Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/7949 Esas 2017/1686 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7949
Karar No: 2017/1686
Karar Tarihi: 06.06.2017

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/7949 Esas 2017/1686 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/7949 E.  ,  2017/1686 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalı kooperatif tarafından müvekkili hakında icra takibine başlandığını ve icra emrinin tebliğ edildiğini, borcun sebebini oluşturan kredi borç senedi üzerinde müvekkilinin isminin yazıldığı yerde müvekkilinin imzasının bulunmadığı, imza bulunmamakla birlikte ismin sağ üst kısmında imzayı anımsatan bir karalama mevcut olduğunu, bunun da kesinlikle müvekkiline ait olmadığını, tanzim şekli itibari ile de usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle müvekkilinin bu icra takibine konu borçtan doğan herhangi bir sorumluluğunun söz konusu olmadığını ileri sürerek, müvekkili hakkında başlatılan takip nedeni ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin iptaline, icra dosyasında takibin tedbiren durdurdulmasına ve davalının kötüniyetli olması nedeni ile %40 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamından; icra takibine konu senetteki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığına ilişkin ... Polis Kriminal Laboratuvar Müdürlüğünde bilirkişi heyetince tanzim edilen 25.12.2014 tarihli raporda takibe konu senetteki imzanın davacının eli ürünü olmadığına ilişkin tereddüt bulunmayan rapor denetime elverişli bulunarak davacı aleyhine başlatılan ilam niteliğinde sayılan senetteki imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, takip alacaklısı kooperatif olup daha önce çalışan kooperatif müdürünün işlemleri dolayısıyla takiple ilgili kötüniyeti ispatlanamadığından tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 06.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.