Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/862
Karar No: 2016/2214
Karar Tarihi: 11.04.2016

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/862 Esas 2016/2214 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, sözleşmeden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle açılan davanın kabulüne karar vermiş ve davalının temyiz başvurusunu değerlendirmiştir. Mahkeme, borçlunun temerrüde düşme tarihini belirlemiş ve faiz konusuna açıklık getirmiştir. Mahkeme, temerrüt faizine faiz yürütülemeyeceğini ve temerrüt tarihi ile asıl alacak arasında farklılıklar olabileceğini belirtmiştir. Mahkeme, BK'nın 101. ve 355/818 sayılı Mülga Borçlar Kanunu'nun maddelerine atıfta bulunarak açıklamaları desteklemiştir. Sonuç olarak, mahkeme davalının diğer temyiz itirazlarını reddetmiş, temyiz itirazlarını kabul etmiş ve hükmün temyiz eden davalı yararına bozulmasına karar vermiştir. 3095 sayılı Kanun'un 3. maddesi ve BK'nın 104. maddesi açıklandıktan sonra mahkeme kararı açıklanmıştır.
15. Hukuk Dairesi         2016/862 E.  ,  2016/2214 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, sözleşmeden doğan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın kabulüne dair kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Davacı ... ile aralarında köy yerleşim planı yapılması konusunda sözleşme olduğunu, işin yapılmasına rağmen 27.502,00 TL bedelin ödenmediğini, yapılan yasal değişiklik ile davalının borçtan sorumlu olduğunu, belirterek fer"ileriyle birlikte 40.890,00 TL"nin tahsilini istemiş, davalı borcun süresi içinde komisyona bildirilmediğini, yasal dayanağı olmadan borç ödemesi yapılamayacağını, ... Valiliği"nin ödemeye ilişkin kararının hukuka aykırı olup idari yargıda dava konusu olduğunu, temerrüt bulunmadığından faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece iş bedelinden ödenen 2.000,00 TL düşüldüğünde kalan alacağın 27.502,00 TL olduğu, davalının sözleşmeyi yapan köy tüzel kişiliğinin halefi olduğundan borçtan sorumlu olduğu, temerrüdün gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 40.898,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava sözleşme tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülga BK"nın 355 ve devamı maddelerde düzenlenen ve konusu köy yerleşim planı yapılması işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak açılmış alacak davasıdır.
    Temerrüt faizi başlangıç tarihi yönünden; muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Borcun ifa edileceği gün, birlikte belirlenmiş (kesin vade bulunması) veya sözleşmede saklı tutulan bir hakka dayanarak taraflardan biri usulüne uygun bir bildirimde bulunmak suretiyle belirlemişse, bu günün geçmesiyle; borçlu temerrüde düşmüş olur (BK 101. madde). Kesin vade olmadığı gibi temerrüde düşüren ihtarname de çekilmeden icra takibi yapılmış ise takip tarihinde temerrüt gerçekleşir (11.12.1957 tarih 17/29 sayılı İBK). Temerrüde esas icra takibi de bulunmuyorsa dava tarihinde temerrüt gerçekleşir.
    Temerrüt faizine faiz uygulanması yönünden; 818 sayılı BK"nın 104. maddesine göre temerrüt faizine faiz yürütülemez. 3095 sayılı Kanun"un 3. maddesinde; "temerrüt faizi hesaplanırken mürekkep faiz yürütülemez; bu konuya ilişkin Türk Ticaret Kanunu hükümleri saklıdır" şeklindeki kural da faize faiz yasağının tekrarıdır. Faize faiz yasağına ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkindir.
    Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki sözleşmenin 5/son maddesi alacağın muaccel olması ile ilgili olup temerrüt tarihi olarak kabul edilemez. Sözleşme ilişkisi bulunduğundan kötüniyetli zenginleşme veya haksız fiil söz konusu değildir. Bu nedenle temerrüt faizine ancak temerrüt tarihinden itibaren faiz istenebilir. Dosya içindeki delillere göre davalının temmerrüdü 02.05.2014 tarihli yazıya cevap tarihi olan 06.05.2014 tarihinde gerçekleşmiş olup ancak bu tarihten itibaren işlemiş faize hükmedilmesi gerekirken daha önceki tarihten faize hükmedilmesi doğru değildir. Ayrıca 6762 sayılı TTK"nın 8. maddede sayılan istisnalar söz konusu olmadığından 3095 sayılı Kanun"un 3. ve BK"nın 104. maddesine aykırı olarak işlemiş faizi de kapsar şekilde tüm alacağa temerrüt faizi yürütülmesi de doğru değildir.
    Bu durumda mahkemece 27.502,00 TL alacağın 06.05.2014 tarihinden dava tarihine kadar işlemiş temerrüt faizi de hesaplanarak asıl alacağa eklenmek suretiyle toplam alacağa hükmedilmesi, dava tarihinden sonrası için temerrüt faizine ise sadece asıl alacak üzerinden hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 11.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi