5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2019/5309 Esas 2021/12967 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5309
Karar No: 2021/12967
Karar Tarihi: 19.10.2021

5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2019/5309 Esas 2021/12967 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme 2010 yılında, sanık hakkında 5607 sayılı kanuna muhalefet suçu ile açılan davada hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verdi. Ancak karar suçtan zarar gören TAPDK'a tebliğ edilmeden kesinleşti. Daha sonra sanık 2012 yılında işlediği kaçakçılık suçu nedeniyle hüküm giyince önceki karar da açıklanmaya karar verildi. Sanık bu karara itiraz ederek temyize götürdü. Mahkeme, hüküm tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği göz önüne alınarak sanığın suçunun 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçunu oluşturduğunu, suçtan doğrudan zarar görenin ise TAPDK olduğunu belirtti. Ancak TAPDK'nın karara itiraz hakkı vardı, ancak karar kendilerine tebliğ edilmediği için karar henüz kesinleşmedi ve sanığın hakkındaki denetim süresi başlamadı. Bu nedenle karar yasaya aykırı olmasına rağmen sanığın itirazı yerinde görülerek hüküm bozuldu. Sanık hakkındaki dava zamanaşımı nedeniyle düşürüldü ve kaçak eşya müsadere edildi.
Kanun Maddeleri:
- 5607 sayılı Kanun
- 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçunu düzenleyen yasa
- 5237 sayılı TCK'nun 66. maddesi
- 5320 sayılı Kanun
- 1412 sayılı CMUK'nun

7. Ceza Dairesi 2019/5309 E. , 2021/12967 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük

Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık hakkında 5607 sayılı Yasaya muhalefet iddiası ile açılan kamu davasının yapılan yargılaması neticesinde, 06.04.2010 tarihinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, kararın suçtan doğrudan zarar gören TAPDK"a tebliğ edilmeden 14.04.2010 tarihinde kesinleştirildiği, akabinde sanığın 03.02.2012 tarihinde işlediği kaçakçılık nedeniyle sanık hakkında verilen önceki hükmün açıklanmasına karar verilerek temyize konu hükmün kurulduğu,
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliği nazara alındığında, sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçunu oluşturduğu, bu suçtan doğrudan zarar görenin ise TAPDK olduğu, bu nedenle hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına ilişkin 06.04.2010 tarihli hükme yönelik TAPDK"nun itiraz hakkının bulunduğu, ancak söz konusu karar anılan kuruma tebliğ edilmediği için henüz kesinleşmediği ve sanık hakkındaki denetim süresi başlamadığından kesinleşmemiş karara dayanarak sanık hakkında açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verilerek yazılı şekilde hüküm tesisi yasaya aykırı ise de,
Suç tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK"nun 66. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendine göre suç için asli dava zamanaşımı süresinin 8 yıl olduğu, zamanaşımını kesen en son işlem olan sanığın savunmasının alındığı 06.04.2010 tarihinden itibaren 8 yıllık asli dava zamanaşımının temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmakla sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, anılan maddeler uyarınca sanık hakkındaki davanın zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddesine göre DÜŞÜRÜLMESİNE, ele geçen kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle TCK"nun 54/4. maddesi gereğince MÜSADERESİNE, 19/10/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.