10. Hukuk Dairesi 2010/10840 E. , 2012/243 K.
"İçtihat Metni"Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi kapsamında uygulama alanı bulan 506 sayılı Yasanın 79/10 maddesidir.
506 sayılı Yasanın 6. maddesinde ifade edildiği üzere “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve feragat edilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi karşısında, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğunun gözetilmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda, işveren tarafından Kuruma intikal ettirilen 08.05.2003, 26.08.2005 ve 20.06.2007 tarihli işe giriş bildirgelerine istinaden, davacının 08.05.2003 – 25.03.2004 tarihleri arasında 319 gün, 26.08.2005 – 28.07.2006 tarihleri arasında 334 gün, 20.06.2007 – 08.10.2007 tarihleri arasında 109 gün olmak üzere toplam 777 günlük hizmetinin kuruma bildirildiği, davacının; davalıya ait işyerinde 20.02.2000 – 08.10.2007 tarihleri arasında sürekli çalışmasına karşın eksik bildirilen hizmetlerinin tespitine karar verilmesini istediği, davalı işverenin ise; şirketin geleneksel giyim-kuşam, takı ve aksesuar dizayn ve imalatı ile uğraşması, götürü
usulle sipariş üzerine çalışması nedeniyle, davacının çalışmalarının kesintili olduğu, çalıştığı sürelerde tam olarak bildiriminin yapıldığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesini istediği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalı işverence son iki işe giriş bildirgesinin internet üzerinden gönderilmesi nedeniyle imza incelemesi yapılamadığı, ilk işe giriş bildirgesindeki imzanın ise davacı eli ürünü olmadığının tespit edildiği, bordro tanıklarının beyanlarına göre, davacının 08.05.2003 – 08.10.2007 tarihleri arasındaki dönemde 830 günlük eksik bildirilen çalışmasının tespitine karar verilmiş olduğu görülmektedir.
Dosya içeriğinden davacı tanıklarının, işyerindeki işleyişin ne şekilde olduğuna ilişkin bilgi verdikleri, davacının hangi tarihler arasında çalıştığı, çalışmasının kesintisiz olup olmadığı yönünde açık ve net bir beyanlarının bulunmadığı, davalı işveren tanıklarının ise, davacının davalı işveren şirketin ortaklarının akrabası olması nedeniyle çalışmalarının süreklilik arzetmediğini, sık sık işten çıkarak sonrasında tekrar işe başladığını belirttikleri görülmektedir. O halde mahkemece yapılacak iş, tespiti istenen sürede çalışan bordro tanıklarının resen tespiti ile, davacının çalışmasının devamlı mı, kesintili mi olduğu, işyerinde çalışmaların sipariş üzerine yapıldığına ilişkin savunma doğrultusunda, işyerinin kapsam ve niteliği, sürekli faaliyette olup olmadığı, davacının işyerinde ne işle uğraştığı, çalışmasının devamlılık arzedip arzetmediği, bildirilmeyen sürelerin ne sebeple bildirilmediği üzerinde durularak tanık beyanlarının değerlendirilmesi, davacının yönetici pozisyonunda çalıştığı belirtilmesine göre, sürekli çalışmaya ilişkin varsa yazılı delillerin celbi ile tespitine karar verilen süre içindeki kesintisiz çalışmanın hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak şekilde belirlenmesi gerekir.
Anılan maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek hâlinde davalılardan..... iadesine, 16.01.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.