15. Ceza Dairesi 2020/27 E. , 2020/1528 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kişinin, üç veya daha fazla kişiyle birlikte, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurumlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : Ankara 12.Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen TCK"nın 158/1-l-son, 158/3, 52/2 ve 53.maddeleri gereğince verilen mahkumiyet kararına karşı yapılan isrinaf başvurusunun esastan reddi
Kişinin, üç veya daha fazla kişiyle birlikte, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurumlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık müdafi tarafından istinaf başvurusunda bulunulmasından sonra, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi tarafından başvurunun esastan reddine dair kurulan hükmün sanık müdafi tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5271 sayılı CMK"nın 288. maddesinin ""Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır. Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır."", aynı Kanunun 294. maddesinin ""Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir."" ve aynı Kanunun 301. maddesinin ""Yargıtay, yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa, temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında incelemeler yapar."" şeklinde düzenlendiği de gözetilerek, sanığın bir sebebe dayanmayan temyizi üzerine yapılan incelemede;
Sanık hakkında TCK"nın 158/1-L-son maddesinde öngörüldüğü şekilde ceza tayin edilmesine karşın, anılan maddenin son fıkrası hükümde yazılmamış ise de, bu eksikliğin mahallinde tamamlanması mümkün görülmüştür.
Katılan ..."in olay günü saat 10:30 sıralarında ikametindeki telefonunun çaldığı, telefondaki şahsın, telekomdan aradığını, banka hesaplarının FETÖ terör örgütüne üye kişiler tarafından kullanıldığını, polisin operasyon yapıcağını söylediği, aynı gün saat 11:45 sularında bu defa 0 533 153 68 59 nolu telefondan arandığı, arayan şahsın kendisini emniyet görevlisi olarak tanıttığı ve isminin Yiğit olduğunu, devletin operasyon yapacağını, bankadan 20.000 Euro çekmesini ve telefonu sürekli açık tutmasını söylediği, ikametinden çıkan katılanın Yıldız semtinde bulunan Finansbank Şubesine gidip 10.000 dolar ve 5.000 euro para çektiği, telefondaki şahsın bu defa kendisini ikametinin yakınında bulunan parka yönlendirdiği, oradan bir polisin gelerek parayı kendisinden alacağını söylediği, katılanın para ile parka gittiği, bu sırada telefondaki şahsın konuşmaya devam ettiği, sanık ... "in ise katılanın yanına gelerek parayı teslim aldığı ve biraz ilerde bankta oturan 3. Bir şahsın yanına giderek birlikte olay yerinden ayrıldıkları, daha sonraki bir tarihte benzer nitelikte bir suç işlerken yakalanan sanık ..."in katılan ... tarafından parkta parayı teslim ettiği şahıs olarak kesin ve net olarak teşhis edildiği, bu suretle sanığın üzerine atılı kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; Bölge Adliye Mahkemesi"nce, nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla verilen karar hukuka uygun olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 5271 sayılı CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz isteminin ESASTAN REDDİNE, kararın kesinleşmesi ve temyiz incelemeleri dışındaki tutukluluk süresi nazara alınarak tahliye talebinin reddine, 05/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.