22. Hukuk Dairesi 2013/5110 E. , 2014/3330 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bakırköy 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/01/2013
NUMARASI : 2010/125-2013/23
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalıya ait işyerinde mağaza müdürü olarak aylık 3.000,00 TL ücret ile çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, ihbar, kıdem ve kötüniyet tazminatları ile fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, davacı, davalıya ait kuyumcu mağazasında, mağaza müdürü olarak aylık 3.000,00 TL ücret ile çalıştığını iddia etmiştir. Davalı taraf, davacının satış personeli olarak asgari ücret ile çalıştığını savunmuştur. 2008-2009-2010 yıllarına ait ve imzalı-imzasız ücret bordrolarında davacının ücretinin asgari ücret olduğu görülmektedir. İki davacı tanığı, davacının aylık 3.000,00 TL ücret aldığını ifade etmiş, davalı taraf tanık dinletmemiştir. Davacı tanıklarından ikisi davacının satış elemanı olduğunu, bir davacı tanığı da, davacının mağaza müdürü olduğunu beyan etmiştir. İstanbul Kuyumcular Odası tarafından emsal ücret araştırmasına verilen 18.03.2011 havale tarihli cevapta, sektörün muhtelif iş kollarında değişik ünvanlar altında çalışmakta olan personelin almış olduğu ücretlerin belli bir standardının bulunmadığı, bu ücretlerin işçi ile işveren arasındaki özel anlaşmalar ve koşullar neticesinde belirlendiği bildirilmiştir. İstanbul Ticaret Odası tarafından emsal ücret araştırmasına verilen 10.05.2011 havale tarihli cevapta, 36 yaşında 25 aydır kuyumculuk yapan bir işyerinde mağaza müdürü olarak çalışan bir kişinin çalıştığı tarihler itibariyle alabileceği aylık ücretin anılan tarihte geçerli olan asgari ücret olacağı belirtilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının 3.000,00 TL aylık net ücret aldığı kabul edilerek dava konusu alacaklar hesaplanmıştır. Davacının yaptığı işin ne olduğu konusunda davacı tanıklarının beyanları çelişkili olup, öncelikle mahkemece, davacı tanıkları yeniden dinlenilerek, beyanları arasındaki çelişki giderilmeli, davacının meslek unvanı fiilen yaptığı iş açıkça saptanmalıdır. Daha sonra, işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek, emsal ücret araştırması işçi ve işveren meslek kuruluşlarından da yapılarak, sonucuna göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi ısabetsizdir.
2-Öte yandan, taraflar arasındaki ilişkide kötüniyet tazminatının şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında da uyuşmazlık bulunmaktadır.
Belirsiz süreli iş sözleşmesinin taraflarca ihbar süresi tanınmak suretiyle ya da ihbar tazminatı ödenerek her zaman feshi mümkün ise de, bu hakkın da her hak gibi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 2. maddesi uyarınca dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına uygun biçimde kullanılması gerekir. Aksi taktirde, fesih hakkının kötüye kullanılmış olduğundan söz edilir.
Fesih hakkını kötüye kullanan işverenin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 17. madde uyarınca bildirim sürelerine ait ücretin üç katı tutarında tazminat ödemek zorundadır. Bahsi geçen tazminata uygulamada kötüniyet tazminatı denilmektedir. Kanunda genel anlamda fesih hakkının kötüye kullanılmasından söz edilmiştir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere, işçinin işvereni şikayet etmesi, dava açması veya şahitlikte bulunması sebebine bağlı fesihler kötüniyete dayanmaktadır.
Somut olayda, davalının davacının iş sözleşmesini kötüniyetle feshettiği ispat edilmemiştir. Bu durumda, kötüniyet tazminatı talebinin reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.