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... Akaryakıt Dağıtım A.Ş. ile ... Akaryakıt Dağıtım A.Ş. vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacılar,maliki olduğu 1235 parselde 23.02.2006 tarihinde konulan üst limit ipoteğinin kaldırılmasını istemiştir.
    Davalı ... Akaryakıt Dağıtım A.Ş. vekili, şirketlerinin 2009 yılında kurulduğunu, ipotek lehdarı ... Akaryakıt Dağıtım ve Pazarlama A.Ş"nin 2006 yılında isim değiştirerek ... Akaryakıt Dağıtım A.Ş. olduğunu, bu nedenle hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı ...Ş. vekili ise, davalının 184.978,00TL borcu bulunduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu ipotek borcunun ... 6. İcra Müdürlüğünün 2012/21614 Esas sayılı dosyasında ödenmiş olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü davalılar ... Akaryakıt Dağıtım A.Ş. ile ... Akaryakıt Dağıtım A.Ş. vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
    İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir.
    Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir.
    Somut olayda; incelenen ve ipotek akdinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ (üst sınır) ipoteğinde alacağın ulaşacağı miktar önceden belirsiz olduğundan taşınmazın ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosunda gösterilen limitle sınırlanabilir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, gecikme faizi, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan borcun toplam miktarının bu limiti aşması olanaklı değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.05.1989 tarihli 1989/11-294 E. – 1989/378 K. sayılı kararında da yukarıdaki kural benimsenmiştir. Bu kural uyarınca üst sınır ipoteğinde alacak bakımından bir üst sınır tespit edilerek teminatın kapsamı saptanmaktadır. Bu şekilde rehin edilen alacağın tutarı değil, ipotekli gayrimenkulün sorumlu olduğu üst miktar belirlenmektedir. O halde teminat, alacağı ve alacaklı icra takibi yapmışsa takip giderleri ile temerrüt faizlerini, üst sınıra kadar sınırlamaya tabi olmaksızın sağlamaktadır. Bu bakımdan üst sınır ipoteği kurulurken akit tablosuna üst sınır belirlenmesi yapıldıktan sonra “Bu meblağa ilaveten” denilmek suretiyle ilave yapma olanağı bulunmamaktadır. Yapılsa da geçerli sayılmaz. Kısaca, ipoteğin üst sınır ipoteği olması durumunda borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Diğer taraftan taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur.
    Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda;
    1-Dava konusu taşınmazın maliki davacı ... olup 23.2.2006 tarihinde ... Kardeşler Ticaret Turizm Ltd. Şti."nin ... Akaryakıt Dağıtım ve Pazarlama A.Ş."den satın aldığı ve alacağı malların teminatı olarak 400.000,00TL bedelle ve süresiz olarak 2. derecede ve sırada ipotek tesis edilmiştir. Davacı olan ... ve Çocukları Cennet Bahçe Ticaret ve Turizm Ltd. Şti"nin dava konusu ipotek ile bir ilgisi bulunmadığı anlaşıldığından bu davacı yönünden açılan davanın aktif dava ehliyeti yokluğundan reddi gerekmektedir.
    2-Diğer taraftan dava konusu ipotek senedi incelendiğinde ipoteğin ... Akaryakıt Dağıtım ve Pazarlama A.Ş. lehine konulduğu ve bu şirketin de isim değişikliği ile ... Akaryakıt Dağıtım A.Ş. olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda ipotek ile ilgisi bulunmayan ... Akaryakıt Dağıtım A.Ş. aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerekir iken aleyhine hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    3-İşin esasına gelince; davacı taraf ipotek ile ilgili borcunun bulunmadığını bildirmiş ve ... 6. İcra Dairesinin 2012/21614 Esas sayılı dosyada borcun tamamını ödediğini bildirmiştir. Mahkemece bu icra takibine konu borcun ödenmiş olması gerekçesi ile davayı kabul etmiş ise de davalı taraf yargılama aşamasında ve temyiz dilekçesinde davacının halen borcu bulunduğunu iddia etmiş ve bu nedenle defter ve kayıtlarının incelenmesini talep etmiştir. Bu durumda, resmi akit tablosundaki sözleşme hükmü gözetilmek suretiyle alacaklının ipotekle teminat altına alınan anapara alacağını taraflardan delillerini isteyip toplayarak bulmak, davalı şirket defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapmak ve alacağın varlığı tespit edilirse, bunların toplamı ipotek akit tablosunda gösterilen limiti aşmamak koşuluyla alacaklıya ödenmek üzere davacıya depo ettirmek, eksiksiz depo edilirse ipotek şerhini terkin etmek, kısmen ödeme yapılırsa davanın reddine karar verilmekle beraber ödenen bölümü kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesine karar vermek olmalıdır.
    Değinilen yönler gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle her iki davalı şirket vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi