23. Ceza Dairesi 2015/2751 E. , 2015/4891 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, 7201 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ..."ın kendisini katılan ..."e avukat olarak tanıttığı, sanıkların katılan ..."i ..."ye götürerek bir limon bahçesi gösterdikleri ve 5.000 TL’ye bu bahçeyi katılana sattıkları ve kapora olarak katılandan 5.000 TL tutarlı bir senet aldıkları, daha sonra sanıkların senedin bedel kısmını 55.000 TL yaparak icra takibine konu yaptıkları, icra müdürlüğü tarafından katılan ... adına çıkartılan ödeme emrini sanık ..."ın adreste sakin katılanın kanuni vekili olarak aldığı, sanıkların bu şekilde başlattıkları icra takibinin tehdidi ile katılan ..."ten 85.000 TL para aldıkları ve sonrasında icra takibinden feragat ettikleri iddia ve kabul olunan somut olayda;
1- Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Sanıkların birlikte hareket ederek kamu kurumu olan icra müdürlüğünü aracı yapmak suretiyle suça konu bonoyu takibe koydukları ve icra tehdidi altındaki katılandan 85.000 TL para aldıkları anlaşıldığından nitelikli dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafii ve sanık ...’ın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 120 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve sanık ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "120 GÜN", "100 GÜN" ve "2.000 TL." terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "4 GÜN" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- 7201 sayılı Kanuna muhalefet suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine gelince;
İcra müdürlüğü tarafından katılan ... adına çıkartılan ödeme emrini birlikte hareket eden sanıklardan ..."ın adreste oturuyormuş gibi posta memuruna kendisini katılanın kanuni vekili olarak tanıtıp katılan adına tebellüğ etme yetkisi olmadığı halde ödeme emrini havi tebliğ evrakını aldığı anlaşıldığından, 7201 sayılı Kanuna muhalefet suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık ... müdafii ve sanık ...’ın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
a- Katılan yerine sanık ...’ın ödeme emrini havi tebliğ evrakını alması nedeniyle katılanın zamanında ödeme emrine itiraz edemediği, icra takibinin kesinleştiği ve akabinde icra tehdidi nedeniyle 85.000 TL sanıklara ödeme yapmak zorunda kaldığı, böylece katılanın icra takibine itiraz ederek durdurma olanağından yoksun kalması ve parasal zarara uğraması nedeniyle 7201 sayılı Kanunun 55/1-c-son maddesinin ikinci fıkrası yerine birinci fıkrası c bendi uyarınca hüküm kurulması suretiyle eksik ceza belirlenmesi,
b- Kabule göre ise; TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca, daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş sanıklar hakkında, mahkûm olunan yirmi beş gün hapis cezasının 50/1. maddesinde düzenlenen seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ve sanık ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkın gözetilmesine, 08.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.