Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/1191 Esas 2019/9321 Karar Sayılı İlamı

3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1191
Karar No: 2019/9321
Karar Tarihi: 02.05.2019

Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/1191 Esas 2019/9321 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanıkların mağdura yönelik kasten yaralama suçundan verilen hükümleri mahkumiyetle sonuçlandırdı. Ancak, sanık müdafiinin temyiz itirazları nedeniyle Anayasa Mahkemesi kararına dayanarak hak yoksunluğu yönünden değerlendirme yapılmamış ve mağdurun yaralanmasına ilişkin tüm tedavi evrakları, geçici ve kati raporlar incelenmeden hüküm verilmişti. Bu sebeple, karar bozularak sanıkların hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerektiği kararlaştırıldı. Kararın dayandığı kanun maddeleri ise şöyle açıklanmaktadır: 5271 sayılı CMK’nin 231/5. maddesi, 5237 sayılı TCK\"nin 53. maddesi ve 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi.

3. Ceza Dairesi 2019/1191 E. , 2019/9321 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
5271 sayılı CMK’nin 231/5. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının itirazı kabil kararlardan olduğu, sanık ... hakkında mağdur ..."a karşı hakaret suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik Doğubeyazıt Ağır Ceza Mahkemesinin 16.11.2015 tarihli ve 2015/540 D.iş sayılı kararı ile reddedildiği anlaşılmakla inceleme dışı bırakılmıştır.
Sanıklar hakkında mağdura yönelik kasten yaralama suçundan verilen hükümlere yönelik sanıklar müdafiinin temyiz itirazlarının incelemesinde;
1) Mağdur hakkında ... Devlet Hastanesinde tarafından düzenlenen 21.01.2015 tarihli geçici raporda, sağ el 4. ve 5. metakarplarda kırık mevcut olduğu ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceğinin belirtildiği, 22.01.2015 tarihli kati raporda; kemik kırığının hayati fonksiyonlara etkisinin olmadığı ve basit tıbbi müdahale ile giderilebileceği, 30.01.2015 tarihli kati raporda kemik kırığının hayati fonksiyonlara etkisinin orta düzeyde olduğu, 22.04.2015 tarihi raporda ise kemik kırığının hayati fonksiyona etkisinin ağır (4.) derecede etkileyeceğinin belirtilmesi karşısında; kemik kırığının hayati fonksiyona etkisine yönelik raporlar arasında çelişki mevcut olduğu ve kati raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmakla, mağdurun yaralanmasına ilişkin tüm tedavi evrakları, geçici ve kati raporlar temin edilip, en yakın Adli Tıp Şube Müdürlüğüne gönderilerek, mağdurun yaralanmasının niteliği hakkında ayrıntılı rapor aldırılıp, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
2) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ceza miktarı açısından CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanıkların kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 02.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.