11. Hukuk Dairesi 2019/3119 E. , 2019/5306 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 26/12/2014 tarih ve 2014/542-2014/611 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, davalı ... meclisinin, 05.01.2007 tarih 2007/04-28 sayılı kararı ile tek araç ile toplu taşıma sisteminin kabul edildiğini, bu toplu ulaşım sistemine dahil olacak minibüs esnafından, meclis kararı uyarınca para alınmasının kararlaştırıldığını, bu karar uyarınca müvekkilinin, 45.000,00 TL hat uzatma bedelini davalının banka hesabına yatırdığını, Edirne İdare Mahkemesinin 2007/201 Esas sayılı dosyasında yaptığı yargılama sonucu bu meclis kararını iptal edildiğini, davalı belediyenin tahsil ettiği bu paranın hukuki dayanağının ortadan kalktığını, Edirne 2. İcra Müdürlüğü"nün 2014/5504 Esas sayılı dosyasında davalı aleyhine bu paranın tahsili için takip başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini, itirazının haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, davalının asıl alacağın % 20"si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunmuş, sözleşmenin sona ermesinde kusurları olmadığını, davacının kendi isteğiyle ödediği bu bedeli geri isteyemeyeceği, iptal edilen sistemden sonra yeni getirilen projeye de dahil olan davacının bir zararının bulunmadığını, alacağın belirlenebilir nitelikte olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, itirazın iptali ve genel zamanaşımı sürelerinin dolmadığı, davacının yaptığı ödemenin bir projeye katılım amaçlı olduğu, davalının hukuki ilişkinin sona ermesi nedeniyle sebepsiz zenginleştiği, davacıya kullanım sağlayan kararın süresiz olması ve Belediyeler Kanunu md.15 hükmü gereği bu sürenin 49 yıl olarak kabul edildiği, ancak davacının faydalandığı süre için hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği, takipten önce temerrüdün olmadığı, alacağın belirlenebilir olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibe itirazın kısmen iptaline, takibin 41.585,47 TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve Dairemizin 18/02/2019 tarih 2017/4348 esas, 2019/1268 kararında da benimsendiği gibi, sözleşme ilişkisi çerçevesinde verilen katılım ücretinin iadesi için açılan davada, zamanaşımı konusunda, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 146. maddesi çerçevesinde 10 yıllık sürenin tatbik edilecek olmasına göre, taraf vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.130,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 16,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 11/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.