Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/11424 Esas 2019/2386 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/11424
Karar No: 2019/2386
Karar Tarihi: 07.03.2019

Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/11424 Esas 2019/2386 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2016/11424 E. ve 2019/2386 K. numaralı kararda, sanığın Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan iki kez beraatına, bir kez ise mahkumiyetine karar verildiği belirtilmiştir. Sanığın, defter ve belgeleri ibraz etmeyerek sahte fatura düzenlemek suçlarından verilen beraat hükümleri katılan vekili tarafından temyiz edilmiş ancak suç unsurlarının dosya içeriğine uygun şekilde oluşmadığı gerekçesiyle hükümlerin onanması kararlaştırılmıştır. Ayrıca, sanığın mahkumiyetine karar verildiği durumlarda katılan vekilinin vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilerek, bu hususta yapılan temyiz itirazının yerinde görülmesi sonucunda hüküm fıkrasının düzeltilerek onanması kararlaştırılmıştır. Kararda, sanığın 2011 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan beraatine karar verilmesine rağmen, gerçeğin belirlenmesi bakımından eksik araştırma yapıldığı ve yetersiz delil toplandığı gerekçesiyle hükmün bozulması kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri olarak da, 213 sayılı VUK’un 359/a-2 ve 359/b-1 maddeleri, TCK’nin 43, 51 ve 62 maddeleri, CMK’nin 223/2-e, 321 ve 322 maddeleri ve
11. Ceza Dairesi         2016/11424 E.  ,  2019/2386 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
    HÜKÜM : 1)213 sayılı Yasa"nın 359/a-2 maddesine muhalefeten CMK"nin 223/2-e maddesi gereğince beraat,
    2)İki kez 213 sayılı Yasa"nın 359/b-1 maddesine muhalefeten CMK"nin 223/2-e maddesi gereğince beraat,
    3)213 sayılı Yasa"nın 359/b-1 maddesine muhalefeten 213 sayılı Yasa’nın 359/b-1, TCK’nin 43, 62, 51 maddeleri gereğince mahkumiyet

    I-Sanık hakkında defter ve belgeleri ibraz etmemek ve 2012 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    Yüklenen suçların yasal unsurları itibariyle oluşmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
    II-Katılan vekilinin sanık hakkında verilen mahkumiyet hükümleri nedeniyle vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin temyiz istemiyle sınırlı olarak yapılan incelemede;
    1136 sayılı Kanun"un 168 ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, sanık hakkında mahkumiyet hükmü verildiği halde kendisini vekil ile temsil ettiren katılan lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeple 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, "katılanın kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.500 TL vekalet ücretinin sanıktan alınıp katılana verilmesine" ibaresinin hüküm fıkrasına eklenmesi suretiyle, DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    III-Sanık hakkında 2011 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Sanığın 2011 takvim yılında sante fatura düzenlediği iddiasıyla açılan kamu davasında, sanığın 25.07.2011 ve 05.08.2013 tarihleri arasında cezaevinde bulunduğundan 2011 takvim yılında sahte fatura düzenlemesinin mümkün olmadığı gerekçesi ile sanığın beraatine karar verilmiş ise de, dosyada mevcut Ba bildirim formlarından 2011 takvim yılında 452 adet sahte fatura düzenlendiği, bu faturalardan sadece 6 adedinin sanığın cezaevine girdiği tarihten sonra düzenlenmiş olduğunun anlaşılması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından, 2011 takvim yılında suça konu faturaları kullanan mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılması, bu şirket yetkilileri hakkında sahte fatura kullanmaktan dava açılıp açılmadığı belirlenip, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; faturaları kullanan şirket yetkililerinin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması ve temin edilecek faturalarda yer alan imza ve yazıların sanığa ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre toplanan tüm deliller değerlendirilip sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.03.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.