Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1698
Karar No: 2021/3518
Karar Tarihi: 23.06.2021

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/1698 Esas 2021/3518 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2021/1698 E.  ,  2021/3518 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın tapu iptal ve tescil isteminin reddine, tazminat istemine gelince; bakiye satış bedelinin teminatı olarak tesis edilen ipoteğin TMK’nin 893/1. maddesi gereği kanuni ipotek olduğu gerekçesiyle taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden daha önce yapılan ödemenin mahsubu ile 885.385,82 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, tarafların istinaf başvurusu üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, iptal-tescil isteği dinlenemeyeceğinden davacı tarafın başvurusunun reddine, TMK’nin 893. maddesine dayalı satıcı ipoteğinden doğan hakkın satış bedelinden kalan bakiye bedel için olduğu, akitte gösterilen bakiye bedelin istenebileceği gerekçesiyle davalıların istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.2 maddesi gereğince hükmün ortadan kaldırılmasına, iptal-tescil isteminin reddine, terditli talep olan tazminat isteminin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya dair talebin reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 27.04.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı ... vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 517 parsel sayılı taşınmazının satışı konusunda davalılar ile anlaştığını, satış bedelinin tamamını ödeyecek güçleri bulunmayan davalıların cüzzi bir kısmını ödediklerini, kalan bedel (on milyar eski Türk Lirası ) için ise devir sırasında taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, geçen zaman içerisinde davalıların hiç bir ödeme yapmadığını, taşınmaz üzerindeki ipoteği göstererek kendisini oyaladıklarını, ne var ki ipoteğe dayanak olan bedelin zaman içerisinde çok değer kaybettiğini, ipoteğin paraya çevrilmesini tercih etmenin kabul edilemez hale geldiğini, dava konusu taşınmazı davalıların çok az bir bedelle devir almış olduklarını ileri sürerek, davalılar adına kayıtlı çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini, mümkün olmazsa taşınmazın dava tarihindeki değerinden ödenen bedelin mahsubu ile bakiyenin yasal faiziyle birlikte davalılaran tahsilini istemiştir.
Davalılar, ipotek bedelinin ödenmemesi nedeniyle iptal-tescil talebinde bulunulamayacağı gibi taşınmazın güncel değerinin de istenemeyeceğini, kabul etmemekle birlikte ipoteğin dayanağını teşkil eden borç ile geçmiş günler faizinin istenebileceğini, kaldı ki davacı tarafa ödeme yapabilmek için ihtarname gönderdiklerini, davacının ise hesap numarası bildirmediğini, ipoteğe dayalı borcun ödeme günü üzerinden 17 yıl geçtikten sonra dava açıldığını, o dönem davacının dolar ile ödeme yapılmasını istemesi üzerine bakiye bedelin ödenemediğini, halihazırda bakiye satış bedelini ödemeye hazır olduklarını bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davacının geçen süre içerisinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaparak alacağını tahsil etmesine bir engel bulunmadığı, taşınmazın satış işlemlerinin tarafların iradelerine uygun olduğu, bu nedenle hukuki dayanağı olmadığı gerekçesiyle tapu iptal ve tescil isteminin reddine, tazminat istemine gelince; bakiye satış bedelinin teminatı olarak tesis edilen ipoteğin TMK’nin 893/1. maddesi gereği kanuni ipotek olduğu gerekçesiyle taşınmazın dava tarihindeki değeri üzerinden daha önce yapılan ödemenin mahsubu ile 885.385,82 TL’nin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş, tarafların istinaf başvurusu üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, iptal-tescil isteği dinlenemeyeceğinden davacı tarafın başvurusunun reddine, TMK’nin 893. maddesine dayalı satıcı ipoteğinden doğan hakkın satış bedelinden kalan bakiye bedel için olduğu, akitte gösterilen bakiye bedelin istenebileceği gerekçesiyle davalıların istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.2 maddesi gereğince hükmün ortadan kaldırılmasına, iptal-tescil isteminin reddine, terditli talep olan tazminat isteminin kısmen kabulü ile 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
Celp edilen 25.02.1999 tarih ve 472 yevmiye no’lu akit tablosu incelendiğinde; davacı ...’un maliki olduğu dava konusu 517 parsel sayılı taşınmazını ( 233.700,74 m2’lik mera ) toplam 10.050.000.000 ETL’ye davalılar ... ve ...’e ½ şer oranda sattığı, satış bedelinden 50.000.000 ETL’nin nakden ödendiğinin, bakiye 10.000.000.000 ETL üzerinden ise 25.05.1999 tarihinde ödenmek üzere 1. derece satıcı ... lehine ipotek tesis edildiği tespit edilmiştir.
Hemen belirtilmelidir ki, Türk Borçlar Kanununun 246. maddesinde taşınır satışına dair hükümlerin kıyas yolu ile taşınmaz satışlarında da uygulanacağı öngörülmüş olup, aynı yasanın 235. maddesi hükmü gereğince bedel ödenmediği takdirde taşınmazın mülkiyetinin iade edileceğine dair ihtirazi kayıt konulabilir. Böylesi bir olgu tapunun iptali ile eski malike intikaline olanak sağlar ise de, koşulsuz olarak bedelin sonradan ödenmesi taraflarca kararlaştırılmış ise satıcının hakkı bedel olup, ödenmemesi halinde yasal yollara müracaat ederek tahsili sağlanabileceğinden ödememe tapu iptal ve tescilin hukuki nedenini teşkil etmez.
O halde, 25.02.1999 tarih ve 472 yevmiye no’lu satış işleminde satış bedeli ödenmediği takdirde taşınmazın mülkiyetinin iade edileceğine dair bir ihtirazi kayıt bulunmadığından, davacı ...’un taşınmaz mülkiyetini geri almak için iptal-tescil isteminin dinlenmeyeceği, davacının bedel talep etme hakkının bulunduğu ortadadır. Tapu iptal ve tescil isteminin reddedilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacı vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davacı vekilinin hükmedilen bedele yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Somut olayda, 25.02.1999 tarih ve 472 yevmiye no’lu işlemle satıcı ( davacı ) ... lehine kurulan ipotek, kesin borç ( karz ) ipoteği değildir. Bilindiği üzere, 4721 sayılı TMK’nin 893. maddesinde; "Aşağıdaki alacaklılar, kanunî ipotek hakkının tescilini isteyebilirler: 1. Satıştan doğan alacağı için satılan taşınmaz üzerinde satıcı," düzenlemesine yer verilmiş olup, eldeki davada satıcı lehine tesis edilen ipoteğin kanuni ipotek olduğu ortadadır.
Hal böyle olunca, dava konusu 517 parsel sayılı taşınmazda karz ipoteği veya üst sınır ipoteği dışında TMK"nin 893. maddesinde tanımlanan kanuni ipotek tesis edilerek taşınmazın satış bedelinden ödenmeyen bakiye alacak teminat altına alındığından, çekişmeli taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri üzerinden daha önce ödenen kısmın oranlama yöntemiyle mahsubu ile tespit edilen bedelin yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile sadece akitte gösterilen bakiye bedelin ödettirilmesine karar verilmesi doğru değildir.
Davacı vekilinin değinilen yönden yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1-a maddesi uyarınca İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 22.01.2020 tarih ve 2019/1830 esas, 2020/94 sayılı kararının BOZULMASINA, HMK’nın 373/2. maddesi gereğince dosyanın kararı veren İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 23/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi