22. Hukuk Dairesi 2013/4463 E. , 2014/3360 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Uşak 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/11/2012
NUMARASI : 2011/1103-2012/1243
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, kanundan ve sözleşmeden doğan işçilik alacaklarının sözleşmeye ve kanuna uygun olarak hesaplanıp ödenmemesi, maaşların sürekli düzensiz ödenmesi, yıllık izinlerinin kullandırılmamış, izin ücretlerinin de ödenmemiş olması, günlük fazla çalışma ücretlerinin kanuna ve sözleşmeye uygun şekilde ödenmemesi sebepleriyle müvekkilinin iş sözleşmesini 04.07.2011 tarihinde haklı sebeplerle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ücret, fazla çalışma ücreti, hafta tatili çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücreti ile yıllık izin ücreti alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin devamsızlık sebebiyle haklı nedenle feshedildiğini, davacının iddialarının yerinde olmadığını, taleplerinin zamanaşımına uğradığını, tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı işçinin iş sözleşmesini feshetmekte haklı olduğu, diğer taleplerine ilişkin alacakları da bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı ve fazla çalışmanın ispatı ile fazla çalışma ücretinin hesaplanması konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği kabul edilmelidir.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazı kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazı kayıt ileri sürülmemesi, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut olayda; davacı günde 12 saat üzerinden haftanın yedi günü çalıştığını iddia ederken davalı taraf üçlü vardiya ile işyerinde çalışıldığını savunmuştur. Davacı tanıkları zaman dilimi belirtmeksizin günde 12 saat çalışıldığını ifade ederlerken davalı tanığı M.. D.., davacının ve diğer üretim sorumlusunun 12’şer saat çalıştığını, kendisinin çalışmaya başlamasıyla günde 8 saat çalışıldığını beyan etmiştir. Davalı tanığı S.. İ.. ise işyerinde çalışmaya başlama saatinin 08,00 olduğunu, 19:30-20:00’ye kadar çalıştıklarını, işlerin daha erken bitmesi halinde rutin bitirme saatlerinin 17:00-17:30 olduğunu beyan etmiştir. Davalı tanığı M.. B.., davacının bir süre 12 saat, bir süre de 8 saat çalıştığını, ancak ne zaman 12 saat, ne zaman 8 saat çalıştığını bilmediğini beyan etmiştir. Bilirkişice günde 10 saat fiili çalışma ve haftada 15 saat fazla çalışma üzerinden hesaplama yapılmış ise de; dairemiz içtihatlarına göre özellikle davalı tanığı M.. D.. ve M.. B.. beyanlarına bakıldığında öncelikle işyerindeki vardiya sisteminin ve davalının çalışma şeklinin açıklığa kavuşturulması, bu noktada tanıklar arasındaki çelişkilerin giderilmesi gereklidir. Diğer taraftan bilirkişice fazla çalışma süreleri hesaplanırken altışar aylık dönemler esas alınmış ve bu şekilde yüksek fazla çalışma ücreti hesaplanmıştır. Ayrıca fazla çalışma tahakkuku bulunan ve davacı tarafından imza itirazına uğramayan ücret hesap pusulaları ya da bordrolar ile banka ile de desteklenen bordrolara göre fazla çalışma tahakkuku olan dönemlerin mahsubu yerinde olmayıp, bu dönemlerin tamamen dışlanması gereklidir. Belirtilen esaslara aykırı olacak şekilde eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.