Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/18834
Karar No: 2012/96

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2011/18834 Esas 2012/96 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2011/18834 E.  ,  2012/96 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
    Trafik iş kazası sonucu yaralanan ve sürekli iş göremez durumuna giren sigortalılara bağlanan peşin sermaye değerli gelirler ile yapılan ödemelerin 506 sayılı Yasanın 10 ve 26. maddeleri uyarınca tahsili davasının yapılan yargılaması sonunda; ilâmda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davacı ve davalılardan.....Avukatlarınca istenilmesi ve davalı Birlik Sigorta A.Ş. avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tâbi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.09.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü duruşmalı temyiz eden davalı ... adına Av. ... ile karşı taraf adına Av. Belgin Battaloğlu geldiler. Diğer davalılar adlarına kimse gelmedi. Duruşmaya başlandı. Hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek bırakılan günde Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-a) Dava, iş kazasından doğan rücu tazminatı istemine ilişkin olup, 5510 sayılı Yasanın 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 10 ve 26. maddeleridir.
    Davacı Kurum trafik-iş kazası sonucu yaralanan ve sürekli iş göremez durumuna giren sigortalılara bağlanan peşin sermaye değerli gelirlerin onay tarihinden, yapılan ödemelerin sarf ve tediye tarihlerinden yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş olmasına karşın, tahsiline karar verilen alacak yönünden faize dair hüküm kurulmamış olması,
    B)Sigorta şirketleri, sigortaladığı aracın sürücüsü ile şayet tespit edilmişse araç malikinin kusurlarıyla ve poliçe limitleriyle sınırlı biçimde zarardan sorumlu tutulabilirler. Kurumun kanundan doğan basit rücu hakkı nedeniyle, tazmin sorumlularının sigortalı ya da hak sahiplerine yapmış oldukları ödemelerin rücu alacağından düşülmemesi gerekmekte ise de; sigorta şirketlerinin 2918 sayılı Kanun kapsamında poliçeye dayalı akdi sorumluluğu nedeniyle poliçe limitini teşkil eden miktarın sigortalı ya da hak sahiplerine ödediğinin geçerli belgelerle kanıtlanması durumunda; sigorta şirketlerinin mükerrer ödeme ile karşı karşıya bırakılmaması bakımından ödedikleri miktar oranında sorumlu tutulmaması, yargılama giderleriyle vekalet ücretinden sorumluluğun da, poliçe limiti kapsamındaki ödeme yükümlülüğüyle orantılı olarak belirlenmesi gerekir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98 ve 99. maddeleri ile Karayolları Trafik Garanti Fonu Yönetmeliği’nin 12,13 ve 14. maddelerinde yazılı şekilde bir başvurunun varlığına karşın gerekli ödemenin yapılmaması halinde, davalı ... şirketinin anılan düzenlemede öngörülen 8 iş günlük yasal sürenin sonunda temerrüde düşeceği, gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvurulması ya da hiç müracaatın bulunmaması halinde ise sigorta şirketinin temerrüdü söz konusu olmayacağından, faiz başlangıcının icra takibine girişilmişse takip tarihi, dava açılmışsa dava tarihi olarak kabul edilmesi gerekir.
    Ne var ki, Sigorta Şirketi tarafından poliçeye dayalı olarak sigortalı ya da hak sahiplerine yapılan ödemenin; kurumun rücu hakkının sigortalı ya da hak sahiplerine tanınan haktan bağımsız olarak kullanılması, başka bir anlatımla halefiyet ilkesine dayanmaması nedeniyle, 506 sayılı Yasanın 26. maddesi kapsamındaki diğer tazmin sorumlularının tavan sınırlamasına tabi olmayan sadece sigortalı ya da hak sahiplerine bağlanan gelirin ilk peşin değeri ve buna uygulanan kusur payı ile sınırlı bulunan sorumluluklarında rücu alacağından düşülemeyeceği de unutulmamalıdır.
    Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 388. maddesindeki “Hüküm sonucu kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, istek sonuçlarında her biri hakkında verilen hükümle birer,
    açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, 389. maddesindeki “Verilen karar ile iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ve haklar şüphe ve tereddüdü mucip olmıyacak surette gayet sarih ve açık yazılmalıdır.” hükümleri uyarınca, hak sahiplerine yapılan ödemeler ve poliçe limitleri gözetilerek davalı ... şirketinin poliçe limiti kapsamında sorumlu olduğu gelirler ve masraf miktarları ile faiz başlangıç tarihlerinin belirlenmesi, ödemelere göre sorumlu olduğu faiz alacağı miktarlarının belirlenmesi, poliçe limiti kapsamındaki ödeme yükümlülüğüyle orantılı olarak harç, yargılama giderleriyle vekalet ücretinden sorumlu olduğu miktarların belirlenmesi ve açıkça hüküm fıkrasında gösterilmesi gereği gözetilmeksizin, yapılan ödemeler dikkate alınmadan, infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmiş olması,
    C)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 417/1. maddesine göre yargılama giderlerinden davada haksız çıkan tarafın sorumlu olduğu ve davanın kısmen reddi nedeniyle davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin yasal bir zorunluluk olduğu gözetilmeksizin, yazılı şekilde davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı ile davalılardan ..... avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan.... iadesine, davalılardan ......avukatı yararına takdir edilen 825,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, 10.01.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi