Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/401
Karar No: 2019/5320
Karar Tarihi: 12.09.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/401 Esas 2019/5320 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/401 E.  ,  2019/5320 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasındaki davanın İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 31/03/2016 tarih ve 2016/318-2014/1071 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı ...A.Ş. İflas İdaresi vekili ile davacı vekili tarafından duruşmalı istenmiş olup temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 10.09.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalılardan ...iflas idaresi vekili Av. ...dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin tasarruflarını davalı ... Bankası A.Ş’de açtığı hesaba yatırdığını, İmar Bank Off-Shore Limited’e hesap açıldığını bilmediğini, bankanın davalı TMSF’ye devredildiğini, ancak parasının kendisine geri ödenmediğini, yöneticiler ... ve ...’ın sorumluluğunun bulunduğunu, davalı BDDK’nın davalı ... Bankası A.Ş’yi gereği gibi denetleyemediğini, davalı TMSF’nin de hesapları sigorta eden kurum olarak sorumluluğunun olduğunu ileri sürerek, 55.415,29 TL’nin avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı BDDK vekili, kurum aleyhine açılacak davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı TMSF vekili, müvekkilinin Bankalar Yasası’ndan kaynaklanan yetkileri gereğince İmar Bankası’na el koyduğunu, idari işlem nedeniyle davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, kendisinin bankaya BDDK tarafından yasa gereği yönetim kurulu üyesi olarak atandığını, daha sonra genel müdürlük ve yönetim kurulu üyeliğine getirildiğini, 4389 sayılı Bankalar Yasası’nın değişik 24/6 md. gereğince BDDK tarafından atanan görevlilere husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ... Türk İmar Bankası T.A.Ş iflas idaresi vekili, müvekkilinin iflasına karar verildiğini, davacının iflas masasına alacağı için kayıt başvurusunda bulunması gerektiğini, hesabın açıldığı İmar Bankası Off-Shore’nin ayrı bir tüzel kişilik olduğunu ve husumetin ona yöneltilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalı temsicisi, davaya yanıt vermemiştir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre, davalılar ..., TMSF, BDDK ile ... hakkında açılan davaların kabule şayan olmadığından reddine, davalı ...A.Ş. hakkındaki davanın kısmen kabulü ile 54.621,62 TL"nin dava tarihi olan 25/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ancak, davalı ...A.Ş. iflas etmiş ve iflas masası teşekkül etmiş bulunduğundan hükmedilen alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı ...A.Ş. iflas idaresi vekili ile davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki 2 numaralı bendin, davalı ...A.Ş. iflas idaresi vekilinin ise aşağıdaki 3 numaralı bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-Mahkemenin 17/12/2009 tarihli ilamı ile davalılar TMSF ve BDDK hakkında açılan davanın yargı yolu yanlışlığı nedeniyle reddine hükmedilmiş, bu hüküm davalı BDDK vekilince temyiz edilmemiş olup, Dairemizin 10/12/2012 tarihli kararıyla davacı vekilinin davalılar TMSF ve BDDK hakkında verilen karara yönelik tüm temyiz itirazları reddedilmiş, karar hükmedilen vekalet ücretleri yönünden TMSF yararına, davalılar Müflis Türkiye İmar Bankası T.A.Ş., ... ve ... hakkında verilen kararlar temyiz eden davacı yararına bozulmuştur. Bu suretle, davalılar TMSF ve BDDK hakkında verilen davanın yargı yolu yanlışlığı nedeniyle reddine dair hükmün kesinleşmiş olması nedeniyle mahkemece bozma ilamına uyulması sonrasında davalılar TMSF ve BDDK hakkında açılan davaların kabule şayan olmadığından esastan reddine karar verilmesi doğru olmamış, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    3-Davalı ...A.Ş. iflas idaresi vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; davacı tarafından haksız fiil hükümlerine dayalı olarak alacak isteminde bulunulmuş olup, ancak off-shore hesabına yatırdığı miktarın tahsilini talep etme imkanına sahiptir. Davacı tarafından 50.000 DM off-shore hesabına 12 ay vadeli olarak yatırılmış, daha sonra temdit eden faizler anaparaya eklenmiş ve 07/08/2000 tarihinde 9.020 DM, 09/08/2002 tarihinde 3.750 Euro davacı tarafından çekilmiş, mahkemece hesapta kalan bakiye miktar üzerinden hesaplama yapılmıştır. Taraflar arasında akdi ilişki olmadığından, davacının faiz alacağı temdit tarihleri sonunda anaparaya dönüşmez. Bu itibarla, mahkemece, davacının yatırdığı meblağ ile davacıya ödenen meblağlar gözetilerek davalı bankanın sorumlu olduğu miktar belirlenip sonucuna göre tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeyip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Öte yandan, İİK’nın 195. maddesi gereğince iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekmektedir. Kural olarak iflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. Bu suretle, iflas tarihinden sonra açılmış olan bu davada, dava konusu alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi de doğru olmamıştır.
    Ayrıca, kayıt kabul davaları alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, belirli bir miktarın tahsiline yönelik olmadığından, bu davalarda sadece alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir. Bu nedenle mahkemece, tahsil hükmü kurulması da yerinde görülmemiş, kararın davalı ...A.Ş. iflas idaresi yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ile davalı ...A.Ş. iflas idaresi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...A.Ş. iflas idaresi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı ...A.Ş. iflas idaresi yararına BOZULMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak ...ye verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacı iadesine, 12/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi