Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/14572 Esas 2019/5795 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14572
Karar No: 2019/5795
Karar Tarihi: 09.05.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/14572 Esas 2019/5795 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı bisiklet sürücüsü, davalıların sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu araç ile çarpıştığı sonucunda yaralanmıştır. Davacı, davalılardan 3.000 TL maddi tazminat ve 60.000 TL manevi tazminat talep etmiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar vermiştir. Davacı vekili bu kararı temyiz etmiştir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermiştir. Ancak dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Bu nedenle hakimin manevi tazminat miktarını belirlerken ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması gerektiği belirtilmiştir. Takdir olunan manevi tazminatın hakkaniyete uygun olmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri: Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi, HGK 23/06/2004, 13/291-370.
17. Hukuk Dairesi         2016/14572 E.  ,  2019/5795 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, davalıların sürücüsü, trafik sigortacısı olduğu araç ile davacı bisiklet sürücüsüne çarpması sonucunda yaralandığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydı ile 3.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsili ile 60.000,00 TL manevi tazminatın davalı ..."den tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini yükseltmiştir.
    Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre;davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2- Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara dayalı tazminat ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete
    uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 09/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.