Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/8878
Karar No: 2020/1719
Karar Tarihi: 09.06.2020

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/8878 Esas 2020/1719 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2017/8878 E.  ,  2020/1719 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Yörede 1979 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında ... köyünde bulunan 3740 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 4387 parsel numarasıyla ... ve arkadaşları adına tespit edilmiş, satış sonucu davacı ... adına tescil edilmiştir.
    Davacı vekili sulh hukuk mahkemesine sunduğu dava dilekçesiyle, ... köyünde bulunan 4387 parsel numaralı taşınmazın tapusunun 1979 yılında yapılan arazi kadastrosu sonucunda oluştuğunu, 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek 4. maddesi uyarınca 6831 sayılı Orman Kanununun 2/B maddesine göre orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin fiili kullanım durumlarına göre kadastrosu ile ifraz ve tevhit işlemlerindeki sınır ve yüzölçüm hatalarının düzeltilmesi çalışması sonucunda askıya çıkarılan krokide taşınmazın doğuya doğru kaydırıldığını, çalışmanın ikinci kadastro niteliğinde olduğunu, orman sınır noktalarının zeminde mevcut bulunmadığını, 26 numaralı 2/B parsel sınırının askıya çıkarılan şekliyle kesinleşmesi durumunda köyün mezar yeri ve harman yeri dahil 1000 dönümü aşan tapulu arazisinin 2/B hattı içerisinde kalacağını ileri sürerek 2/B sınır hattının 4387 parsel yönünden iptali ve bu parselin 2/B çalışma alanı dışında bırakılması istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda kadastro mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine 20. Hukuk Dairesinin 22.10.2013 tarih ve 2013/8799 E-. 2013/9333 K. sayılı kararıyla hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle "2010 yılında yörede 3402 Sayılı Kanunun Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu çalışmasında dava konusu taşınmazla ilgili sınır ve yüzölçüm düzeltilmesi çalışması yapılmadığı, tutanak düzenlenmediği anlaşılmaktadır. 3402 Sayılı Kanunun 25. maddesi gereğince tutanak düzenlenmeyen ve 6 aylık sürede açılmayan orman kadastrosuna itiraz davaları kadastro mahkemesinin görevine girmez. Somut olayda görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu, bu nedenle davanın 6100 Sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden önce açıldığı da gözönüne alınıp öncelikle değer tespiti yapılarak mahkemenin görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
    Ayrıca orman bilirkişi raporunda çekişmeli 4387 parselin (A) kısmının 1948 yılında yapılan orman tahdidi dışında kaldığı, taşınmazın (B) kısmının aynı tahdit çalışmasında tahdit içinde kaldığı ve taşınmazın tamamının 1991 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B çalışmasında 2/B alanında kaldığı belirlendiğine göre, aplikasyon çalışmasının, daha önce orman kadastrosu ve tahdit çalışması yapılmış yerlerde ilgili OS noktalarının arazide belirlenip ihya edilmesinden ibaret olduğu, önceki OS noktalarında herhangi bir değişiklik yapılamayacağı ve ilk tahdidin değiştirilemeyeceği gözönüne alındığında, 1948 yılında yapılan orman tahdidi dışında kalmakta iken 1991 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B madde çalışmaları sonucunda 2/B alanına alınan çekişmeli taşınmazın (A) kısmına yönelik davanın kabulüne ve bu yere ilişkin 2/B işleminin iptaline karar vermek gerekirken, bu yönde karar verilmemiş olması ve 1948 yılında yapılan orman tahdidi içinde kalmakta iken, 1991 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B madde çalışmaları sonucunda 2/B alanı içerisinde kalan (B) bölümü yönünden ise davanın 2/B madde uygulamasının iptali ve tapunun beyanlar hanesindeki 2/B madde şerhinin iptalini de içerdiği ve davadan sonra 6292 sayılı Kanun ile de yeni hükümler getirildiği gözönüne alınmadan karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
    Bu nedenlerle; mahkemece çekişmeli taşınmazın (A) kısmına yönelik davacının davasının kabulüne ve bu yere ilişkin 2/B işleminin iptaline karar verilmesi için ve taşınmazın (B) bölümü yönünden ise, 6831 sayılı Orman Kanununun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2, 2896 ve 3302 sayılı kanunlar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usûl ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenen, 19/4/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun”, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve aynı Kanunla 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun ile 16/02/1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmış, 6831 sayılı Kanunun bazı maddelerinde de değişiklikler yapılmış, bu cümleden olarak, diğer bir çok hükmün yanı sıra, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlara ilişkin tapu kaydına konulan şerhlerin silinmesi, bu alanlar için Hazine tarafından dava açılmaması, açılan davlardan vazgeçilmesi ya da davaların durdurulması, tapusunun iptaline karar verilen taşınmazların tekrar tapu sahibine iadesi gibi konular düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için, yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.
    Kabule göre de; HMK"nun 20. maddesi gereğince sadece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, aynı Kanunun 115/2. maddesi gereğince davanın usûlden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir." gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozmaya uyulduktan sonra görevli mahkemenin kadastro mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, kadastro mahkemesince de sulh hukuk mahkemesince uyulan bozma ilamına göre genel mahkemelerin görevli olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya gönderilen 20. Hukuk Dairesinin 05.10.2015 tarih 2015/4170 E. - 2015/8377 K. sayılı kararıyla "Dairenin 22.10.2013 tarih ve 2013/8799E. 2013/9333K. Sayılı ilamında taşınmazın değerine göre görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğunun belirtilmiş olduğu ve sulh hukuk mahkemesince de bozma ilamına uyulmasına karar verildiğine göre uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp çözümlenmesi" gereğine değinilerek yargı yeri sulh hukuk mahkemesi olarak belirlenmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulü ile, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesinde bulunan 4387 parselin orman bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 178,61 m2"lik bölümüne yönelik davanın kabulü ile bu yere ilişkin 2/B işleminin iptaline, aynı parselin (B) harfi ile gösterilen 3561,39 m2"lik bölümüne yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ile davalılar Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B çalışmasına itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, 1948 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 1979 yılında yapılan arazi kadastrosu, 24.09.1991 tarihinde ilan edilen 3116 sayılı Kanuna göre yapılmış ve sınırlaması kesinleşmiş olan ormanlarda, kesinleşmiş sınırların aplikasyonu ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması, 28.08.2010- 27.09.2010 tarihleri arasında ilan edilen 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesine göre 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin fiili kullanım durumlarına göre kadastrosu ve ifraz ve tevhit işlemlerinin yapılmasında tespit edilen hataların sınır ve yüzölçüm yönünden düzeltilmesi çalışmaları bulunmaktadır.
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden ve 7139 sayılı Kanunun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine 09/06/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi