13. Hukuk Dairesi 2016/19305 E. , 2018/11834 K.
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar, ... sitesinde daire sahibi olduklarını, ... 2.Noterliğinin 24 Temmuz 2009 tarih ve 14997 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine güvenerek ve de buna istinaden davalılardan daire aldıklarını fakat dairelerin teknik şartnameye uygun olmadıklarının tespit edildiğini, bunun üzerine müteahhit ile yapılan görüşmelerde bugün yarın diyerek eksikliklerin giderilmediğini,en büyük eksikliğin binaın dış duvarlarında ısı yalıtımı için gerekli olan mantolamanın yapılmamış olması olduğunu, bugüne kadar iskan da alınamadığı için gerek elektrik ve gerekse su paralarını fahiş miktarda ödemek zorunda kalarak mağdur olduklarını belirterek; alacak miktarları belirli olmadığı için belirsiz alacak davası olarak açtıkları davalarında fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile öncelikle eksik olan mantolamanın (ısı yalıtımı) yapılmasını, bu talep mümkün olmadığı taktirde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak koşulu ile mantolama işlemleri ve iskan alınamadığı için fazladan ödenen su paraları için şimdilik 8.000,00 TL alacağın davalılardan alınarak taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmişler, yargılama sırasında taleplerini toplamda 81.178,32 TL olarak ıslah etmişlerdir.
Davalı, davacıların dava konusu binanın mantoIamasına (ısı yalıtımı) ilişkin olarak mahkemece tespit edilecek bedelden, fazladan yapılan işlerin bedelinin takas mahsubu ile kalan miktarın davacılara arsa payları oranında ödenmesi yönündeki dava ve taleplerini kabul ettiğini beyan ederek, davacıların sair talepleri yönünden ise davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın ıslah dilekçesi dikkate alınarak davanın kabulüne, davacıların zorunlu dava arkadaşı olmadığı ancak davanın açılmasına sebep olan vakıanın ve davalının aynı olması itibariyle davanın tek bir esas üzerinden yürütüldüğü anlaşılmakla; davacı ... için 2.658,37 TL"nin 320,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ... için 4.491,56 TL"nin 320,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ... için 4.191,56 TL"nin 320,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ... için 4.329,56 TL nin 320,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ...için 4.371,56 TL"nin 320,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ... için 4.146,56 TL"nin 320,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ... için 3.153,37 TL"nin 320,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ... için 4.664,06 TL"nin 320,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ... için 4.079,06 TL"nin 320,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ... .... için 3.883,56 TL"nin 320 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ... için 3.966,56 TL"nin 320 TL sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ... için 4.725,56 TL"nin 320,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ... için 3.851,06 TL"nin 320,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ... için 4.214,06 TL"nin 320,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ... için 3.966,56 TL"nin 320,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ... (... için 3.921,56 TL"nin 320,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ... için 3.887,06 TL"nin 320,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ... için 3.860,06 TL"nin 320 TL sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ... için 4.466,06 TL"nin 320,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ... için 4.350,56 TL"nin 320,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ... için 3.921,56 TL"nin 320,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ... (...) ... için 4.817,06 TL"nin 320,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ... (...) ... için 4.236,56 TL"nin 320,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ... (...) ... için 3.924,56 TL"nin 320,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ... (.... ) için 4.041,56 TL"nin 320,00 TL"sinin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Taraf ehliyeti, davada taraf olabilme yeteneği olup, medeni (maddi) hukuktaki medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyetinin, medeni usul hukukunda büründüğü şekildir. Buna göre, medeni haklardan yararlanma (hak) ehliyeti bulunan her gerçek ve tüzel kişi, davada taraf olabilme ehliyetine de sahiptir. Nitekim, HMK. nun 50. maddesinde, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın, dava ehliyetine de sahip olduğu; anılan Kanunun 114. maddesinin (d) bendinde, tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmalarının dava şartı olduğu; 115/1. maddesinde ise, mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı, tarafların da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilecekleri, 115/2. maddesinde ise taraflara dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verileceği, bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmezse dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedileceği belirtilmiştir. Ayrıca 6100 sayılı HMK."nın 297/1-c maddesi gereğince hükmün kapsamında, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler; HMK.nun 297/2 maddesi gereğince ise hükmün sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu hükümler kamu düzeni ile ilgili olup, re"sen gözetilir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; dosya içerisinde yer alan tapu kayıtlarında davacılardan ..., ..., ..., ... ve ..."ın dava konusu ...sitesinde adlarına kayıtlı bağımsız bölüm bulunmadığı, bunun yerine dava dışı ...ve...ın bağımsız bölüm malikleri olduğu ancak bu kişilerce açılmış bir dava bulunmadığı halde mahkemece hüküm fıkrasında malik olmayan davacıların isimleri yanıda parantez açılmak suretiyle isimleri yazılan dava dışı malikler hakkında hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda yapılan açıklamalar gereği söz konusu sitede adlarına kayıtlı bağımsız bölüm bulunmayan davacılar ..., ..., ..., ... ve ..."ın aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın bu kişiler yönünden usulden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın bu davacılar yönünden kısmen kabulüne karar verilmiş olması ve davada taraf olmayan kişiler hakkında hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci (1.) bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci (2.) bent gereğince davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.