22. Hukuk Dairesi 2013/4569 E. , 2014/3370 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kütahya İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/10/2012
NUMARASI : 2011/529-2012/658
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, davalı işyerinde 04.08.2006 tarihinden 10.10.2011 tarihine kadar aralıksız ve sürekli olarak çalıştığını, davacının iş sözleşmesinin doktor raporu olmasına rağmen devamsızlık nedeniyle haksız feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının verilen emir ve talimatlara uymadığını, işlerini savsakladığını, ayrıca davacının göstermiş olduğu tutum neticesinde işyerinin ihbar tazminatı talep koşullarının mevcut olduğunu, bu talebe ilişkin talep ve dava haklarını saklı tuttuğunu, durumun değerlendirilmesi ile davacının hiçbir suretle kıdem ve ihbar tazminatı talep koşullarının oluşmayacağını, davacının diğer taleplerinin ise davacıya ait işyeri özlük dosyası ve ilgili bordroların tetkikinde ortaya çıkacağı üzere tüm ödemelerinin eksiksiz olarak davacıya yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı bir neden yokken feshedildiği, diğer taleplerine ilişkin alacakları da bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve fazla çalışmanın ispatı ile fazla çalışma ücretlerinin ödenip ödenmediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilmelidir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazı kayıt ileri sürülmemesi, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda; davacı ve davalı tanıkları ifadelerinden işyerinde 3’lü vardiya ile çalışıldığı anlaşılmaktadır. Bu düzende fazla çalışma söz konusu olmaz. Ancak yine tanık beyanlarına göre işyerinde istisna da olsa fazla çalışma yapıldığı anlaşılmaktadır. Bilirkişice davalıyla davası olan tanık D.. D..’nin ifadesine göre ayda iki hafta yirmi bir saat fazla çalışıldığı kabul edilmiş ise de, davacı tanığının beyanından bu sonuç çıkmamaktadır. Davacı tanığı “İşyerinde 3 vardiya uygulanıyordu, sabah 08,30 da başlıyor akşam 16,30 da mesai bitiyordu. Öğle arası yarım saat yemek molası vardı. Bunun haricinde başka mola yoktu. Fazla mesai işin durumuna göre değişiyordu, bazen 1 hafta ya da 3 hafta üst üste olduğu gibi bazen olmadığı da oluyordu, ancak 4 saat fazla mesai yaptığımızda 3,5 saat olarak yazılıyordu” demiştir. Davacı tanığının beyanı ile fazla çalışma tahakkuku olan imzalı bordrolar birlikte değerlendirildiğinde istisna olarak yapılan fazla çalışmanın bordrolara yansıtılarak ödendiği sonucuna ulaşılmaktadır. Şu halde davacının ödenmemiş fazla çalışma ücreti alacağı bulunmadığından bu talebin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
3-Diğer taraftan davacı tanıkları davacının çalıştığı ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiğini ifade ettiklerinden dairemiz uygulamasına göre davacının isticvap edilerek bu hususun sorulması gerekmektedir. Bunun yapılmaması da ayrıca bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.