11. Hukuk Dairesi 2019/2022 E. , 2019/5307 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bursa 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 07/03/2019 tarih ve 2018/1651 Esas, 2019/397 Karar sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin asıl davada davalı/birleşen davada davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalı şirkete depolanmak üzere teslim edilen ürünlerden, 323 koli ürünün davalı tarafça iade edilmediğini ileri sürerek, ürün bedeli olan 31.765,00 TL"nin 26/06/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, asıl davada davanın reddini savunmuş; birleşen davada ise, davalının ürünlerinin müvekkiline ait depoda muhafaza edildiğini, davalının depodan kendi ürünlerini alırken başkasına ait 534 koli ürünü de aldığını, 41.775,00 TL ürün bedelinin davalıdan tahsili amacıyla başlattıkları takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptalini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, davanın reddini savunmuş, haksız takip tazminatı talebinde bulunmuştur.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacı kayıtlarına göre depoya gelen koli sayısı 3428, depodan çıkan koli sayısı 3105, depoda kalan koli sayısı ise 323 olduğu, 403 koli teslimatın hesaplamaya dahil edilmemesi halinde, depoda 80 kolinin eksik olduğu sonucuna varılacağı, ancak davalının kendi kayıtlarında dahi depoda en az 200 koli bulunduğu, tarafların aralarındaki ilişkinin davalı kayıtlarından da önce var olduğu, bu durumda davalıya teslim edilen 323 kolinin davalı tarafça iade edilmediği gerekçesiyle asıl davada davanın kısmen kabulü ile 31.131,31TL"nin 26/06/2012 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen dava bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Kararı, asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı/birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl davada davalı/birleşen davada davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.594,94 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davalı/birleşen davada davacıdan alınmasına, 11/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.