11. Hukuk Dairesi 2019/2842 E. , 2019/5308 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Tosya Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 15/11/2018 tarih ve 2018/48 E. - 2018/398 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi"nce verilen 21/03/2019 tarih ve 2019/126 E. - 2019/354 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili kurumun sigortalısı...’nin, Arsel İnşaat San. ve Tic. Ltd. Şti.’de çalışmakta iken 01/12/2010 tarihinde meydana gelen iş kazasında vefat ettiğini, müvekkili kurumca işçinin hak sahiplerine 168.672,97 TL tutarında peşin değerli gelir bağlandığını, bağlanan gelirin aralarında sorumlulardan tahsili için Kastamonu İş Mahkemesinin 2013/35 Esas sayılı dosyasında rücuen alacak davası açıldığını, mahkemece ARSEL şirketinin ihyası davası açılması için kendilerine süre verildiğini ileri sürerek anılan şirketin ihyasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, Ticaret Sicil Müdürlüğünün ihya davalarında yasal hasım niteliğinde olduğunu, yasal şartlar mevcut olduğu takdirde açılan davaya bir itirazlarının bulunmadığını, ancak şirketin terkininin kanuna uygun olarak gerçekleştiğini, bu davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini, diğer bir ifade ile Ticaret Sicili Müdürlüğünün ihya davalarında husumet sıfatı olmadığını savunmuştur.
İlk derece mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ihyası istenen şirketin 30.03.2015 tarihinde geçici 7. madde uyarınca resen ticaret sicil kaydının silindiği, ihyası talep edilen şirketin davalı sıfatıyla rücuen tazminat davasında taraf olduğu, rücuen tazminat davasının ikame edildiği tarihin 07/03/2013 tarihi olduğu, şirketin ticaret sicil kaydının silinmesinin 6102 sayılı TTK’nın geçici 7. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle şirketin ihyasına, tasfiye memuru atanmasına ve yargılama giderlerinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili istinaf etmiştir.
Bölge adliye mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacı kurumun, rücuen alacak davası açtığı, dava dışı ARSEL İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi"nin ihyası istemine ilişkin olup; ilk derece mahkemesince, yukarıda yazılı gerekçe ile davanın kabulüne ve yargılama giderlerinin davacı taraf üzerine bırakılmasına, bölge adliye mahkemesince de istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge adliye mahkemesi kararının gerekçesinde, davalının davaya sebebiyet vermediği belirtilmiş olup yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmıştır. Ancak 6100 sayılı HMK 312/2 hükmü gereği, dava açılmasına sebebiyet vermemiş davalının, davayı yargılamanın ilk celsesinde kabul etmesi halinde yargılama giderlerinden sorumlu olmadığı öngörülmüştür. Davalı vekili cevap dilekçesi ve yargılama aşamasındaki savunmasında davaya itirazı olmadığını belirtmiş ancak HMK"nın 308. maddesine uygun biçimde açıkça kabul beyanında bulunmamıştır. Bu durumda, dava açılmasına sebebiyet vermemiş davalı kurumun, yargılamanın başında ve açıkça davayı kabul etmemesi nedeniyle davacı lehine yargılama giderine hükmedilmesi gerekirken yasal dayanağı bulunmayan yazılı gerekçe ile davalı lehine hükmedilmesi hatalı olmuş kararın anılan nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı Kurum vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK"nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 11/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.