Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2015/2176 Karar No: 2016/773 Karar Tarihi: 08.06.2016
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2015/2176 Esas 2016/773 Karar Sayılı İlamı
Hukuk Genel Kurulu 2015/2176 E. , 2016/773 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki “kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsili” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 29.04.2013 gün ve 2012/413 E., 2013/180 K. sayılı kararın incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 18.03.2014 gün ve 2014/2229 E.-2014/5044 K. sayılı ilamı ile bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; Özel Dairece bozulmuş; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Direnme kararını, davalı idare vekili temyize getirmiştir. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında, işin esasının incelenmesinden önce, dosya arasında dava tarihi itibariyle reşit olmayan, yargılamanın devamı sırasında ise reşit olan davacı ... tarafından asaleten verilen vekâletnamenin bulunmaması karşısında, bu eksikliğin tamamlatılması için dosyanın mahalline geri çevrilmesinin gerekip gerekmediği ön sorun olarak tartışılmıştır. Bilindiği üzere, çocuk dava sırasında ergin (reşit) hale gelirse, kanuni mümessilin temsil görevi sona erer ve davaya (ergin olan) çocuk devam eder. Vekil ile müvekkili arasındaki vekâlet ilişkisi güvene dayalıdır. Kural olarak, vekâletten azil veya istifa her zaman olanaklıdır. Çocuk, ergin (reşit) olduktan sonra davasını bizzat kendisi takip edebileceği gibi kendi adına düzenlenecek vekâletname ile daha önce görevlendirilen avukatı ya da bir başka avukatı vekil olarak ataması da mümkündür. Yapılan görüşmeler sırasında bir kısım üyeler tarafından, vekâlet ilişkisinin hangi hallerde sona ereceğinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 512 ve 513. maddelerinde düzenlendiği, ilgili kanun hükümlerinin incelenmesinde, vekâleti sona erdiren nedenler arasında küçüğün ergin olması hususunun sayılmadığı, dolayısıyla yargılamanın devam ettiği sırada reşit olan ergin çocuk tarafından vekâletname ilişkisi sonlandırılmadığı sürece, veli tarafından velayeten tayin edilen vekil ile çocuk arasındaki ilişkinin devam edeceği, bu nedenle vekâletnamenin ya da icazet belgesinin teminine gerek bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir. O halde, mahkemece yapılacak iş; dava tarihi olan 21.09.2012 tarihi itibariyle reşit olmayan, ancak 12.03.2014 tarihi itibariyle 18 yaşını tamamlayan ... tarafından Av. İsmail Din’e asaleten verilen vekaletname aslı veya onaylı örneği veyahut icazet belgesinin bulunup bulunmadığı araştırılarak, bulunması halinde dosya içerisine ibrazı; yok ise vekaletname aslı veya onaylı örneği veyahut icazet belgesinin tamamlanması amacıyla ...’a imkan tanınması, vekaletname aslı veya onaylı örneği veyahut icazet belgesinin dosya içerisine sunulmaması durumunda ise yerel mahkeme direnme kararı ile temyiz dilekçesinin ergin çocuğa tebliğ edilerek, tebligat parçalarının dosya içerisine eklenmesi ve açıklanan eksiklik giderildikten sonra Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmek üzere dosyanın mahalline geri çevrilmesi gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın yerel mahkemeye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 08.06.2016 gününde oyçokluğu ile karar verildi.