MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

- K A R A R -

Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.
Arazi niteliğindeki ... Köyü 116 ada 32 parsel sayılı taşınmaza net geliri esas alınarak değer biçilmesinde, taşınmaz malın niteliği, tamamının yüzölçümü, geometrik durumu ve boru hattı güzergahı dikkate alınarak değer düşüklüğü oranı belirtilmek suretiyle irtifak hakkı karşılığının tespit edilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-) 4646 sayılı ... Piyasası Kanununun 12/A maddesi gereğince kullanma hakkının davacı idareye ait olduğu belirtilerek irtifak hakkının Hazine adına tescil edilmesi gerektiği gözetilmeden davacı idare adına tesciline karar verilmesi,
2-) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dört ay içerisinde sonuçlandırılamayan davada, acele el koyma bedelinin davalı tarafa bedel tespiti ve tescil davasından önce veyahut bu dava açıldıktan itibaren 4 aylık süre içinde ödenip ödenmediği tespit edilerek, ödenmemiş ise tespit edilen bedelin tamamına, ödenmiş ise tespit edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele dava tarihinden 4 ay sonrası için yasal faiz yürütülmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren tüm bedele faiz yürütülmesi,
3-) Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan ipotek ve haciz şerhlerinin bulundukları paya ait kamulaştırma bedeline yansıtılması ile yetinilmesi gerekirken, bu pay sahiplerine kamulaştırma bedelinin ödenmemesine karar verilmesi ve müteveffa tapu maliki ...’a ait pay üzerinde bulunan haciz şerhinin, davalı olan mirasçılarına intikal edecek paylar yönünden hükmedilen bedele yansıtılmaması,
Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının;
a-) (2) numaralı bendinde yer alan (Davacı ... lehine) ibaresinin hükümden çıkartılmasına; yine aynı bentte bulunan (hakkı tesisi ile hakkın tapuya tesciline) ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine (hakkının Hazine adına tesciline, kullanma hakkının davacı idareye ait olduğunun şerh edilmesine) cümlesinin yazılmasına,
b-) (1) numaralı bendinde yer alan (tespitine) kelimesinden sonra gelen kısmın hükümden çıkartılmasına, yerine (belirlenen bedelden, acele el koyma bedeli olarak bankaya depo edilen 4.891,99 TL davalı tarafa ödenmiş ise, bu bedelin mahsubundan sonra kalan 16.632,21 TL’ye, ödenmemiş ise tespit edilen kamulaştırma bedeline 13/12/2014 tarihinden karar tarihi olan 01.07.2015 tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına,) ibaresinin yazılmasına,
c-) (4) numaralı bendinde yer alan (hakkın icra takibi olduğu için bu kişilere ödenmemesi) ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine (ile ....’a ait pay üzerinde bulunan haciz ve ipotek şerhlerinin bu kişilere ve mirasçılarına ödenecek bedellere yansıtılması) ibaresinin yazılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 20/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.