Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/466
Karar No: 2012/347

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2012/466 Esas 2012/347 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2012/466 E.  ,  2012/347 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacı, trafik-iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine bağlanan peşin sermaye değerli gelirlerin 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı...... ile davalılardan ..... avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve....... düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan ve Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasını isteyen davacı kurum vekili, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi hükmü uyarınca, duruşma için gerekli tebligat giderlerini vermediği anlaşıldığından, duruşma isteğinin bu nedenle reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Önceki bozma kararımızda; Sigorta şirketlerinin, sigortaladığı aracın sürücüsü ile şayet tespit edilmişse araç malikinin kusurlarıyla ve poliçe limitleriyle sınırlı biçimde zarardan sorumlu tutulabilecekleri, Kurumun kanundan doğan basit rücu hakkı nedeniyle, tazmin sorumlularının sigortalı ya da hak sahiplerine yapmış oldukları ödemelerin rücu alacağından düşülmemesi gerekmekte ise de; sigorta şirketlerinin 2918 sayılı Kanun kapsamında poliçeye dayalı akdi sorumluluğu nedeniyle poliçe limitini teşkil eden miktarın sigortalı ya da hak sahiplerine ödediğinin geçerli belgelerle kanıtlanması durumunda; sigorta şirketlerinin mükerrer ödeme ile karşı karşıya bırakılmaması bakımından ödedikleri miktar oranında sorumlu tutulmaması gerektiği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98 ve 99. maddeleri ile Karayolları Trafik Garanti Fonu Yönetmeliği’nin 12, 13 ve 14. maddelerinde yazılı şekilde bir başvurunun varlığına karşın gerekli ödemenin yapılmaması halinde, davalı sigorta şirketinin anılan düzenlemede öngörülen 8 iş günlük yasal sürenin sonunda temerrüde düşeceği, gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvurulması ya da hiç müracaatın bulunmaması halinde ise sigorta şirketinin temerrüdü söz konusu olmayacağından, faiz başlangıcının icra takibine girişilmişse takip tarihi, dava açılmışsa dava tarihi olarak kabul edilmesi gereği üzerinde durulmuştur.
    Bozma kararımız sonrasında yapılan inceleme ile davalı .....arafından 27.02.2006 tarihinde 20.304,34 TL,......arafından 28.02.2006 tarihinde 16.654,00 TL’nin hak sahiplerine ödendiği anlaşılmış olup, ödenen miktarların sigorta şirketlerinin sorumlu oldukları miktarlardan mahsup edilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, davanın 30.11.2005 tarihinde açıldığı, ödemelerin dava tarihinden sonra yapıldığı gözetildiğinde, davalı sigorta şirketlerinin ödedikleri miktarlar yönünden dava tarihi ile ödeme tarihi arasındaki dönem için işlemiş faiz alacağından sorumlu olmaları gerektiği gözetilmeksizin karar verilmiş olması,
    2-Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 388. maddesinde “Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, 389. maddesinde “verilen karar ile iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ve haklar şüphe ve tereddüdü mucip olmıyacak surette gayet sarih ve açık yazılmalıdır.” Bu hüküm infazda duraksamaya meydan verilmemesi amacı ile yasaya konulmuştur.
    Mahkemece; yukarıda açıklanan düzenlemeler kararın yazımında dikkate alınmak suretiyle, masraf ve vekalet ücreti ile sorumlu olanların açıkça gösterilmesi gerekirken, yazılı şekilde “davalıdan tahsili” şeklinde hüküm kurulmuş olması,
    3-Davacı Kurum tarafından yapılan yargılama giderlerinin eksik hesaplanmış olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı ...... Başkanlığı ile davalılardan .... avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan, ....."a iadesine, 17.01.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi