Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1158
Karar No: 2014/3273

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/1158 Esas 2014/3273 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2014/1158 E.  ,  2014/3273 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ankara 10. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 12/11/2013
    NUMARASI : 2013/1616-2013/1217

    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin 18.01.2011 tarihinde davalıya ait ..Cafe Restoran isimli işyerinde ızgara ustası olarak çalışmaya başladığını, 17.01.2012 günü geçerli sebep olmadan işveren tarafından iş sözleşmesinin feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davacının işyeri ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı olarak 12.01.2012 tarihinde işyerinin mutfak kısmında çalışırken hiçbir makul ve muhik gerekçe göstermeden işi bıraktığını, diğer çalışanlara da etki ederek işleri bıraktırdığını, işinin başına dönmeleri konusunda ısrarlı talepte bulunulmasına karşılık bu talepleri cevapsız bırakarak eylemlerine devam ettiklerini, müvekkili şirketi zarara uğrattığını, iş sözleşmesinin haklı sebeplerle fesh edildiğini davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece verilen kısmen kabul kararı, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 16.05.2013 tarihli 2012/35849 esas ve 2013/14876 karar sayılı ilamı ile davalıya ait aynı iş kolunda bulunan işyerlerinde fesih tarihindeki çalışan işçi sayısının araştırılmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Bozma ilamına uyan mahkeme, bozma doğrultusunda gerekli araştırmayı yaparak, davacının iş sözleşmesinin haklı ve geçerli sebeplere dayanmaksızın fesh edildiği gerekçesi ile isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin haklı veya geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden
    işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun"un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
    4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Somut olayda davacı ve bir kısım arkadaşının fazla mesai, genel tatil ve asgari geçim indirimi alacaklarının ödenmediği, sigorta kayıtlarında ücretlerinin eksik gösterildiği iddiasıyla işi üç-dört saat süreyle yavaşlattıkları, iş sözleşmelerinin bu sebeple davalı işverence bildirimsiz ve tazminatsız olarak feshedildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
    Davacının iş sözleşmesi 4857 sayılı Kanun"un 25/II maddesine göre haklı sebeple sona erdirilmiştir. Haklı sebeple yapılan fesihlerde savunma alınma zorunluluğu yoktur.
    Öte yandan, ücretin yirmi gün veya daha fazla bir süreyle ödenmemesi üzerine 4857 sayılı Kanun’un 34. maddesi uyarınca işçinin iş görmekten kaçınma hakkı bulunmakta ise de, bu hakkını kullandığını işverene bildirmesi ve işi tam olarak bırakması gerekir. Dosya içeriğine göre davacı ve arkadaşları anılan haklarını kullandıklarını işverene bildirmedikleri gibi, tepkilerini iş görmeyi tamamen bırakma şeklinde değil de işi yavaşlatma şeklinde ortaya koymuşlardır. İşi yavaşlatma, 4857 sayılı Kanun"un 34. maddesinde öngörülen kaçınma hakkı kapsamında düşünülemez. Kaldı ki, davacı işi yavaşlatma sebebi olarak ileri sürdüğü hususları da kanıtlamış değildir. Mevcut maddi ve hukuki olgulara göre ısrarlara rağmen verilen görevi yerine getirmediği anlaşılan davacının eylemi 4857 sayılı Kanun"un m.25/II-h kapsamında fesih için haklı sebep teşkil ettiğinden, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM : Yukarıda belirtilen sebeplerle;
    1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davanın REDDİNE,
    3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 25,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubuyla bakiye 0,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
    4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 65,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5-Davalı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6-Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine,
    7-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 20.02.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    MUHALEFET ŞERHİ

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, kararın onanması gerekir görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılamıyorum. 20.02.2014




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi