7. Hukuk Dairesi 2014/21469 E. , 2015/1392 K.- ÜCRETSİZ İZİN
- İHBAR TAZMİNATI
- BELİRSİZ ALACAK
- ISLAH
- İŞ KANUNU (4857) Madde 17
- İŞ KANUNU (4857) Madde 24
- İŞ KANUNU (4857) Madde 25
- HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 107
- HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 109
- HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 297
"İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı vekili, davacının davalı işverence ücretsiz izne çıkartılmak istendiğini, davacının bu durumu kabul etmemesi üzerine iş akdinin davalı işverence feshedildiğini belirterek bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının istifa ederek işten ayrıldığını ve işverenden herhangi bir alacağı bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İhbar öneli ve ihbar tazminatı yönlerinden taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir neden olmaksızın ve usulüne uygun bildirim öneli tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin Kanunun 24 ve 25. maddelerinde yazılı olan nedenlere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar öneli tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir. Yine haklı fesih nedeni bulunmakla birlikte, işçi ya da işverenin 26. maddede öngörülen hak düşürücü süre geçtikten sonra fesih yoluna gitmeleri durumunda, karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü doğar.
İhbar tazminatı, iş sözleşmesini fesheden tarafın karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminat olması nedeniyle, iş sözleşmesini fesheden tarafın feshi haklı bir nedene dayansa dahi, ihbar tazminatına hak kazanması mümkün olmaz.
Somut olayda, taraf tanıklarının anlatımları ve dosya içerisinde yer alan istifa dilekçesi nazara alındığında, davacının rızası olmaksızın ücretsiz izne çıkartılmak istendiği, davacının bu durumu kabul etmeyerek haklı nedenle iş akdini feshettiği anlaşılmaktadır. Bu haliyle haklı nedene dayansa da akdi davacı işçi feshetmiş olmakla ihbar tazminatına hak kazanamaz. İhbar tazminatı talebinin reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
3-Davacı tarafça HMK"nun 109. maddesine göre kısmi dava açıldığı, 17.3.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle davanın ıslah edildiği ancak ıslaha konu edilen tutarlar bakımından faiz talebinde bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece ıslaha konu edilen tutarlar bakımından faiz talebi bulunmamasına karşın bu tutarlara faiz yürütülmesi isabetsizdir.
4-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesi uyarınca, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir (Hukuk Genel Kurulu - 2007/14-778 E. 2007/611 K.)
Dava dilekçesinde diğer işçilik alacakları yanında hafta tatili ücreti talebinde de bulunulmasına karşın söz konusu talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi hatalıdır.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.