Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2010/10837
Karar No: 2012/241

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/10837 Esas 2012/241 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2010/10837 E.  ,  2012/241 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Davacının isminin karar başlığında hatalı yazılmış olması isabetsizdir.
    2-Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasanın Geçici 7.maddesi kapsamında uygulama alanı bulan 506 sayılı Yasanın 79/10 maddesidir.
    506 sayılı Yasanın 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve feragat edilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi karşısında, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğunun gözetilmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    Davacı, davalıya ait eczanede, 01.01.1995 tarihinden, 29.11.2002 tarihine kadar çalışmasına karşın, bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiş, davalı işveren ise, davacının beş yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79/10. maddesi hükmüne göre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilmeyen sigortalılar, çalıştıklarını, hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan itibaren (= işyerinden ayrıldıkları yılın sonundan itibaren) 5 yıllık hak düşürücü süre içinde mahkemeye başvurarak dava açtıkları ve iddialarını kanıtladıkları takdirde, mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile, prim ödeme gün sayılarının sigortalı hizmet olarak değerlendirileceği belirtilmiştir.
    Davacı, en son 29.11.2002 tarihine kadar, çalıştığını belirtmekte, davalı işveren ise; eczanede başlayarak, dışarda devam eden kavga olayından sonra, çalışmasının sona erdiğini, kavga olayının karakol kayıtları ve ceza dosyası içeriğinden anlaşılacağı üzere 30.05.2001 tarihinde, meydana geldiğini, bu tarihten davanın açıldığı tarihe kadar, yasada öngörülen beş yıllık hak düşürücü sürenin dolmuş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmaktadır. Davacı tanıklarından ..."un, 14.03.2001 tarihinde askere gitmiş olması nedeniyle, davacının işten çıkış tarihini bilmediği, diğer tanık ..."nin ise, 2002 yılında kavga olduktan sonra davacıyı görmediğini belirtmiş olduğu, .....alınan ifadelerden ise, kavga olayının 31.05.2001 tarihinde meydana geldiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davacının işyerinden çıkış tarihinin belirlenerek hak düşürücü sürenin dolup dolmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..... iadesine, 16.01.2012 günü oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi