Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/14576
Karar No: 2019/5790
Karar Tarihi: 09.05.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/14576 Esas 2019/5790 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalının trafik sigortacısı olduğu araç ile davacının kontrolünde olan motosikletin karıştığı trafik kazası sonrasında, davacı tarafından 5.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı istemiyle açılan asıl davada ve davacının kendi trafik sigortacısı tarafından tahsil edeceği 2.000 TL’lik destekten yoksun kalma tazminatı istemiyle açılan birleşen davada, mahkemece hüküm verilmiştir. Ancak birleşen davanın davalısı olan ve davaya ilişkin tebligatı almayan Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi’nin savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle hüküm bozulmuştur. Hükümde, 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesi uyarınca tarafların kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduklarına ve bu hakkın yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerdiğine değinilmiştir. Ayrıca, T.C Anayasa’sının 36. maddesinde de savunma hakkının güvence altına alındığı belirtilmiştir. Hükümde ayrıca, tazminat hesabının yapılırken takip edilmesi gereken yöntemlere dair Yargıtay yerleşik uygulamaları ve kararlarına atıfta bulunulmuş, hesaplamaya uygun olmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının doğru görülmediği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri içerisinde, özellikle 6100 sayılı HMK'nın 27. maddesi ve T.C Anayasası'nın 36. maddesi belirtilmiştir.
17. Hukuk Dairesi         2016/14576 E.  ,  2019/5790 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu araç ile davacıların desteğinin sevk ve idaresindeki motosikletin karıştığı trafik kazası neticesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş, birleşen dava ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatın desteğin kendi trafik sigortacısından tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Yargılama sırasında yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nun 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. Bu kapsamda kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda hakim, kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur, kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.
    Savunma hakkını güvence altına alan T.C Anayasa"sının 36. maddesinde de buna paralel düzenleme bulunmaktadır.
    Usul Yasası hükümlerine göre taraf teşkili davanın görülebilme koşullarından olup mahkemece re"sen gözönünde bulundurulması gerekir. Aksi halde davalının savunma hakkının kısıtlanması kaçınılmaz olacaktır. Birleşen davanın davalısı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi’ne dava dilekçesi, tebliğ edilmemiştir. Bu nedenle mahkemece dava dilekçesinin adı geçen davalıya usulüne uygun biçimde tebliğ edilmesi, varsa davalının delillerinin toplanması ve sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken yazılı olduğu biçimde savunma hakkının kısıtlanması doğru değildir. Bu husus yerine getirilmeden hüküm kurulması, savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik esaslı usul hatası olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre; mahkemece zararı belirlenmesi için bilirkişiden alınan raporda, TRH 2010 yaşam tablosu ve %5 iskonto oranı esas alınarak hesaplama yapılmış olup bu rapor hükme esas alınmıştır.
    Yargıtay yerleşik uygulamalarına göre muhtemel yaşam süreleri belirlenirken Population Masculine Et – Feminine (PMF) yaşam tablosu esas alınmalıdır. Ayrıca, tazminat hesaplanırken rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve iskontoya tabi tutulmadan somut olarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zarar da bilinen son gelir nazara alınıp 1/Kn katsayısına göre her yıl %10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplanmalıdır (YHGK., 28.06.1995 tarih, ... Esas, 1995/694 Karar).
    Bu maddi ve hukuksal olgulara göre dosya kapsamında alınan raporun açıklanan hesaplama tarzına uygun olmadığı ve belirtilen yönteme uygun olarak yapılmayan hesaplamayı içerir bilirkişi raporunun hükme esas alınması ve yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre, birleşen davada davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, birleşen davada davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,(2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma neden ve şekline göre birleşen davada davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden birleşen davada davalıya geri verilmesine, 09/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi