13. Hukuk Dairesi 2016/19223 E. , 2018/11842 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile 02/03/2009 ila 02/03/2012 tarihlerini kapsayan hizmet sözleşmesi imzaladıklarını, davalının sözleşmede belirlenen süreler içerisinde şirkette ikinci pilot olarak çalışmayı kabul ettiğini, davalının ikinci pilot olarak çalışabilmesini teminen masrafları şirketçe karşılanmak üzere gerekli eğitimlere katıldığını ve göreve başladığını, ancak sözleşmedeki taahhüdüne rağmen ... 31. Noterliği"nin 31/05/2010 tarih ve 13223 yevmiye nolu ihtarnamesinde belirttiği asılsız iddialar ile hizmet akdini süresinden önce haksız olarak feshettiğini, davalının bu şekilde sözleşmeyi sona erdirmesinin şirketin işlerini aksattığını ve davalıya verilmiş olan eğitimlerin karşılıksız kalarak şirketin zarara uğradığını, sözleşmede süresinden önce sözleşmenin feshi halinde feshin sonuçlarının açıkça belirtildiğini ve davalının sözleşmede belirlenmiş olan bedelleri ve almış olduğu eğitimlerin karşılığını ödemekle yükümlü olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 USD eğitim tazminatı tutarının akdin feshinden itibaren devlet bankalarının dolar mevduat hesabına ödeyeceği en yüksek faizi ile birlikte, sözleşmenin 14.maddesi uyarınca da kısmen 500,00 Euronun akdin feshi tarihinden itibaren devlet bankalarının Euro mevduat hesabına ödeyeceği en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, akdi haklı sebeple feshettiğini, akdin feshinin haklı olması halinde akde aykırı eylemden söz edilemeyceğini ve cezai şarta ilişkin taleplerin de kabul edilemeyeceğini, fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydı ile ve itirazi kayıtla davanın kabulü halinde, davalı şirkette 1.150,00 Euro kullandırılmayan izin ücreti ile 780,00 Euro sektör uçuş parası olmak üzere toplam 1.930,00 Euro alacağı mevcut olduğunu, bu alacağa döviz mevduatına verilecek en yüksek faiz uygulanmak sureti ile takas-mahsup talepleri bulunduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece ilk olarak, davanın kısmen kabulüne, 10.000,00 USD Eğitim gideri tazminatının dava tarihi olan 21.04.2011 den itibaren 3095/4- A maddesi gereğince Devlet Bankalarının bir yıl döviz mevzuatına uyguladıkları faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, hizmet akdinin 14.maddesine dayalı tazminat talebinin reddine, karar verilmiş; hükmün, davalı tarafça temyizi üzerine karar Dairemizin 28.05.2014 tarih 2014/874 Esas, 2014/16639 Karar sayılı ilamıyla bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak bu kez, davacının davasının kabulüne, devlet bankalarının 1 yıllık vadeli USD hesabına uyguladığı (3095 sayılı yasa 4/A) faiz oranı ile birlikte 10.000 USD için dava tarihinden, geri kalan 7.529,63 USD için ise, ıslah tarihinden itibaren faiz uygulanmak üzere toplam 17.529,63 USD.nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş ve hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen ilk kararın davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine karar Dairemizin 28.05.2014 tarihli kararıyla bozulduğu ve hükmün bozulmasından sonra yapılan yargılama sırasında, davacı tarafın 07.07.2015 havale tarihli ıslah dilekçesi ile davadaki talebini 17.529,63"ye çıkardığı ve mahkemece ıslah edilen talep esas alınarak davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. Oysa ki, 4.2.1948 tarih ve 10/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince bozmadan sonra ıslah yapılması mümkün değildir. Ayrıca, mahkemece, verilen ilk karar davacı tarafça temyiz edilmemekle, bu bakımdan davalı lehine usuli kazanılmış hak da teşkil etmektedir. Bu nedenlerle, davacının ıslahtan önceki talebi dikkate alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.