17. Ceza Dairesi 2019/2036 E. , 2019/5617 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
14/04/2011 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen ek 2. madde uyarınca doğrudan verilen 3.000,00 TL"ye kadar olan adli para cezasından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup mala zarar verme suçundan dolayı tayin edilen 500,00 TL adli para cezasına ilişkin hükmün, cezanın türü ve miktarı itibarıyla temyizi mümkün bulunmadığından, 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz talebinin tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk ... ve sanık ... hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemelerinde;
Suça sürüklenen çocuğun üzerinden ele geçirilen 50,00 TL’lik banknotlardan oluşan toplam 3.100,00 TL paranın kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan elde edilen para olup soruşturma aşamasında suça sürüklenen çocuk ve sanık tarafından, müştekinin hırsızlık suçundan doğan herhangi bir zararının karşılanmadığı, müştekinin hırsızlık suçundan doğan zararının bir kısmının kovuşturma aşamasında suça sürüklenen çocuk ile sanığın aileleri tarafından karşılandığı ve müştekinin de kısmi iadeye muvafakat ettiği göz önüne alındığında, sanık ve suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerde, 5237 sayılı TCK’nun 168/2-4. maddeleri yerine, aynı Kanun’un 168/1. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayinleri, aleyhe temyiz olmadığından; suça sürüklenen çocuk hakkında atılı suçlardan açılan kamu davasının yaşı büyük sanık hakkında açılan kamu davası ile birleştirilmesine karar verildiği, çocukların yetişkinlerle birlikte suç işlemesi hâlinde, 5395 sayılı Yasa"nın 17/3. maddesi gereğince davaların birlikte yürütülmesinde mahkemelerin uygun bulması şartıyla
yargılamanın her aşamasında birleştirme kararı verilebileceği, birleştirilen davaların genel mahkemelerde görüleceği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2011/6-331 Esas, 2012/69 Karar sayılı ve 28.02.2012 tarihli kararı ile 5271 sayılı CMK"nun 185. maddesi uyarınca 18 yaşını doldurmamış çocukların duruşmalarının kapalı yapılacağı ve hükmün de kapalı duruşmada açıklanacağı anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk ...’in 18 yaşını ikmal etmemiş olmasına karşın birleştirme kararını takip eden tüm celselerin kapalı yerine açık yapılması, hükümlerin de açık celsede tefhim edilmesi, giderilmesi ve tekrarlanması olanağı bulunmadığından; sanık ... hakkında hükmolunan hapis cezaları yönünden, Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının kapsam ve içerik itibariyle infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ... müdafii ile suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiriler dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA,
III-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuk hakkında atılı suçlardan açılan kamu davasının yaşı büyük sanık hakkında açılan kamu davası ile birleştirilmesine karar verildiği, çocukların yetişkinlerle birlikte suç işlemesi hâlinde, 5395 sayılı Yasa"nın 17/3. maddesi gereğince davaların birlikte yürütülmesinde mahkemelerin uygun bulması şartıyla yargılamanın her aşamasında birleştirme kararı verilebileceği, birleştirilen davaların genel mahkemelerde görüleceği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2011/6-331 Esas, 2012/69 Karar sayılı ve 28.02.2012 tarihli kararı ile 5271 sayılı CMK"nun 185. maddesi uyarınca 18 yaşını doldurmamış çocukların duruşmalarının kapalı yapılacağı ve hükmün de kapalı duruşmada açıklanacağı anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk ...’in 18 yaşını ikmal etmemiş olmasına karşın birleştirme kararını takip eden tüm celselerin kapalı yerine açık yapılması, hükümlerin de açık celsede tefhim edilmesi, giderilmesi ve tekrarlanması olanağı bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmelerde, usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Suça sürüklenen çocuk hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçundan kurulan hüküm açısından, adli para cezasının 5237 sayılı TCK"nun 52/4. maddesi uyarınca taksitlendirilmesi sırasında cezanın hangi taksit aralığında ödeneceğinin karar yerinde gösterilmemesi suretiyle hükmün infazında belirsizliğe neden olunması,
2-28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesindeki "Hükümlü tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması halinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir." şeklindeki düzenlemelere aykırı olarak hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi durumunda kamuda yararlı bir işte çalışma seçenek yaptırımına çevrileceğinin ihtarına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz istemi bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla, 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak; suça sürüklenen çocuk hakkında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçuna ilişkin hüküm fıkrasından ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine ilişkin kısmın çıkarılması ve ayrıca hüküm fıkrasına ""Suça sürüklenen çocuğa verilen adli para cezasının TCK"nun 52/4. maddesi gereğince birer aylık taksitler halinde 10 eşit taksitte tahsiline, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmının tamamının tahsil edileceğinin ihtarına"" cümlesinin yazılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
IV-Sanık ... hakkında mala zarar verme ile banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemelerinde;
Suça sürüklenen çocuk hakkında atılı suçlardan açılan kamu davasının yaşı büyük sanık hakkında açılan kamu davası ile birleştirilmesine karar verildiği, çocukların yetişkinlerle birlikte suç işlemesi hâlinde, 5395 sayılı Yasa"nın 17/3. maddesi gereğince davaların birlikte yürütülmesinde mahkemelerin uygun bulması şartıyla yargılamanın her aşamasında birleştirme kararı verilebileceği, birleştirilen davaların genel mahkemelerde görüleceği, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2011/6-331 Esas, 2012/69 Karar sayılı ve 28.02.2012 tarihli kararı ile 5271 sayılı CMK"nun 185. maddesi uyarınca 18 yaşını doldurmamış çocukların duruşmalarının kapalı yapılacağı ve hükmün de kapalı duruşmada açıklanacağı anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk ...’in 18 yaşını ikmal etmemiş olmasına karşın birleştirme kararını takip eden tüm celselerin kapalı yerine açık yapılması, hükümlerin de açık celsede tefhim edilmesi, giderilmesi ve tekrarlanması olanağı bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmelerde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık müdafiinin 16.04.2015 günlü oturumda, sanığın lehine olan hükümlerin uygulanması yönündeki isteminin 5237 sayılı TCK’nun 50/1. maddesini de kapsadığı halde, mala zarar verme ile banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçlarından kurulan hükümlerde, bu yönde olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
2-Müştekinin soruşturma aşamasındaki beyanında, iş yerinin kasasında bulunan kredi ve bankamatik kartlarının, 280,00 TL madeni parasının çalındığını ayrıca iş yerinin camının kırılması nedeniyle zarara uğradığını, çalınan kredi ve bankamatik kartlarından toplam 5.000,00 TL para çekildiğini belirttiği, soruşturmada ele geçirilen 3.100,00 TL paranın kredi veya bankamatik kartının kötüye kullanılması suçundan elde edilen para olduğu, soruşturma aşamasında müştekinin mala zarar vermeden doğan zararının karşılanmadığı, kovuşturma aşamasında sanık ve suça sürüklenen çocuğun aileleri tarafından yapılan 2.000,00 TL ödemenin ise, müştekinin tüm zararlarını karşılamadığı, anılan ödemenin banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçu ile hırsızlık suçuna ilişkin olduğu, müştekinin de kovuşturma aşamasındaki ifadesinde mala zarar verme suçu ile ilgili olarak kırılan cam nedeniyle az da olsa zararının bulunduğu belirtmesi karşısında; sanık hakkında mala zarar verme suçundan 5237 sayılı TCK’nun 168. maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,
3-T.C. Anayasa Mahkemesinin, 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 16/04/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.