21. Hukuk Dairesi 2016/13787 E. , 2018/2319 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş)Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
Dava, davacının 17.06.1980-07.12.2004 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulup, davanın kısmen kabulü ile davacının 17.06.1980-27.01.1986 ila 01.04.1986-07.12.2004 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak çalıştığının tespitine, davalı ... Bakanlığına yönelik açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına davalı işyerinden verilmiş işe giriş bildirgesi ve Kuruma bildirilen çalışmalarının bulunmadığı,nizalı dönemde davacı adına 27.01.1986-01.04.1986 tarihleri arasında 64 gün dava dışı işyerinden bildirim yapılmış olduğu, 04.05.2000 tarihli muhtar ve aza imzalı bekçi seçim mazbatası evrakından, davacının 2000 senesi için 4000kg karşılığında bekçilik yaptığının, 24.11.1982 tarihinden sonraki köy karar defter fotokopilerinden 23.02.1990 tarihli kararda davacının bekçi olarak imzasının olduğu, 1991 ve 1992 tarihlerinin bazı aylarında davacının imzalarının olduğu, bozma doğrultusunda köyde görev yapan orman koruma memuru, ... çalışanları ve öğretmenler dinlenilmiş davacının nizalı dönemde köy bekçisi olarak görev yaptığı tanık beyanları ile
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır." hükmünü içermektedir. Madde hükmünden yazılı hak düşürücü sürenin, yönetmelikte belirtilen belgeleri işveren tarafından Kuruma verilmeyen sigortalıları kapsamakta olduğu, işe giriş bildirgesi verilmiş sigortalılar yönünden hak düşürücü sürenin işlemeyeceği anlaşılmaktadır. Yargıtay HGK"nun 03.03.2004 tarih 2004/21-139 Esas-117 Karar ve 05.02.2003 tarih 2003/10-7 Esas-53 Karar sayılı ilamları da bu yönlere işaret etmektedir.
İşverenin, sigortalılara ilişkin hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Kanunun 79/1. maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde, işverence Kuruma verilecek belgeler; işe giriş bildirgesi, aylık sigorta primleri bildirgesi, dönem bordrosu ve diğerleri şeklinde sıralanmıştır. Bu belgelerden birisinin dahi Kuruma verilmiş olması veya Kurumca fiilen ya da kayden sigortalı çalışma olgusunun tespiti halinde hak düşürücü süreden söz edilemeyecektir.
Kesintili çalışmanın varlığı halinde ise, kesintinin öncesi ve sonrasında oluşacak her çalışma devresi için dava koşullarının varlığı yukarıda belirtilen olgular dikkate alınarak belirlenecektir.
Ancak, davacı çalışmasının kesintisiz olarak devam ettiğini iddia ettiğinden çalışmanın kesintisiz olduğu kanıtlanırsa, hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemeyeceğinden işin esasına girip tüm delilleri değerlendirerek bir sonuca ulaşmak gerekmektedir.
Somut olayda, davacı adına 27.01.1986-01.04.1986 tarihleri arasında davalı işyeri dışında başka bir işyerinden bildirim yapıldığı anlaşılmakla davacının çalışmaları 1986 yılında kesintiye uğramış olup, her çalışma devresi için hak düşürücü sürenin değerlendirilmesi gerekecektir. Davacı davasını 26/10/2009 tarihinde açmıştır. O halde davacının 01.04.1986 tarihinden önceki çalışmaları bakımından hak düşürücü süre geçmiştir. Mahkemece 17.06.1980-27.01.1980 tarihleri arasındaki çalışmalarını da kabul edecek şekilde hükümde yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Yapılacak iş, davacının 01.04.1986 döneminden önceki çalışmalarının hak düşürücü süreye uğradığından reddine karar vermek, sonraki dönem yönünden ise şimdiki gibi davanın kabulüne karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.