13. Hukuk Dairesi 2017/2368 E. , 2018/11855 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalı Üniversitesitede öğrenim gördüğünü, tekrar ettiği dersler için ödeme yaptığını, eğitim ücreti üzerinden %20"ilk tercih indirimi ile hesaplandığından, fazladan 19.195,00 TL ücret tahsil edildiğini, ileri sürerek 19.195,00 TL"nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı üniversitenin kendisinden haksız olarak aldığını ileri sürdüğü, tekrar ettiği ders ücreti ve yaz okulu ücretinin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda; yaz okulu eğitim ücretlerinin talebinin hukuki olmadığı, buna karşın, davacı yanca niçin tahsil edildiği ispat edilemeyen ve sehven fazla tahsil edilen bedelleri faiziyle birlikte 8.490,37 TL olarak talep edebileceği belirtilmiştir.
Mahkemece, davalı tarafa tebliğ edilen bilirkişi raporuna itiraz süresinin dolması beklenilmeksizin alınan yetersiz ve denetime elverişli olmayan rapor hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; savunma hakkı Anayasanın 36. maddesinde güvence altına alındığı gibi, karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesi hükmüne göre de, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, başka bir anlatımla, davalıya savunma hakkını kullanma imkanı verilmeden hüküm kurulamaz. 6100 sayılı Kanun"un 280. maddelesi hükmüne göre, "Bilirkişi, raporunu varsa kendisine incelenmek üzere teslim edilen şeylerle birlikte bir dizi pusulasına bağlı olarak mahkemeye verilir; verildiği tarih rapora yazılır ve duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir. Mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir." 6100 sayılı Kanun"un 281/1 maddelesi hükmüne göre "Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler." Yukarıdaki yazılı kanun maddeleri ile açıklamalardan anlaşılacağı üzere mahkemenin hukuki dinlenilme hakkını yerine getirdiği, adil bir yargılama yaparak sonuca ulaştığı söylenemez. Anayasanın, "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36/1. maddesinde, "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." 6100 sayılı Kanun"un 27. maddesine göre davanın taraflarının kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu, bu hakkın; açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini de içermektedir. Ayrıca ispatın taraflar bakımından yalnızca bir yük olmasının ötesinde aynı zamanda bir hak olduğu unutulmamalıdır. O halde, mahkemece, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davalı tarafa bilirkişi raporuna karşı itirazlarını sunması için imkânı tanınmak, davalı taraf itirazlarını sunmuşsa bu itirazlar doğrultusunda yeniden değerlendirme yapılarak oluşacak sonucu göre karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlar yerine getirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, (2) nolu bentte gösterilen nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.