8. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/8730 Karar No: 2017/10105 Karar Tarihi: 06.07.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/8730 Esas 2017/10105 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2015/8730 E. , 2017/10105 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı vekili taraflarından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı 3. kişi vekili, hacze konu mahcuzların borçluya ait olmadığını, müvekkili tarafından satın alındığını açıklayarak istihkak davasının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, davacının iddiasının mesnetsiz ve muvazaaya dayalı olduğunu belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davacı 3. kişi şirket ile borçlu şirketin 14/11/2012 tarihine kadar aynı adreste faaliyet gösterdikleri, dosyaya celp edilen ve delil olarak bildirilen ... 22. İcra Müdürlüğünün tarafları ve haciz mahalli aynı olan 2012/354 Talimat sayılı dosyasında yapılan haciz sırasında haczedilen menkullerin 3. kişi şirket yetkilisi..."a yediemin olarak bırakıldığı, bundan sonra dosyaya konu edilen ... 22. İcra Müdürlüğünün 2012/367 Talimat sayılı dosyasından yapılan 21/11/2012 tarihli hacizde yapılan araştırmada borçlu şirketin aynı adresin teras katına taşındığı tespit edilerek tutanağa geçirildiği, haciz mahallinde bulunan menkullerin henüz yerleştirilmediğinin tespit edildiği, bir kısım menkullerin daha önce yapılan haciz sırasında tutanağa geçirilen menkullerle aynı olduğunun her iki haciz zaptının karşılaştırılmasından anlaşıldığı, 3. kişi şirket yetkililerinin, borçlu şirket yetkililerinden..."ın oğulları olduğu, 3. kişi şirket yetkilisinin ibraz ettiği kira kontratı da, her zaman düzenlenebilecek nitelikte olduğu gibi aynı adreste faaliyet gösterdikleri de göz önüne alındığında aralarında organik bağ bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı 3. kişi vekili ve davalı alacaklı vekili temyiz etmiştir. Dava, İİK"nun 96. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasına ilişkindir. 1-Yargılamanın devamı sırasında davacı 3. kişi vekilince dosyaya ibraz edilen tarihsiz dilekçe ile davalı borçlu firma hakkında ... 24. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/241 Esas sayılı dosyası ile 26.03.2014 tarihinde iflas kararı verildiği beyan edilmiştir. Mahkemece bu yönde herhangi bir araştırma yapılmamıştır. İflas davasının sonucunda verilecek iflas kararı kesinleştiğinde, borçlu hakkındaki icra takipleri düşeceği için dava konusu haciz de ortadan kalkacaktır (İİK"nun 193/2. maddesi). Bu sebeple; verilen iflas kararının aşaması belirlenerek gelmiş olduğu durum dikkate alınmak suretiyle istihkak davası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bu nedenle hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Bozma neden ve şekline göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesi gerekli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 06.07.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.