11. Hukuk Dairesi 2018/3526 E. , 2019/5315 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 06/07/2017 tarih ve 2016/285 E- 2017/290 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 03/05/2018 tarih ve 2017/1610 E- 2018/475 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirketin 2000/17787 sayılı "beta" ve 165778 sayılı "beta" ibareli tanınmış markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin ise "BETRA" ibaresinin marka olarak tescili için diğer davalı Kuruma başvurduğunu, bu başvuruya müvekkilince yapılan itirazın davalı Kurum tarafından nihai olarak reddedildiğini, oysa "BETA" markasının müvekkil tarafından 1992 yılından beri aktif olarak kullanıldığını, özellikle 35. sınıfta tanınmışlığa ulaştığını, başvuru konusu ibare ile müvekkili markaları arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunduğunu, başvurunun müvekkilinin seri markalarından biri olarak algılanacağını ileri sürerek, YİDK"in 2016-M-5144 sayılı kararının iptaline, tescili halinde davalı markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı TPMK vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili, müvekkil şirketin "BETRA" ibareli başvurusu ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığını, müvekkili ile davacının farklı sektörlerde faaliyet gösterdiklerini, marka kapsamlarındaki mal ve hizmetlerin de farklı olduklarını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, "BETRA" ibareli dava konusu başvuru ile davacının "BETA" asıl unsurlu markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında benzerlik bulunmadığı gibi markaların kapsamlarındaki mal ve hizmetlerin de benzer olmadıkları, davacı markalarının tanınmış olduklarının da ispat edilemediği, iptali istenen YİDK kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.
Bölge adliye mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11/09/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.