Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/8242
Karar No: 2021/3642
Karar Tarihi: 18.03.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/8242 Esas 2021/3642 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti ile yaşlılık aylığı bağlanmasını istemiştir. Mahkemece yapılan araştırma sonucunda, somut bir delil bulunmadığı ve tanıkların bu sürelerle ilgili bilgileri eksik olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacının çalıştığı işyeri, çalışma saatleri ve diğer detaylar hakkında daha kapsamlı bir araştırma yapılması gerektiği belirtilmiştir. Kanunlar olarak; 506 sayılı Kanunun 108. maddesi ve 79/10 maddesi açıklanmıştır.
10. Hukuk Dairesi         2020/8242 E.  ,  2021/3642 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    ...

    Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 01.10.1982 tarihi olduğunun tespiti ile 15.08.2011 tarihli tahsis başvurusu uyarınca da takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    506 sayılı Kanunun 108. maddesi gereğince sigortalılık başlangıç tarihinin belirlenmesine ilişkin açılan her dava, sigortalılığın saptanması istemini de içerdiğinden, aynı Kanunun 79/10 maddesi kapsamında bir günlük çalışmanın belirlenmesi davasıdır. Bu nedenle hizmet tespiti davalarındaki kanıtlama yöntem ve ilkeleri benimsenip uygulanmalı, başka bir anlatımla, sigortalılıktan söz edilebilmesi için, çalışmanın varlığı, hizmet tespiti davaları yönünden kabul edilen yöntem ve ilkelere uygun biçimde saptanmalıdır.
    Sigortalılığın tespitinde, yöntemince düzenlenerek yasal hak düşürücü süre içerisinde Kuruma verilen sigortalı işe giriş bildirgesi, ilgilinin işe alındığını gösteren yazılı delil niteliğinde ise de sigortalılığın kabulü açısından tek başına yeterli kabul edilemez ve bu kapsamda çalışma olgusunun da inandırıcı ve yeterli delillerle ispatlanması gerekmektedir. Bu amaçla; sigortalı işe giriş bildirgesinin Kuruma veriliş tarihi, bildirgedeki kimlik bilgilerinin, varsa imza ve fotoğrafın davacıya ait olup olmadığı, davacıya verilen sigorta sicil numarasının hangi yılın serilerinden olup sonraki dönemde gerçekleşen hizmetlerinde kullanılıp kullanılmadığı saptanmalıdır.
    Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, öncelikle davacının davasını somutlaştırma yükümlülüğü kapsamında işverenin kim olduğu, işyerinde ne iş yaptığı, başka çalışan olup olmadığı, idarecilerin kim olduğu, işyerinin nerede olduğu ve komşularının kimler olduğunun davacıya sorulup açıklattırılması gerektiği, ayrıca tarafların sunduğu deliller ile yetinilmeyerek, kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmek suretiyle, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı ortaya konulmalıdır. Bu amaçla hizmeti ortaya koyabilecek belgeler, varsa Kurum görevlileri tarafından düzenlenen rapor ve tutanaklar getirtilmeli, yine davalı iş yerinde aynı dönemde bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, gerektiğinde aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve bunların çalıştırdığı kimseler yeniden Kurum ve Kolluk marifetiyle yöntemince belirlenerek bilgi ve görgülerine başvurulmalı, böylelikle iddianın somut ve inandırıcı bilgilere dayalı biçimde kanıtlanıp kanıtlanmadığı değerlendirilmelidir. (HGK 29.06.2005 gün ve 2005/21-409- 413, 23.12.2009 gün ve 2009/10-581-619, 10.02.2010 gün ve 2010/10-72-72, 21.09.2011 gün ve 2011/10-527– 552)
    Eldeki dosyada; Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan araştırma ve inceleme neticesi “davacının fiili ve gerçek çalışmasına ilişkin somut bir delilin tespit olunamadığı, davacı çalışması lehine beyanda bulunan tek tanığın da davalı bünyesinde herhangi bir çalışmasının bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine” dair karar verilmiş ise de tespiti istenilen tarih çok öncelere ilişkin bulunduğundan tanıkların bu sürelerle ilgili bilgileri bu güne değin eksiksiz olarak hafızalarında korumaları da hayatın olağan akışına ve yaşam deneyimlerine uygun düşmez.
    Yapılacak iş, yargılama safhasında işe giriş bildirgesini düzenleyen şirketin ... sicil numaralı başka bir işyerine ait dönem bordroları getirtilip açıkça bildirge üzerinde yer alan 85970/01 sicil numaralı işyerine ait dönem bordroları sorulmadığından bulunması halinde bu işyerine ait ihtilaf konusu dönem bordroları getirtilmeli, işe giriş bildirgesi üzerinde yer alan sigorta sicil numarasının hangi ilin ve yılın serilerinden olduğu Kurumdan sorulmalı, davacıya çalıştığı işyerinin adresini de bildirmek suretiyle çalışmalarını bilebilecek nitelikte çalıştığı işyerine komşu olan uyuşmazlık konusu dönemin kayıtlı işverenleri ve çalışanları Hukuk Muhakemeleri Kanununun 31 inci maddesi kapsamında açıklattırılmalı, dönem bordrosu sunulması halinde sigortalı çalışanlar ile davacının bildireceği komşu işverenler ve çalışanları tespit olunarak bunların duruşmalarda beyanları alınmalı ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip çıkacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 18/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi