18. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/4931 Karar No: 2016/2198 Karar Tarihi: 11.02.2016
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/4931 Esas 2016/2198 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, Kamulaştırma Yasası uyarınca bir taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istemiyle açılmış. Mahkeme davanın kabulüne karar vermiş, ancak aleyhine yapılan temyiz itirazları sonucunda Yargıtay kararı vermiş. Kararda, kamulaştırılan tarım arazilerinin değerinin tespitinde kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirin esas alınması gerektiği vurgulanmıştır. Gerçekçi bir değere ulaşılabilmesi için arazinin toprak yapısına uygun olarak niteliğinin belirlenerek bir yılda birden fazla ürün alınma imkanı bulunan yerlerde yılı aşan süre gerektiği de dikkate alınarak iki yılda üç ürün münavebe esası uygulanarak değerlendirme yapılması kabul edilmektedir. Ayrıca dava konusu taşınmazın yerleşim merkezine, bölgesine ve sanayi tesislerine yakınlığı gibi özellikleri dikkate alınarak %300 oranında objektif artış uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Kararda, bilirkişiler tarafından yapılacak değer tespitinde, idarece belgelerin mahkemeye verildiği günün esas tutulacağı ve dava tarihi olan 2014 yılına ait verilerin gözetilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri ise Kamulaştırma Kanunu'nun 11.
18. Hukuk Dairesi 2015/4931 E. , 2016/2198 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli .... 720 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Kamulaştırma Kanununun 11. maddesinin (f) bendi gereğince, kamulaştırılan tarım arazilerinin değerinin tespitinde kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınacağından, taşınmazın bulunduğu bölgede ziraatı mutad ürünlerin dekar başına verimi ile fiyatları ve üretim giderleri dikkate alınır. Yargıtay uygulamalarında, gerçekçi bir değere ulaşılabilmesi için arazinin toprak yapısına uygun olarak niteliği belirlenerek bir yılda birden fazla ürün alınma imkanı bulunan yerlerde ülke genelinde ikinci ürünün hazırlık ve yetiştirme süreleri de dikkate alındığında yılı aşan süre gerektiği de gözetilerek iki yılda üç ürün münavebe esası uygulanarak değerlendirme yapılması kabul edilmektedir. Bu hususlar dikkate alınmadan münavebeye alınacak her bir farklı ürünün ayrı ayrı ve dekar başına veriminin tamamının hesaplanması gerekirken, oransal bir münavebe türü uygulanarak gerçekçi bulunmayan bir değere ulaşılması, 2-Dava konusu taşınmazın yerleşim merkezine, ..Bölgesine ...-... Devlet karayolu ile havaalanına yakınlığı, etrafının sanayi tesisleri ile çevrili bulunması gibi özellikler dikkate alındığında, açık tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza %300 oranda objektif artışı uygulanması gerektiği dikkate alınmadan % 30 objektif artış kabul eden bilirkişi raporuna göre karar verilmesi, Kabule göre; 3-2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 4650 sayılı Yasayla değişik 15. maddesinin son fıkrasında, bilirkişilerce -aynı Yasanın 11. maddesinin (f) bendi hükmü gözetilerek- yapılacak değer tespitinde, idarece belgelerin mahkemeye verildiği günün (dava tarihinin) esas tutulacağı öngörüldüğünden, dava tarihi olan 2014 yılına ait veriler gözetilerek kamulaştırma bedelinin tespiti gerekirken, bilirkişi kurulunca taşınmazın değerlendirilmesinde 2013 yılı verilerinin esas alınması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 11.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.