17. Ceza Dairesi 2019/465 E. , 2019/5636 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, tehdit (Değişen suç vasfı sebebiyle yağma)
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve tehdit suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık hakkında mala zarar verme suçundan mahkemesince zamanaşımı içerisinde işlem yapılması mümkün görülmüştür.
1-Öncelikle sanık ...’in sadece bozma ilamı sonrası gerçekleşen son duruşmaya katıldığını beyan eden dilekçesi karşısında ,soruşturma aşamasında yakalanan şahıs ile bozma ilamı sonrasında savunması alınan ve temyiz dilekçeleri gönderen şahsın aynı kişi olup olmadığının tespit edilmesi bakımından ,soruşturma aşamasında düzenlenen evraklardaki imzalar ile sanık ... ‘in imza örnekleri alınarak bu konuda bir bilirkişi incelemesi ve sanık ile müştekinin yeniden yüzleştirmesi yaptırılarak ayrıca fezlekeye göre gözaltına alınan şahsın ... olduğunu beyan eden şahıs...’ın tanık sıfatıyla dinlenilmesi sağlanılarak, soruşturma aşamasında düzenlenen teşhis tutanağına ilişkin görüntü ve kamera kayıtları da varsa bunlarda Emniyetden istenilip, bir bütün halinde değerlendirilmek suretiyle , soruşturma aşamasındaki kişi ile bozma ilamı sonrası savunması alınan kişinin aynı kişi olup olmadığı hususunun açıklığa kavuşturulması gerekliliği,
2-Müştekinin soruşturma aşamasında ve 17/09/2013 günlü oturumdaki anlatımlarında "Ben söz konusu adreste oturuyorum, bekarım, eşimden boşandım, bu nedenle oğlumla 15 günde bir mahkeme kararı ile görüşüyorum, olay günü oğlum da yanımdaydı. saat gece 03-04 civarında ben uyuyordum, oğlum da uyuyordu, aynı odadaydık, uyurken birdenbire bir ışık hissettim, tıkırtıya uyandım, baktım ışık var, yataktan kalktım, koridora çıktım, birdenbire bana ışık tutan birisiyle karşılaştım, ben henüz elektriği açmamıştım, ben ne oluyor kimsin diye bağırdım, bana ışığı tutan kişi direk salonun camına koşmaya başladı. Salonun perdesi açıktı ve ben salona geçtiğimde koşan kişiyi net olarak gördüm huzurdaki kişiydi, sokak lambası yanıyordu ve benim
salonumun içi bu şekilde aydınlanıyor, perdeler açık olduğu için içerde ışıklar yanmadan rahatlıkla görebiliyordum. Kaçan kişi bana karşı herhangi bir eylemde bulunmadı, ben seslenince irkildi ve kaçtı, salonun penceresinden atladı kaçtı, ben de pencereden atladım, sanık biraz hızlı atladı, 1-2 sn sonra ben atladım, pencereden atlar atlamaz bir kız gördüm, kız pencerenin dibindeydi, sanık kaçıyordu, kız kaldı sanık kaçtı, kızın sanıkla birlikte hareket ettiğini zannediyorum, onun gözcüsü olduğunu zannediyorum, benim evim yarı zemin planlıdır, 1 m yüksekliği vardır, evime dışarıdan girmek için 1 m bulunur, pencerenin altına bir koltuk bırakılmıştı, zannedersem oradan pencereden içeri girilmiş, ben kızı tuttum, sanık kaçtı, ben pencerenin yakınında gördüğüm kızı tuttum, bunun üzerine kaçan sanık geri döndü, bana kızı bırak dedi, elinde kelebek tabir edilen açılır kapanır bıçak vardı, bu bıçakla bana hamle yapmaya çalıştı, ben bunun üzerine kızı kendime siper yaparak saldırılardan kaçmaya çalıştım, o sırada benim çocuğum uyanmış pencereye çıkmıştı, manzarayı görüyordu, çocuğun yanında yaralanmamak için kızı bıraktım, kızın çantası ve montu elimde kaldı, pencereden tekrar eve geri girdim, polise haber verdim, pencere zorlanarak açılmıştı ancak pencerede bir hasar yoktu, evden herhangi bir eşyam alınmamıştı, hiçbir şey alınmamıştı, ben yatak odasında iken salonda pantolonumu bırakmıştım, koridorda sanık ile karşılaştığımda sanık pantolonumu karıştırmış ve yere atmıştı, pantolonumun cebinde 50 TL civarında para vardı, bu para daha sonra yerden pantolonu aldığımda para içinde yoktu, yani bu para pantolonumun cebinden alınmıştı, sanık 50 TL ile birlikte kaçtı, ben kızı tuttuğumda kızı kurtarmak için bıçağı salladı, ben de kızı bırakmak zorunda kaldım. Sanığın üzerinde olay günü Fenerbahçe forması vardı, huzurdaki sanık olduğundan hiç bir şüphem yoktur. Kadın da, ben yakaladığımda bana karşı direndi, vurmaya kalktı, vurdu, şikayetçiyim, ancak davaya katılmak istemiyorum, 50 TL param bana geri verilmedi, parayı da istemiyorum, zararım giderilmedi." dediği; mahkemenin de somut olayın bu şekilde gerçekleştiğini kabul ettiği dikkate alındığında, sübut bulan eylemin bütün halinde tamamlanmış yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, sanığın hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali ve tehdit suçlarından cezalandırılmasına karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2-Sanık ... hakkında açılan dava yönünden mahkemesince tefrik kararı verildiği ve akıbetinin ne olduğu araştırılmadan ,eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
3-5237 sayılı TCK"nun 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.12.2009 günlü, 6/242-291 esas ve karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nun 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır.
TCK"nun 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nun 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır.
Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “Suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nun 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır.
Somut olayda ise; yaklaşık 50 Türk Lirası çalan sanık hakkında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibarıyla ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nun 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafiinin temyiz talebi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 16.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.