16. Ceza Dairesi Esas No: 2019/17 Karar No: 2019/2078 Karar Tarihi: 27.03.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/17 Esas 2019/2078 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan hapis cezası ile mahkumiyetini onayladı ve temyiz talebini reddetti. Ancak, örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanığın cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken, uygulama maddesi olarak sadece TCK'nın 58/9 maddesi gösterildi ve bu nedenle hükmün BOZULMASINA karar verildi. Kanun maddeleri olarak; TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 53/1-2-3, 58/6-7-9, 63 maddeleri kullanıldı.
16. Ceza Dairesi 2019/17 E. , 2019/2078 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : Sanığın TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53/1-2-3, 58/6-7-9, 63 maddeleri gereğince hapis cezası ile mahkumiyetine dair istinaf başvusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, sanığın çocuklarını örgütle iltisaklı okula göndermesinin örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; Adli emanette kayıtlı emanet eşyası hakkında bir hüküm kurulmadığının anlaşılması karşısında, dava zamanaşımı süresince her zaman bir karar verilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilme suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak; Örgüt mensubu olduğu kabul edilen sanık hakkında verilen cezanın, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken uygulama maddesi olarak karar yerinde sadece TCK’nın 58/9 maddesinin gösterilmesi gerekirken, anılan maddenin atıf maddesi olarak kabulü ile uygulama yeri bulunmayan TCK’nın 58/6,7 maddesi gereğince tekerrür uygulanmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususların 5271 sayılı CMK"nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün 6. bendinden "delaletiyle TCK"nın 58/6,7 maddesi gereğince" bölümünün çıkartılmak suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Konya 7. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 27.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.