13. Hukuk Dairesi 2018/3221 E. , 2018/11832 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıların yaptığı “...” adlı projeden 414 ada 1 nolu parselde kayıtlı taşınmazdan olimpos sitesi A1-1 Blok 2 numaralı bağımsız bölümü 15.2.2007 tarihli sözleşme ile satın aldığını, konutun 22.2.2008 tarihinde de teslim edildiğini, reklam, ilan ve internet sitesinde projenin 2009 yılı sonunda tamamlanacağı 10 adada konut ve 3 adada alışveriş ve eğlence merkezi olacağı 5280 konut ve 800 adet işyeri ile olimpik yüzme havuzu tenis kortu, sağlık eğitim vs. sosyal tesislerin yapılacağının taahhüt edildiğini ancak taahhüdün yerine getirilmediği gibi, teslimden sonra gerek kendi konutu gerekse blok ve site ortak yerleri ile ilgili ayıp ve eksiklikler bulunduğununun ortaya çıktığını ve bu hususta davalılara ihbarlarda bulunulduğunu ileri sürerek eksik ve ayıplı işlerden dolayı ortaya çıkan bedel farkının (semen tenzili) tespit edilerek, fazla hakları saklı kalarak gizli ayıplar ve eksik ifa yönünden bedel indirimi olarak 2.000,00 TL.nin satış tarihinden ticari reoskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah ile talebini artırmıştır.
Davalılar, davacıya tam ve eksiksiz olarak dairesinin teslim edildiğini, ayıp ve eksik bulunmadığını, kaldı ki ayıp ihbar mükellefiyetinin de süresinde yerine getirilmediğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, Dairemizin 06.04.2017 tarih 2017/3080 Esas, 2017/4057 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, davacının davasının reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı konutta oluşan değer kaybının ödetilmesi talebine ilişkindir. Dairemizin 06.04.2017 tarih 2017/3080 Esas, 2017/4057 Karar sayılı bozma ilamında; mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, talep edilen hususlarla ilgili “açık ayıp”, “gizli ayıp” ve “eksik ifa” ayrımının ayrıntılı ve açık bir şekilde yapılmadan genellikle eksik ifa olduğu değerlendirmesi yapıldığı ve yazılı şekilde karar verildiği, bu hususta ayrıntılı değerlendirme yapılarak yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş fakat; yeniden bilirkişi incelemesine gerek olmadığı, bilirkişi raporunun açık ayıp gizli ayıp eksik ifa ayrımı konusunda açık bulunduğu açık ayıbın dosya yönünden mevcut bulunduğu görüldü ve sonucuna varıldı denilerek davacı tarafça süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bozma ilamına uyulması halinde, bozma doğrultusunda taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğar, bu aşamadan sonra bozmanın gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur. Bu durumda bozma ilamına uyulmasına karar verilmekle birlikte bozma ilamının gereklerinin yerine getirilmesi ve bozmaya uygun şekilde rapor alınarak sonucuna uygun hüküm kurulması gerekirken, yeniden bilirkişi incelemesine gerek olmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, (2.) bent gereğince davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.