Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/6356
Karar No: 2018/442
Karar Tarihi: 23.01.2018

Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/6356 Esas 2018/442 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2017/6356 E.  ,  2018/442 K.

    "İçtihat Metni"

    Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 19/10/2015 tarihli ve 2015/60498 soruşturma, 2015/1448 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin 07/04/2015 ve 10/05/2015 tarihlerinde kullanmak için uyuşturucu madde bulundurduğu gerekçesiyle İstanbul Anadolu Başsavcılığı"nın 25/10/2016 tarihli ve 2016/60498 soruşturma, 2016/38724 esas, 2016/32364 sayılı iddianamesiyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılamada, kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının düşmesine dair İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 07/11/2016 tarihli ve 2016/691 esas, 2016/433 sayılı kararının kanun yararına bozulması talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 08/08/2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosyalar incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A) Konuyla İlgili Bilgiler:
    a)İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 01/03/2016 tarihli ve 2015/224 esas, 2016/156 karar sayılı kararı hakkında yapılan incelemede;
    a)Şüpheli ... hakkında 07/08/2014 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan yapılan soruşturma sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 25/09/2014 tarihli ve 2014/133521 soruşturma, 2014/594 sayılı karar ile “5 yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve denetimli serbestlik süresi içerisinde tedaviye tabi tutumasına” karar verildiği,
    b-İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 25/09/2014 tarihli ve 2014/133521 soruşturma, 2014/594 sayılı kararının şüpheliye 21/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
    c-Şüpheli hakkında 12/10/2014 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan yapılan soruşturma sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 18/11/2014 tarihli ve 2014/160735 soruşturma, 2014/139540 sayılı karar ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği ve ihlal nedeni olarak değerlendirilmek üzere soruşturma evrakının kül halinde İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/133521 soruşturma numaralı dosyasına gönderilemesine karar verildiği,
    d- İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 11/02/2015 tarihli ve 2014/133521 soruşturma numarası üzerinden kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak 11/02/2015 tarih 2015/5795 iddianame numarası ile sanık hakkında 07/08/2014 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan kamu davası açıldığı,
    e-Yapılan kovuşturma sonucunda İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 01/03/2016 tarihli ve 2015/224 esas, 2016/156 karar sayılı kararı ile sanık hakkında TCK"nın 191/1 ve 62/1 maddesi gereğince 10 ay hapis cezasına hükmedildiği ve CMK"nın 231/5 maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakıldığı, karara karşı itiraz yoluna başvurulması üzerine İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 05/04/2016 tarih 2016/508 D. İş numarası ile itirazın reddedildiği ve kararın kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    b) İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04/11/2016 tarihli ve 2016/691 esas, 2016/433 karar sayılı kararı hakkında yapılan incelemede;
    a)Şüpheli ... hakkında 07/04/2015 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 2015/60498 soruşturma numarası ile, 10/05/2015 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 2015/144045 soruşturma numarası ile soruşturmalar yürütüldüğü, aralarında fiili, şahsi ve hukuki irtibat bulunması nedeni ile her iki soruşturma dosyası İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 19/10/2015 tarihli birleştirme kararı ile 2015/60498 soruşturma numarasında birleştirildiği,
    b)Şüpheli hakkında 07/04/2015 ve 10/05/2015 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçlarından yapılan soruşturma sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 19/10/2015 tarihli ve 2015/60498 soruşturma, 2015/1448 sayılı karar ile “5 yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüphelinin bu beş yıllık süre içerisinde takdiren 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbirine ve gerek görüldüğü takdirde aynı süre içerisinde tedaviye tabi tutumasına” karar verildiği,
    c- İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 19/10/2015 tarihli ve 2015/60498 soruşturma, 2015/1448 sayılı kararının şüpheliye 04/11/2015 tarihinde tebliğ edildiği ve kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği,
    d- İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 19/10/2015 tarihli ve 2015/60498 soruşturma, 2015/1448 sayılı kararı infaz için 26/10/2015 tarihinde İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"ne gönderildiği, dosyanın 2015/16542 DS sayılı dosya numarasını aldığı ve İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nün 06/11/2015 tarihli yazısı ile "Müdürlüğümüzce 2014/15741 DS ye kayda alınan İstanbul Anadolu C.Başsavcılığı"nın ilgi (c) sayılı dava açılmasının ertelenmesi kararı ilgi (d) sayılı yazı ile müdürlüğümüze gönderildiği, suç tarihinin 07/08/2014 olduğu, dolayısıyla ilgi (a) sayılı kararın karar tarihi olan 07/04/2015 tarihinden sonra yeni bir suçun oluştuğu anlaşılmış olmakla" gerekçesi ile dosyanın bila infaz kapatılarak gönderildiği,
    e)İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 24/10/2016 tarihli ve 2015/60498 soruşturma numarası üzerinden kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı kaldırılarak 25/10/2016 tarih 2016/32346 iddianame numarası ile sanık hakkında 07/04/2015 ve 10/05/2015 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçlarından kamu davası açıldığı,
    f) İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 01/11/2013 tarih 2016/691 esas 2016/433 karar sayılı kararı ile "...sanığın ertelemeye konu eylemlerinin ihlal olarak kabul edilen İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 01/03/2016 tarih 2015/224 Esas 2016/156 Karar sayılı dosyasından sonra olduğu bu suretle mahkeme ilamının ihlal ve denetim süresi içeriside yükümlülüklerine uymama şeklinde yorumlanamayacağı anlaşılmakla CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca kovuşturma şartının gerçekleşmemesi nedeniyle sanık hakkında açılan davanın düşmesine,
    Kamu davasının ertelenmesi hükümlerinin kaldığı yerden infazının devamı için kararın kesinleşmesi ile dosyanın onaylı bir suretinin İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine..." karar verildiği ve sanığa 24/11/2016 tarihinde tebliğ edilen kararın kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
    Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «Dosya kapsamına göre, İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2016 tarihli kararıyla, sanık hakkında verilen
    kamu davasının ertelenmesi kararına konu soruşturmaların suç tarihinin 08/04/2015 ve 10/05/2015 tarihleri olduğu, erteleme kararının 04/11/2015 tarihinde sanığa tebliğ edildiği, sanığın ihlal olarak kabul edilen İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 01/03/2016 tarih 2015/224 esas 2016/156 karar sayılı ilamının suç tarihinin 07/08/2014, kesinleşme tarihinin ise 05/04/2016 tarihi olduğu, sanığın ertelemeye konu eylemlerinin ihlal olarak kabul edilen İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 01/03/2016 tarihli dosyasından sonra olduğu bu suretle mahkeme ilamının ihlal ve denetim süresi içerisinde yükümlülüklerine uymama şeklinde yorumlanamayacağı, böylelikle kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle düşme kararı verilmiş ise de;
    6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında yer alan “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, sanığın suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise, ikinci suçtan açılan davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, 5237 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca davanın düşmesine karar verileceği,
    Somut olayda, sanığın 07/08/2014 tarihinde gerçekleştirdiği aynı eyleminden dolayı yapılan soruşturma sonucunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı"nca verilen bila tarihli ve 2014/133521 soruşturma, 2014/594 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/3. maddesi uyarınca 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın itiraz edilmeksizin kesinleşmesini müteakip anılan kararın infazı için İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından şüpheliye çıkartılan tebligatın 27/11/2014 tarihinde tebliğ edildiği, şüphelinin denetim süresi içerisinde 12/10/2014 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurduğundan bahisle hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 11/02/2015 tarihli iddianamesi ile kamu davası açıldığı ve İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/03/2016 tarihli ve 2015/224 esas, 2016/156 sayılı kararı ile sanığın 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında,
    Sanığın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı"nca verilen bila tarihli ve 2014/133521 soruşturma, 2014/594 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının infazı sırasında 12/10/2014 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suretiyle ilk ihlali gerçekleştirdiği, bundan sonraki eylemlerin ihlal kapsamında değerlendirilemeyeceği ve yeni suç oluşturacağı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.» denilerek, İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04/11/2016 tarihli kararın bozulması istenmiştir.
    C) Konunun Değerlendirilmesi:
    a)İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 01/03/2016 tarihli ve 2015/224 esas, 2016/156 karar sayılı kararı hakkında yapılan incelemede;
    Dairemizin 20/04/2017 tarih 2017/479 esas 2017/2538 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere CMK"nın 171. ve 173. maddelerinde suçtan zarar gören için tanınan "kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına itiraz" hakkıyla ilgili hükümlerin, TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası kapsamında verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına karşı "şüpheli için de kıyas yolu ile uygulanması gerektiği, bu nedenle İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 25/09/2014 tarihli ve 2014/133521 soruşturma, 2014/594 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının itiraza tabi bir karar olduğu, bu kararın sanığa 21/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve itiraz süresinin başladığı, bu nedenle kamu davasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği anlaşılmakla, sanığın 12/10/2014 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu erteleme süresi zarfında işlemediği bu nedenle TCK"nın 191. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca ihlal nedeni sayılamayacağı gözetilmeksizin sanık hakkında hapis cezası verilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılması kanuna aykırıdır.
    Ayrıca TCK"nın 191. maddesinin 8. fıkrasına göre;
    "a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,
    b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma,
    suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir."
    Sanık hakkında TCK"nın 191. maddesi çerçevesinde hiç bir şarta bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesinin 8. fıkrasında düzenlenen durumların bulunması gerekmekte olup, somut olayda sanık hakkında 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi çerçevesinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş, sanığın erteleme süresi içerisinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemesi nedeni ile iddianame düzenlenerek kamu davası açılmıştır. Bu durumda sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen şartların bulunması gerekmektedir. Ancak sanığın sabıka kaydının incelenmesinde suç tarihinden önce kesinleşmiş kasıtlı suçlardan mahkumiyetlerinin olduğu anlaşılmakla hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi, ayrıca TCK"nın 191. maddesi 28/06/2014 tarih ve 29044 S.R.G. de yayımlanan 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilmiş kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun cezasının alt sınırı olarak 2 yıl öngörülmüş ve suç tarihinin ise 07/08/2014 olması karşısında 6545 sayılı Kanun ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin daha lehe olduğu gerekçesi ile 1 yıl hapis cezasına hükmedilmesi kanuna aykırıdır.
    b) İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04/11/2016 tarihli ve 2016/691 esas, 2016/433 karar sayılı kararı hakkında yapılan incelemede;
    Sanığın 07/08/2014 tarihinde gerçekleştirdiği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı"nca verilen 25/09/2014 tarihli ve 2014/133521 soruşturma, 2014/594 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/3. maddesi uyarınca 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, 25/09/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının itiraza tabi bir karar olduğu, bu kararın sanığa 21/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve itiraz süresinin başladığı, bu nedenle kamu davasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği kararın kesinleşmemesi nedeniyle 12/10/2014 tarihinde yeniden işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun ihlal nedeni olarak kabul edilemeyeceği, 07/08/2014 ve 12/10/2014 tarihli eylemlerin ilk hukuki kesintiyi oluşturan İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2016/691 esas dosyası kapsamında yer alan 11/02/2015 tarihli iddianameden önce olması karşısında, tek bir uyuşturucu madde kullanmak suçundan mahkûmiyet kararı verilip zincirleme suç hükümleri uygulanması gerektiği ancak sanığın İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04/11/2016 tarihli ve 2016/691 esas, 2016/433 karar sayılı dosyasında 07/04/2015 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunun İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 01/03/2016 tarihli ve 2015/224 esas, 2016/156 karar sayılı dosyasında 07/04/2015 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunun ihlal nedeni olarak sayılması gerektiği sanığın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı"nca verilen 25/09/2014 tarihli ve 2014/133521 soruşturma, 2014/594 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının infazı sırasında 07/04/2014 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak
    suretiyle ilk ihlali gerçekleştirdiği, bundan sonra 10/05/2015 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun ihlal kapsamında değerlendirilemeyeceği ve yeni suç oluşturacağı gözetilmeden, her iki dosyanın birleştirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde düşme kararı verilmesi kanuna aykırıdır.
    KARAR: Açıklanan nedenlerle;
    a)İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 01/03/2016 tarihli ve 2015/224 esas, 2016/156 karar sayılı kararında sanığın 12/10/2014 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu erteleme süresi zarfında işlemediği bu nedenle TCK"nın 191. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca ihlal nedeni sayılamayacağı, ayrıca, sanık hakkında TCK"nın 191. maddesi çerçevesinde hiç bir şarta bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesinin 8. fıkrasında düzenlenen durumların bulunması gerekmekte olup, somut olayda sanık hakkında 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1. maddesi çerçevesinde kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilmiş, sanığın erteleme süresi içerisinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu işlemesi nedeni ile iddianame düzenlenerek kamu davası açılmıştır. Bu durumda sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilebilmesi için CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen şartların bulunması gerekmekte olup, sanığın sabıka kaydının incelenmesinde suç tarihinden önce kesinleşmiş kasıtlı suçlardan mahkumiyetlerinin olduğu anlaşılmakla hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi ayrıca TCK"nın 191. maddesi 28/06/2014 tarih ve 29044 S.R.G. de yayımlanan 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilmiş kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun cezasının alt sınırı olarak 2 yıl öngörülmüş ve suç tarihinin ise 07/08/2014 olması karşısında 6545 sayılı Kanun ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin daha lehe olduğu gerekçesi ile 1 yıl hapis cezasına hükmedilmesi,
    b) İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04/11/2016 tarihli ve 2016/691 esas, 2016/433 karar sayılı kararında sanığın 07/08/2014 tarihinde gerçekleştirdiği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı"nca verilen 25/09/2014 tarihli ve 2014/133521 soruşturma, 2014/594 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/3. maddesi uyarınca 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, 25/09/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının itiraza tabi bir karar olduğu, bu kararın sanığa 21/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve itiraz süresinin başladığı, bu nedenle kamu davasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği kararın kesinleşmemesi nedeniyle 12/10/2014 tarihinde yeniden işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun ihlal nedeni olarak kabul edilemeyeceği, 07/08/2014 ve 12/10/2014 tarihli eylemlerin ilk hukuki kesintiyi oluşturan İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2016/691 esas sayılı dosyası kapsamında yer alan 11/02/2015 tarihli iddianameden önce olması karşısında, tek bir uyuşturucu madde kullanmak suçundan mahkûmiyet kararı verilip zincirleme suç hükümleri uygulanması gerektiği ancak sanığın İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04/11/2016 tarihli ve 2016/691 esas, 2016/433 karar sayılı dosyasında 07/04/2015 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunun İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 01/03/2016 tarihli ve 2015/224 esas, 2016/156 karar sayılı dosyasında 07/04/2015 tarihinde işlediği “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunun ihlal nedeni olarak sayılması gerektiği sanığın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 25/09/2014 tarihli ve 2014/133521 soruşturma, 2014/594 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının infazı sırasında 07/04/2014 tarihinde yeniden kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suretiyle ilk ihlali gerçekleştirdiği, bundan sonra 10/05/2015 tarihinde işlediği kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunun ihlal kapsamında değerlendirilemeyeceği ve yeni suç oluşturacağı gözetilmeden, her iki dosyanın birleştirilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hususları da kanuna aykırı olup İstanbul Anadolu 55. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 01/03/2016 tarihli ve 2015/224 esas, ./..
    2016/156 karar sayılı kararı ve İstanbul Anadolu 53. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04/11/2016 tarihli ve 2016/691 esas, 2016/433 karar sayılı kararlarına karşı bu yönlerden de kanun yararına bozma yoluna başvurulup başvurulmayacağının takdirinin sağlanması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na GÖNDERİLMESİNE, 23.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi