14. Hukuk Dairesi 2019/1423 E. , 2019/8162 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03/03/2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay 1. Hukuk dairesinin 27/11/2012 tarihli, 2012/6297 Esas, 2012/13898 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12/09/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, tapu iptali ve tescil istemine yöneliktir.
Davacı vekili, müvekkiline ait 3191 parsel sayılı taşınmazın civar parsellerle birlikte 08/08/2006 tarihli, 115 sayılı Tekkeköy İlçe Belediye Encümen kararına dayalı olarak imar uygulamasına tabi tutulduğunu ve oluşan imar parsellerinden 719 ada 16 parsel sayılı taşınmazda davacının paydaş kılındığını, anılan imar uygulamasının idari yargı yerince iptal edildiğini ileri sürerek tapu iptal ve taşınmazın kadastral mülkiyet ve geometrik durumuna ihyasını talep etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Davanın reddine dair verilen hükmün davacı vekilince temyizi üzerine; Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 27/11/2012 tarihli, 2012/6297 Esas, 2012/13898 Karar sayılı bozma ilamı ile "İmar uygulamasının iptal edildiği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddinin doğru olmadığı" gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar vekilleri temyiz etmişlerdir.
Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır.
O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK"nin 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanaksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.
Ayrıca; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır.
Öte yandan, 6100 sayılı HMK’nin 125/2. maddesi uyarınca; davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder.
Somut olaya gelince, davacıya ait 3191 parsel sayılı taşınmazın, 08/08/2006 tarihli, 115 sayılı Encümen Kararına dayalı olarak imar uygulamasına tabii tutulduğu ve oluşan imar parsellerinden 719 ada 16 parsel sayılı taşınmazda davacı ve davalılar ... ve ..."ın paydaş kılındığı, yapılan imar uygulamasının, Samsun İdare Mahkemesinin, 11/07/2007 tarihli 2006/3624 Esas- 2007/1038 sayılı Kararı ile iptaline karar verilerek Danıştay incelemesinden geçerek iptal kararının kesinleştiği anlaşılmaktadır. Tapu kütük sayfasından 719 ada 16 parsel sayılı taşınmazın, imar uygulaması nedeniyle 20/03/2017 tarihli ve 1224 yevmiye sayısı ile kapanarak 719 ada 41 parsele gittiği anlaşılmaktadır. 719 ada 41 parsel sayılı taşınmazın paydaşlarından davacı ... AŞ"nin payını, 20/04/2017 tarihinde ... ... AŞ"ye devrettiği, davalı ..."ın payını diğer davalı ..."a yargılama sırasında devrettiği, ..."un yargılama sırasında vefat etmesi üzerine taşınmazdaki payının 23/08/2018 tarihli, 1838 yevmiye sayılı işlem ile mirasçılarına intikal ettiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, 719 ada 16 parsel sayılı taşınmazın imar parseline ait sicil kaydının iptal edilerek kadastral parselin mülkiyet ve geometrik durumunun ihyasına şeklinde davanın kabulüne dair hüküm tesis edilmiş ise de hükmün infaza elverişli olduğunu söyleyebilme imkanı yoktur.
719 ada 16 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması nedeniyle 20/03/2017 tarihli, 1247 yevmiye sayılı işlem ile kapanarak 719 ada 41 parsel sayılı taşınmaz olarak tesciline dayanak Belediye Encümen Kararı ve bu encümen kararına dayalı olarak yapılan imar uygulamasına ilişkin tüm evrakın (şuyulandırma cetveli vs.) celbedilerek yapılan imar uygulamasının iptaline yönelik idari dava açılıp açılmadığı hususunun araştırılması, imar uygulamasının iptaline yönelik açılmış bir dava bulunması halinde bunun sonucunun beklenilerek kesinleşme şerhli gerekçeli karar suretinin dosya arasına alınması gerekmektedir. Öte yandan, yukarıda belirtildiği üzere davacının payını dava dışı şirkete devrettiği, davalı ..."un ise ölümü ile mirasçılarına intikal gerçekleştirildiği hususları gözetildiğinde, yeni malikin davacı olarak mirasçıların ise dahili davalı olarak davaya katılımları öncelikli olarak sağlanmalıdır. Davacının talebinin, yapılan imar uygulamasının idari yargı yerince iptal edilerek iptal kararının kesinleşmiş olması halinde dinlenebileceği gözetildiğinde bu eksikliklerin öncelikle giderilmesi gerekmektedir. Çünkü davacının eski hale ihyasını talep ettiği sicil kaydına dönülebilmesi için bu kaydın kapanmasına neden olan tüm imar uygulamalarının idari yargı yerince iptali gerekmektedir.
O halde, mahallinde keşif yapılmak suretiyle dava konusu ihyası istenen parsel sınırları üzerinde imar uygulaması ile oluşturulan alanlar (imar parselleri, yol, park vb.) belirlenenip, bu kapsamdaki imar parsellerinin tapu kayıtları getirtildikten sonra, dava dışı tapu kayıt malikleri ile idari işlemi yapan Belediye aleyhine aynı taleple dava açmak üzere davacıya usulüne uygun süre verilmesi, açıldığı taktirde eldeki dava dosyası ile birleştirilmesi; taraf teşkili sağlandıktan ve taşınmazın bulunduğu alanda yapılan imar uygulamaları ve bu uygulamaların idari yargı yerince iptal edilip edilmediği usulünce araştırıldıktan ve varsa derdest iptal davalarının sonucu beklenildikten sonra toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
Kabule göre de; eldeki davanın kadastral parselin ihyası istemine dayalı kamusal tasarruftan kaynaklı sicil kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğundan davalı ... Müdürlüğüne husumet yöneltilemeyeceğinin düşünülmemesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, şimdilik diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/12/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.