20. Ceza Dairesi 2017/1833 E. , 2018/434 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 05/10/2015 tarihli ve 2015/136602 soruşturma, 2015/3973 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, hükümlünün yapılan uyarıya rağmen yasal süre içerisinde müracaat etmediği gerekçesiyle hakkındaki dosyanın kapatılmasına ilişkin Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 13/06/2016 tarihli ve 2016/841 sayılı kararına karşı şüpheli müdafiinin yaptığı itirazın mercide hata nedeniyle reddine, dosyanın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine dair Ankara 1. İnfaz Hakimliğinin 06/02/2017 tarihli ve 2017/125 esas, 2017/491 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/02/2017 tarihli ve 2017/178 değişik iş sayılı kararını müteakip, bu kez şüphelinin şikayetinin reddine dair Ankara 1. İnfaz Hakimliğinin 20/02/2017 tarihli ve 2017/125 esas, 2017/491 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/03/2017 tarihli ve 2017/231 değişik iş sayılı kararlarının kanun yararına bozulmasına ilişkin talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 29/05/2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
İncelenen dosyadan;
a) Şüpheli ... hakkında 18/05/2015 tarihinde kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurduğu gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 05/10/2015 tarihli 2015/136602 soruşturma, 2015/3973 karar numaralı kararı ile beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve erteleme süresi zarfında 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 23/12/2015 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği ve infaza gönderildiği,
b) Ankara Denetimli Serbestlik Müdürlüğü"nün 13/06/2016 tarihli yazısı ile "...Kararın infazı ve takibi için tebligat kanunu gereğince, PTT vasıtasıyla hükümlünün mernis sisteminde kayıtlı, karardaki adresine tebligat çıkarılmış, PTT memuru tarafından 16/03/2016 tarihinde tebligatın yakınına tebliğ edildiği ayrıca ısrarlı tebligatın 03/05/2016 tarihinde mahalle muhtarına tebliğ edildiği..." belirtilerek ihlal nedeniyle dosyanın kapatılarak Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine karar verildiği, şüpheli müdafii 14/07/2016 havale tarihli dilekçesi ile tebligatların usulsuz olduğu gerekçesi ile tedavi ve denetimli serbestlik işlemlerinin devam etmesi için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı"na yazı ile müracaat ettiği, itiraz üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı"nın şüphelinin dosyasını ve itirazı değerlendirmek üzere 09/01/2017 tarihli yazı ile Ankara İnfaz Hakimliğine gönderdiği,
c) Ankara İnfaz Hakimliği"nin 06/02/2017 tarih 2017/125 esas, 2017/491 karar sayılı kararı ile "...itirazının merciide hata nedeniyle reddine" karar verdiği,
d) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca 14/02/2017 tarihinde bu karara itiraz edildiği, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2017/178 değişik iş sayılı, 17/02/2017 tarihli karar ile itirazın kabulüne karar verildiği, itirazı inceleme yetkisinin infaz hakimliğine ait olduğu gerekçesi ile Ankara İnfaz Hakimliğinin 2017/125 esas, 2017/491 karar sayılı ve 06/02/2017 tarihli kararının kaldırılmasına karar verdiği,
e) İtirazın kabul edilerek kararın kaldırılması üzerine, Ankara 1. İnfaz Hakimliği"nin 20/02/2017 tarih 2017/125 esas, 2017/491 karar sayılı ek kararı ile şüpheli müdafii tarafından 14/07/2016 havale tarihli dilekçesi ile yapılan itirazın reddedildiği,
f) Ankara 1. İnfaz Hakimliği"nin 20/02/2017 tarih 2017/125 esas, 2017/491 karar sayılı ek kararı ile verilen itirazın reddi kararının 17/02/2017 tarihinde sanık müdafiine tebliği edildiği, sanık müdafiinin 24/02/2017 havale tarihli dilekçesi ile karara itiraz ettiği ve Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 06/03/2017 tarih 2017/231 değişik iş numaralı kararı ile itirazın reddedildiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında;
"Dosya kapsamına göre,
1- Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/02/2017 tarihli ve 2017/178 değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan incelemede,
Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 02/03/2016 tarihli ve 2016/373 esas, 2016/2158 sayılı ilâmında da değinildiği üzere, 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanunu"nun 18/1. maddesinde yer alan, “Müdürlükler ile koruma kurullarının idari nitelikteki eylem ve işlemlerine karşı infaz hakimliğine şikayette bulunulabilir.”, 05/03/2013 tarihli ve 28578 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan Denetim Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 48. maddesinde yer alan, “1) Yükümlüler ile kanuni temsilcileri, infaz hizmetlerinin yürütülmesi sırasında müdürlükçe hazırlanan denetim planları ve raporları ile müdürlükçe yapılan uyarılar gibi işlem ve eylemlerin kanun, tüzük ve yönetmelik hükümleri ile genelgelere aykırı olduğu gerekçesiyle müdürlüğe itirazda ya da infaz hâkimliğine şikâyette bulunabilirler.” ile aynı Yönetmeliğin 72/8. maddesindeki “ Sanık veya hükümlünün beş iş günü içerisinde ilgili kuruma tedavi için müracaat etmediğinin veya belirlenen tedavi programına uymadığının bildirilmesi ya da rehberlik çalışmalarına katılmaması halinde sanık veya hükümlü bu Yönetmeliğin 44 üncü maddesine göre uyarılır. Uyarılara ilişkin tebligatta ihlal durumunun tekrarı halinde bunun yükümlülüğün ihlali sayılacağı ve dosyanın kapatılarak mahkemesine gönderileceği sanık veya hükümlüye bildirilir.” şeklindeki düzenlemelere nazaran, denetimli serbestlik müdürlüğünce ihlâl nedeniyle şüphelinin dosyasının kapatılarak mahkemesine iade işleminin idari nitelikte bir işlem olmadığı dolayısıyla İnfaz Hakimliğinin karar verme yetkisi bulunmadığı, infaz kaydının kapatılması işlemi aleyhine de şüpheli tarafından itiraz edilebileceği zira şüphelinin yasal mazereti bulunup bulunmadığının mahkemece denetlenmesi gerektiği ancak yetkili mahkemenin soruşturma aşamasında genel görevli olan sulh ceza hâkimliği olduğu gözetilmeksizin itirazın bu yönden reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde,
2- Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/03/2017 tarihli ve 2017/231 değişik iş sayılı kararı yönünden yapılan incelemede,
İnfaz kaydının kapatılması işlemine yönelik itirazın esası hakkında karar vermeye yetkili olan merciinin, soruşturma aşamasında genel görevli olan sulh ceza hâkimliği olduğu gözetilmeksizin, yapılan itirazın bu yönden kabulü yerine reddine karar verilmesinde,
İsabet görülmemiştir. " denilerek, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 17/02/2017 tarihli ve 2017/178 değişik iş sayılı kararı ve Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/03/2017 tarihli ve 2017/231 değişik iş sayılı kararlarının bozulması istenilmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanun"un 18/1. maddesindeki "Müdürlükler ile koruma kurullarının idarî nitelikteki eylem ve işlemlerine karşı infaz hâkimliğine şikâyette bulunulabilir" hükmü ile Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği"nin 48/1. Maddesinde "Yükümlüler ile kanuni temsilcileri, infaz hizmetlerinin yürütülmesi sırasında müdürlükçe hazırlanan denetim planları ve raporları ile müdürlükçe yapılan uyarılar gibi işlem ve eylemlerin kanun, tüzük ve yönetmelik hükümleri ile genelgelere aykırı olduğu gerekçesiyle müdürlüğe itirazda ya da infaz hâkimliğine şikâyette
bulunabilirler." hükmü birlikte değerlendirildiğinde infaz hakimliğine sadece Müdürlükler ile koruma kurullarının idarî nitelikteki işlemlerine karşı yapılan itirazların infaz hakimliği tarafından değerlendirileceğinin hükme bağlandığı, TCK 191. maddesi uyarınca verilen denetimli serbestlik tedbirinin ihlali halinde dosyanın kapatılarak gönderilmesi kararının adli nitelikte bir işlem olduğu, Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği"nin 72/8. maddesindeki "Sanık veya hükümlünün beş iş günü içerisinde ilgili kuruma tedavi için müracaat etmediğinin veya belirlenen tedavi programına uymadığının bildirilmesi ya da rehberlik çalışmalarına katılmaması halinde sanık veya hükümlü bu Yönetmeliğin 44"üncü maddesine göre uyarılır. Uyarılara ilişkin tebligatta ihlal durumunun tekrarı halinde bunun yükümlülüğün ihlali sayılacağı ve dosyanın kapatılarak mahkemesine gönderileceği sanık veya hükümlüye bildirilir." ve 6545 sayılı kanun ile değişik TCK"nın 191. Maddesinin 4(a) fıkrasındaki "Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükümleri dikkate alındığında Cumhuriyet Başsavcılığı"nca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi sırasında infaz dosyasının kapatılarak gönderilmesi işlemine karşı yapılacak itirazların, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından değerlendirilmesi gerektiği, kapatma işlemlerine karşı yapılacak itirazlarda infaz ve sulh ceza hakimliklerinin görevli olmadığı anlaşılmakla, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 17/02/2017 tarihli ve 2017/178 değişik iş sayılı kararı ve Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 06/03/2017 tarihli ve 2017/231 değişik iş sayılı kararlarının değişik gerekçe ile 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 23.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.