Esas No: 2022/1136
Karar No: 2022/1088
Karar Tarihi: 02.11.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi 2022/1136 Esas 2022/1088 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesi, bir eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında ihtiyati tedbir talebinin reddine karar veren bir mahkeme kararı incelenmiş. Davacı taraf, davalının işi mali ve ekonomik olarak yürütemediğini öne sürerek mahkemeden ihtiyati tedbir kararı istemiş ancak mahkeme talebi reddetmiş. Davacı vekili, mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf başvurusunda bulunmuş. Ancak, istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 389. maddesi, \"ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceğini\" belirtmektedir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 390/3. maddesi ise, tedbir talep eden tarafın, ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden haklılığı yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu belirtmektedir. Kanun maddeleri gereğince, talepte bulunan tarafın yeterli delil sunmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesi doğru bir karardır.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 27. HUKUK DAİRESİ
Esas No: 2022/1136 - Karar No:2022/1088
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
27. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1136
KARAR NO : 2022/1088
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 08/08/2022
NUMARASI : 2022/552 Esas
İHTİYATİ TEDBİR TALEP
EDEN/ DAVACI :
VEKİLLERİ :
KARŞI TARAF/ DAVALI
DAVANIN KONUSU : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
TALEP KONUSU : İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ : 02/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/11/2022
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara karşı süresi içinde ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili; taraflar arasındaki 15/03/2016 tarihli "İTM.181,154 KV ... Trafo Merkezi Yapım İşi'ne" ait sözleşme bulunduğunu, davalı yüklenicinin edimini ihale dokumanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmediğini, sözleşmeden doğan alacaklarına konulan çok sayıdaki haczi kaldırmadığını, taahhüdü altındaki sözleşmeye konu işi mali ve ekonomik olarak yürütme imkanı bulunmadığını, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun ilgili maddeleri gereğince sözleşmenin 13/10/2017 tarihinde feshedildiğini, feshin haklı olduğunu, müvekkili tarafından yeniden ihale yapıldığını ve iki ihale arasında fark olması nedeniyle müvekkilinin zarar gördüğünü, fesih nedeniyle oluşan 2.546.528,28 TL kamu zararının davalı tarafından ödenmesinin talep edilmesine rağmen ödenmediğini ileri sürerek; dava konusu alacaklarının teminat altına alınmasını teminen müvekkili ...'ın bir kamu tüzel kişisi olduğunu ve işin aciliyeti gözetilerek teminatsız olarak ve duruşma açılmaksızın davalının menkul, gayrimenkul ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece 08/08/2022 tarihli ara karar ile;
HMK'nun 389.maddesine göre; "...ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir" hükmüne yer verildiği, HMK'nun 390/3.maddesine göre ise, tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebi ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu, bu açıklamalar kapsamında davanın esasını çözer mahiyette tedbir kararı verilemeyeceğinden, ihtiyati tedbir verilmesini gerektirecek düzeyde yeterli delil sunulmadığı, ihtiyati tedbir talep edenin ihtiyati tedbir isteminde haklı olduğunu yaklaşık olarak ispat etmediği gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf başvurusunda; taraflar arasındaki 15/03/2016 tarihli sözleşme gereğince yüklenicinin edimini ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirmemesi, sözleşmeden doğan alacaklarına konulmuş olan hacizleri kaldıramaması, davalının taahhüdü altındaki işi mali ve ekonomik olarak yürütme imkanı bulunmadığı belirtilerek sözleşmenin 13/10/2017 tarih ve 389033 sayılı olur'u ile sözleşmenin feshedildiğini, fesih nedeniyle oluşan kamu zararının hesaplandığını ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, dava konusu alacağın teminat altına alınması ve davacı kurumun tüzel kişi olup işin aciliyeti de gözetilerek teminatsız olarak ve duruşma açılmaksızın ihtiyati tedbir talep edildiğini, mahkemece talep edilen ihtiyati tedbir kararının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesinde belirtildiği üzere davalı aleyhine başlatılan icra takipleri neticesinde davacı nezdinde tüm alacaklarına ilişkin haciz konulduğu ve haczin kaldırılması, aksi halde sözleşmenin "Borçluluk ve Hacizler" başlıklı 33.4.2 maddesindeki hükümler doğrultusunda işlem yapılacağının davalıya bildirildiğini ancak yüklenicinin hacizleri kaldırmadığını, davacı kurumun doğan zararı nedeniyle alacağının teminat altına alınması açısından ihtiyati tedbir talebinin kabulünün gerektiğini aksi halde müvekkili açısından doğacak zararın telafisinin mümkün olmayacağını belirterek; mahkeme ara kararının kaldırılarak, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Talep, eser sözleşmesinin haklı feshi iddiasına dayalı olarak açılan menfi zarar talebine ilişkin alacak davasında ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup, mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine dair verilen ara karara ihtiyati tedbir talep eden/ davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Mahkemece, dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilerek yasal düzenlemelere uygun ve isabetli gerekçeyle karar verilmiş olduğu, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İhtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar harcı peşin olarak alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile yapılan yargılama giderlerinin istinaf talep eden davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 362/1.f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 02/11/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Katip ...
e-imzalıdır
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır